9 Temmuz 2006 Pazar

Sanat içinde eylem, eylem içinde sanat

Dün saatler 12.00'yi gösterdiğinde Beyoğlu Akbank Kültür Sanat Merkezi'nin (Aksanat) kapısı önünde sanatlı bir eylem gerçekleşti.

Sanatçı, küratör ve sanat eleştirmenlerinden oluşan kalabalık, bu kez galerinin içi yerine dışında sergiledi 'iş'lerini. Konusu 'Aksanat'ın birinci katında Teknosa'nın açılacak olması' olarak belirlenen serginin görülmeye değer çalışmaları arasında "Sanat sokağa atılıyor", "Lütfen satmayın", "Parayla saadet olmaz" gibi sticker'lar vardı. Hemen kapı girişine yerleştirilen ve üzerinde büyük harflerle "Sanat" yazan paspas ile yanına düşülen "üstüne basıp geçiniz" yazılı not da oldukça dikkat çekti. Notu dinleyip paspasın üzerine basıp geçtiğimizde iç cephede artırılmış güvenlik önlemleri eşliğinde '25. Günümüz Sanatçıları İstanbul Sergisi' gezilebiliyordu.

Bir ara orta yaşlı bir beyin de sessiz sedasız iştirak ettiği gözlendi eyleme; fakat eyleme karşı bir eylem yapma girişimiyle. Şöyle ki, bu bey üzerinde "Sorun Aksanat'ın neden kapatıldığı değil. Aksanat da benzerleri gibi toplumdan ve hayattan kopuk eserleri birbirinize pazarlayıp kendinizi satabileceğiniz bir dükkandan başka bir şey değil. Yıllardır kültürün alınıp satılmasına ses çıkarmayıp burada bilgisayar parçalarının satılacak olmasına tepkiniz çok komik. Yoksa sanatçı olduğunuza mı inandınız? Aksanat sizi bu kadar mı (y/s)abancılaştırdı kendinize." yazılı notunu bırakıp kalabalıkta kayboldu. Beral Madra, "Burası zaten hiç aklanmadı, 10 yıl önce açılışını Kenan Evren yaptı ne de olsa..." diyerek esen soğuk rüzgârı dağıttı. Pek çok sanatsal faaliyette olduğu gibi bir sansür vakası da yaşandı eylemde. Bir genç sanatçının "Aksalak" tasarımı, hakarete varacak ifadeler içerdiği gerekçesiyle bizzat kendisi tarafından mekândan uzaklaştırıldı.

Sanatçı Adnan Yıldız'ın yapılanların etkili olup olmaması değil, bir araya gelmenin ve birlikte tartışmanın öğrenilmesi gerekliliğine dikkat çektiği eyleme katılanlardan Bedri Baykam, "Beyoğlu'nda başka bir yer kiralanabilir. Halkın ayağının alışık olduğu bir yer burası. Sakıp Sabancı bunu görseydi kemikleri sızlardı." dedi. Sanat ve sanat üretiminin iktidar odaklarının aracı olduğunu söyleyen Beral Madra, "Büyük ve çok uluslu şirketler kendi imajları için sanatı bir araç olarak kullanıyor. Artık sanata yatırım yapmak, ilan vermekten, kampanya yapmaktan daha prestijli görülüyor." diyerek dile getirdi eleştirilerini. Sanatçı Handan Börütecene de "Etkili olamasak da önemli olan bir araya gelmek." diyerek Aksanat'ın özür bile dilenmeden kapatılmasını, elinde para tutanların 'ben size oyuncak verdim; şimdi geri alıyorum' demesine benzetti.

Toplanan sanatçılar Aksanat'ın giriş katının Teknosa yapılması karşısında tepkilerini ortaya koydu. Herkesin hemfikir olduğu şey ise bunun bir işe yaramayacağıydı. Borusan Sanat Galerisi'nin kapanmasıyla sanatçıların çabalarının bir işe yaramadığı tecrübe edilmişti. Borusan yönetimi, Beyoğlu galerisini kapattı. Bu kararın nedeni, para olmaması değil, ağırlığın müziğe verilmek istenmesiydi.

Jülide Karahan

09 Temmuz 2006/Zaman