12 Grammy ödülünün yanı sıra Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın 2006 Kültür ve Sanat Üstün Başarı Ödülü'nün sahibi dünyaca ünlü müzik yapımcısı Arif Mardin 74 yaşında New York'ta hayata gözlerini yumdu.
Müzikle geçen 74 yıl, 40 yıllık meslek hayatına sığdırılan 12 Grammy ödülü, 40'tan fazla altın ve platin plak... Amerikan müzik piyasasına yarım asırdır damgasını vuran Arif Mardin, uzun süredir devam eden hastalığına yenik düştü. Pankreas kanseri nedeniyle önceki gece New York'ta hayata gözlerini yuman Mardin'in tezgahından kimler geçmedi ki... Aretha Franklin, Bee Gees, Chaka Khan, Diana Ross, Bette Midler, Whitney Houston, Phil Collins, Norah Jones, Ray Charles... Hayallerinin peşinde Amerika'ya giden Mardin'in cenazesi önümüzdeki günlerde İstanbul'da defnedilecek.
Arif Mardin ile en son, Hüseyin Sermet'in 13 Mayıs akşamı İş Sanat'ta verdiği ve Mardin'in gün ışığına çıkmamış klasik müzik eserlerini çaldığı konser vesilesiyle görüşmüştük. Piyano Suiti ve Piyanolu Beşli'nin dünya prömiyerinin yapıldığı geceye hastalığı nedeniyle katılamayan Mardin, "Bu seyahati göze alamıyorum. Türkiye'yi çok özlüyorum. Ablam ve ailesi orada. Eski arkadaşlar orada. İstanbul'umuza bayılıyorum. Hele yemekler..." demişti. "Artık emeklisiniz, çalışmayı özlüyor musunuz?" dediğimizde ise "Hayır, 1-2 proje yapıyorum oğlum Joe ile, fakat sağlık durumum o kadar iyi değil." demiş ve "Anılarımı yazıyorum ama. Bir şekilde güzel vakit geçiriyorum yani." diye eklemişti. 'Anılarınızda gençlere nasıl bir mesaj veriyorsunuz?' sorusuna "İdeallerinizi takip edin. Hiç vazgeçmeyin." cevabını vermişti kısaca. Kendisi de tüm zorluklara rağmen ideallerinin peşinde gitmişti. 1932 yılında İstanbul'da doğan Arif Mardin, üniversite eğitimine İstanbul Üniversitesi Ekonomi Bölümü'nde başladı ve London School of Economics'te devam etti. Sonrasında ise babasının tüm itirazlarına rağmen sırtına yüklediği hayalleri ve hiç yanından ayrılmayan eşi Latife Hanım'la birlikte Amerika'ya giderek caz ustası Dizzy Gillespie ve aranjör Quincy Jones'la tanıştı. Müzik dünyası için büyük önem taşıyan 'Quincy Jones Bursu'nu alarak, Boston'daki Berklee Müzik Koleji'nde eğitim almaya hak kazanan ilk burslu öğrenci oldu. Atlantic Record'un kurucusu Ahmet Ertegün'ün "Birçok yapımcı her yeni projede bir parmak izi gibi tınıyı işlerken, Arif farklı türlere getirdiği bakışıyla müziğe kendi damgasını vuruyor." dediği Arif Mardin, 2001'de Atlantic Records'tan, 2004'te EMI'nin Eş Başkanlığı ve Manhattan Records'un Genel Müdürlüğü'nden emekli oldu.
Aldığı ödülleri burada saysak bitmez; ama Türk Amerikan Derneği ile Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın ortaklaşa verdiği 2006 Kültür ve Sanat Dalında Üstün Başarı Ödülü en yenilerinden. Görüşmemizde 'Harika Çocuk' yasasının tekrar yürürlüğe konmasını vasiyet eden Mardin, "Türk insanı klasik müziğe biraz mesafeli yaklaşıyor. Bunun sorumlusu asık suratlarıyla klasik müzikçiler mi?" sorumuza da kızarak "Klasik müziği ya seversiniz veya sevmezsiniz. Plak şirketleri dinleyici sayısını büyütmek için birtakım yollara başvuruyorlar. Hafif müzik ve pop müzik ile sulandırılmış bir tür yaratmak istiyorlar. Ben idealistim ve bu tür tekniklere karşıyım. Yemekten anlamayan bir kişiye su katılmış yemek vermek benim prensiplerim dışındadır. Sorunuzda söylediğiniz 'asık suratlı' tabirine değiniyorum ve ben Bethooven'ın asık suratını 'hafif' klasik müziğe her zaman tercih ediyorum." demişti.
Jülide Karahan
27 Haziran 2006/Zaman
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder