Feshane'deki neredeyse tüm etkinlikleri takip eden Mesude Teyze, gazetede okumuştu yeni bir fuarın açılacağını. Merak etmiş, serin havaya aldırmadan Rami'den yürüyerek gelmişti. Güvenlik görevlisine "Neler oluyor içeride?" diye sordu.
"Valla, resim sergisi gibi bir şey. Epey resim koydular. Yalnız giriş paralı, 5 YTL." Afişteki 'Art Bosphorus' yazısının anlamını ise görevli de bilmiyordu. Mesude Teyze, para ödemeden içeri giremeyeceğini öğrenince biraz üzüldü; giyim fuarı olsa belki parasına kıyıp gezerdi. Kapıdan içeriye şöyle bir göz atıp evinin yolunu tuttu. Az ilerideki Haliç Cafe'de duran Raşit Abi, "modern sanat sergisi" tanımlamasıyla daha açıklayıcı bilgi verse de onun da aklı bir türlü ermemişti girişin paralı olmasına.
Anlaşılan o ki Eyüp'ün yerlisi 'Art Bosphorus-Çağdaş Sanat Fuarı'na, özellikle de girişin paralı olmasına alışamamıştı. Oysa Feshane, sanat çevresi tarafından yıllardır çağdaş sanat merkezi yapılmaya çalışılıyordu. Geçtiğimiz ay Beral Madra'nın küratörlüğündeki 'Komşularla Konuşmalar' adlı çağdaş sanat sergisine ev sahipliği yaptı; Bakü, Erivan, Beyrut, Kudüs, Tel Aviv, Kahire ve Tahran'dan gelen sanatçıların çalışmalarını ağırladı. Şimdi de bir hafta süresince 'Çağdaş Sanat Fuarı'na ev sahipliği yapacak mekânın sanat çevresince tercih edilme sebebi, Feshane'nin tarihî değerinin yanı sıra, İstanbul'un sanat ve kültür merkezi olmaya aday bir bölgesinde bulunması... Fuar yöneticilerinin, Eyüp'ün yerlisinden görece uzak, uluslararası hedefleri var üstelik. Yaklaşık 50 sanat galerisinin katıldığı fuarı ziyaret edenler, 200'e yakın sanatçının 1000'in üzerinde eserini bir arada görebilecek. Fransa, Almanya, Hollanda, Kore ve Bulgaristan'dan 8 yabancı galerinin de katıldığı Art Bosphorus'ta Fikret Mualla, Abidin Dino, Sabri Berkel, Nejad Melih Devrim, Bedri Rahmi Eyüboğlu, Abidin Elderoğlu, Burhan Uygur, Nuri İyem, Komet, Şahin Paksoy ve Yavuz Tanyeli gibi çok sayıda usta sanatçının eserleri yer alıyor.
Kafeteryada sanat tartışmaları
Galericiler ve sanatçılar, eserlerini geniş ve aydınlık bir mekânda sergilemekten gayet memnun. Aynı memnuniyet, fuarı gezmeye gelenler için de söz konusu olacağa benziyor. Zira, açılışa daha epey zaman varken bile köşedeki kırmızı tabureli kafeteryada hararetli sanat tartışmaları yapılmaya başlanmıştı. Bu tartışmalar, 5 Mayıs Cumartesi günü saat 16.00'dan itibaren 'Türkiye'de çağdaş sanat ortamı ve genç sanatçılar' ile 'Sanatın bugünü ve yarını' başlıklı panellerle sürecek. İlk ciddi tartışma, açılış öncesinde Genç Sanat dergisi ekibince yapıldı aslında. Temel sorusu 'açılışa neden bu kadar az kişinin geldiği' olan tartışma sonunda bulunan ortak cevap, "Böyle bir açılış hiç 1 Mayıs'ta yapılır mı?" oldu.
Girişte ve kafeteryada bu kadar takıldıktan sonra biraz da içeriden bahsetmek gerek. Pek çok resim sergisi, 'Bunları daha önce bir yerlerde görmüştüm!' cümlesi kurularak gezileceğe benziyor. Zira, Nişantaşı galerilerinde ve yılın ilk yarısında yapılan fuarlarda benzerlerini gördük. Hatta Petite Galeri, eskilere benzer bir köşe seçtiğinden, izleyiciye, 'Acaba daha önceki bir fuarda mıyım?' dedirtiyor. Çokça resim, birkaç da heykel sergisinin arasında Ortaköy Sanat Galerisi'ndeki balıklar dikkat çekiyor. Engin Dalyancı, Bodrum'da cam imalatına izin verilmediğinden eserlerini İstanbul'da yaptığını söylese de balıklar, bunu hiç belli etmiyor. Mekândaki taze boya kokusunun sebebi ise Nazım Hikmet Vakfı Sanat Galerisi sanatçılarının resimlerini oracıkta yapıyor olmaları. Fuarın en önemli sürprizi ise 'Genç Sanatçılar Resim Yarışması'. Konusu ve malzeme tercihi serbest olan yarışmaya 35 yaşını geçmemiş genç sanatçılar katılmış. Kazananlar ödüllerini bugünkü törenle alacak. Sanat Galericileri Derneği ve Ariyel Fuarcılık işbirliğiyle Türkiye sanat yıllığına eklenen 'Art Bosphorus 2007', 6 Mayıs'a kadar, yolu Eyüp Sultan'a düşenleri bekliyor.
Jülide Karahan
03 Mayıs 2007/Zaman
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder