28 Temmuz 2010 Çarşamba

Bir Bahane Daha

İstanbul’da yaşıyor ve biraz da fotoğrafla ilgileniyorsanız Balat vazgeçilmez mekânınızdır. Her okul, her ders, her kurs en azından bir kez olsun Balat’a götürür öğrencilerini. Top peşinde koşan çocukları, evinin kapısı önünde çekirdek çitleyen teyzeleri, pencereden sarkıp çamaşır asan genç kızları çekinmeden fotoğraflayabilirsiniz orada. Kimse ses etmez size, dahası herkes gülümser objektife. Hele akşamüstü çöktüğünde eski semtin dar sokaklarına öyle bir ışık düşer ki… Ders olmasa bile yarın yine gidersiniz.

Yakın zamana kadar kendi haline terk edilmiş bir yerdi Balat. Altın boynuz Haliç’in güney kıyılarında Fener ile Ayvansaray arasında… Son yıllarda gerçekleşen restorasyon çalışmalarıyla pek çok kültür sanat mekânına kucak açıyor şimdi semt. Bunlardan biri de geçen ay kapılarını açan Balat Kültür Evi. Türkiye Soroptimist Kulüpleri Federasyonu’nun (İş ve Meslek Kadınları Derneği); İstanbul Valiliği, İl Özel İdaresi Genel Sekreterliği ve Fatih Belediyesi desteğiyle hayata geçirdiği mekân, semt sakinlerine ve ziyaretçilerine pek çok etkinlik yanı sıra uygulamalı eğitim hizmetleri de sunuyor.

JÜLİDE KARAHAN

SKYLIFE/TEMMUZ

Hiç yorum yok: