Angoulême Çizgi Roman Festivali’nin misafiri olarak tarihten çıkıp gelen çizgi roman sayfaları, yeni yorumlarıyla birlikte 13 Eylül’e dek İstanbul Fransız Kültür Merkezi’nde.
2010 Ocak ayında 37.’si gerçekleşen ve tüm dünyadan çizerleri bir araya getiren Uluslararası Angoulême Çizgi Roman Festivali kapsamında bir sergi gerçekleşti: ‘Yüzde Yüz’. Festivalin ardından dünyanın çeşitli ülkelerini gezmeye başlayan sergi, dönüp dolaşıp Angoulême’deki Çizgi Roman Müzesi’ne gidecek ve orada, muhtemelen sonsuza dek, ziyaretçilerini bekleyecek. Ama öncesinde iyice bir büyüyüp serpilecek… Şöyle ki; müzenin koleksiyonunda yer alan orijinal çizimler, farklı ülkelerin çizerleri tarafından yeniden yorumlanıyor ve o ülkede selefiyle birlikte sergileniyor. Çizgi romanın tarihsel birikimiyle günümüzde geldiği noktayı bir arada sunan sergide Enki Bilal, Yves Got, Lorenzo Mattotti, Moebius ve Albert Uderzo gibi isimler var.
Serginin İstanbul durağı İstanbul Fransız Kültür Merkezi. Bu sıra dışı maceraya ortak olan Türk çizerler arasında Ersin Karabulut, Galip Tekin, Momo Tembelçizer ve Oky yer alıyor.
KİM, KİMİ, NEDEN SEÇTİ?
Memo Tembelçizer
Georges Pichard'ın sevdiğim bir çizer olması ve Pichard'ın sayfasının erotik görüntüler içermesi bu sayfayı seçmemde etkili oldu. Yorumlarken çizgiden çok konuya odaklanmaya çalıştım. Öyküdeki ‘kadınlar sirki’nin bir köyde konaklamaya karar vermesi fakat benim bildiğim köylerin gayet muhafazakâr olmalarının çelişkisi, oluşturmaya çalıştığım yorumun temeli oldu. Ayrıca konuya erotizmin yanı sıra bir gerilim kurgusu eklenmesi da hoşuma gitti.
Ersin Karabulut
Carmine Infantino Amerikan çizgi roman ekolünü oluşturan en önemli isimlerden biri. Sayfadaki karakterlerin tiplemeleri de klasik kabul edebileceğimiz Amerikan tiplemeleri. Ben karakterlerin o düzgün giyim kuşamlarını biraz daha salaş hale getirmek istedim. Erkek karakteri yüzüyle ve giyimiyle daha maceraperest bir tipe çevirmeye çalıştım. Öykünün orijinalinde hiç bir şeyden haberi olmayan Betty'i de, Alanna'nın yerine kasten geçmiş kötücül bir düşman olarak resimledim. Son karede de Alanna'nın uçarak kurtulması yerine, bilmediği bir gezegende çaresiz bir şekilde uyanmasını istedim ve o gezegendeki ortamı da biraz daha göstermeye çalıştım.
Galip Tekin
Eskiden elimize ancak Amerikan ‘Mad’ ve Fransız ‘Pilot’ gibi mizah dergileri geçmekteydi. Bu dergilerdeki Jack Davis, Mort Drucker ve Gotlip gibi çizerlerden etkileniyorduk. Ama bir gün çizer arkadaşın getirdiği Moebius albümüyle aklımız başımızdan gitti. İşte dedik, birçok şey öğreneceğimiz usta bu. Yıllar içinde taramalı, sade, renkli, renksiz bütün albümlerini toplayıp saatlerce ve hatta büyüteçle inceledik. Hayatını, onunla ilgili şehir efsanelerini, yaşam biçimini ve çalışma disiplinini öğrenebildiğimiz kadarıyla öğrendik. Hâlâ çizerken masamızın üstünde motive olmak ya da ders kitabı olarak bakmak için bir Moebius albümü bulunur.
JÜLİDE KARAHAN
İNFOMAG EYLÜL 2010
......
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder