Tiyatrocular, tek tiyatro dergisi "Tiyatro... Tiyatro..."ya sahip çıkmıyor. Türkiye genelinde sadece 33 meslek insanının abone olduğu derginin yayın yönetmeni Mustafa Demirkanlı, "Onlar bizi önemsemese de biz onların ürettiklerini önemsemeye devam edeceğiz." diyor.
Türkiye'de 15 yıldır kesintisiz yayınlanan tiyatronun tek dergisi "Tiyatro... Tiyatro..."ya kendi sektörü sahip çıkmıyor. Derginin 325 abonesinin sadece 33'ü tiyatrocu. Ayda 3000 baskı yapan derginin Üstün Akmen, Orhan Alkaya, Mustafa Demirkanlı, Nihal Kuyumcu, Ahmet Levendoğlu, Ali Taygun ve A. Ertuğrul Timur'dan oluşan yayın kurulu "Her sektör kendi alanının yayınını destekler ama biz tiyatrocuların desteğini alamıyoruz. Mesleğin insanları bizi önemsemese de biz onların ürettiklerini önemsemeye devam edeceğiz." diyor. Eleştiri yazıları, oyun tanıtımları, söyleşiler ve inceleme-araştırma yazıları ile Türk tiyatro tarihinin 15 yıllık belleğini oluşturan "Tiyatro... Tiyatro...", zaman zaman kapanma tehlikesi geçirse ve kampanyalar düzenlese de tiyatroculara derdini anlatamıyor. Derginin derdini anlayan tiyatroculardan bazıları şunlar: Yıldız Kenter, Genco Erkal, Ayşe Lebriz, Efdal Gülbudak, Aliye Uzunatağan, Gülriz Sururi, Aziz Sarvan, Can Başak, Emre Kınay, Halit Ergenç.
Edebiyat alanında 220'ye yakın, plastik sanatlar alanında 10'a yakın yayın birbiriyle rekabet ederken tiyatronun sadece bir dergisi var. Derginin yayın yönetmeni Mustafa Demirkanlı, "Tiyatro gişeleri ve büyük kitabevlerinde satılan derginin fiyatı 5 YTL. Pahalı da değil. Ama tiyatro öğrencilerinin bile takip ettiğini sanmıyorum." diyor.
Geçtiğimiz aylarda "Çığlık!" isimli bir abone kampanyası başlatarak Devlet Tiyatroları oyuncularına derginin son sayısı ile yayın kurulu imzalı birer mektup gönderen "Tiyatro... Tiyatro...", 600 çağrıya 3'ü Sivas, 2'si İzmir'den sadece 5 cevap almış. "Şehir Tiyatroları'nda da durum farklı değil. Ödenekli kurum oyuncuları ve rejisörler dergi ile ilgilenmiyor. Onlar 'Theater Heute' ya da 'Play and Players' okuyorlardır diyeceğim ama 'Play and Players' kapanalı epeyi oldu." diyen Demirkanlı, dergiye sadece izleyicinin sahip çıktığını söylüyor. Kampanyaya katılanlardan Doç. Dr. Nurhan Tekerek tiyatrocuların abone olmamasını şöyle açıklıyor: "Pek çoğu memurluk yapıyor, tiyatroyu gerçekten dert edenlerin de ekonomik sorunlardan ötürü başı kalabalık. Ayrıca burada (D.T.) bizim en az iki katımız maaş alanlar var. Onlar ev, araba vs. derdinde. Bir tiyatro dergisinin yaşamasının önemini üzerinde düşündüklerini sanmıyorum."
Tiyatrocular: Bizim ayıbımız
Dergiyi takdir ettiklerini söyleyen tiyatrocular, neden düzenli almadıkları sorusunu biraz sıkıntılı yanıtlıyor. Haldun Dormen, "Abone değilim demeye utanıyorum ama değilim, bu bizim ayıbımız." derken Hadi Çaman, derginin pek çok oyuncu tarafından bilinmediğini ve meraklısının az olduğunu söyleyerek, "Meseleyi tiyatroculara indirgememek lazım. Halk da tiyatroyla ilgilenmediği gibi tiyatro yazılarını okumuyor." diyor. Her sayıyı beğenerek okuduğunu söyleyen Mustafa Avkıran, "Derginin nasıl zorluklarla çıktığını hiç düşünmüyoruz. Abone olmayan biri olarak bunu söylemek bana düşmez ama abone olunmalı. Sonuçta bir tane dergimiz var." diyor. Almakla okumanın aynı şey olmadığına dikkat çeken Gencay Gürün, dergiyi düzenli takip etmesine rağmen aboneliği hiç düşünmemiş olmasını şöyle açıklıyor: "Abonesinizdir, dergi gelir, çöpe atarsınız. Ama zaten bir tanecik dergimiz var. Konu onun yaşamının tehlikeye girmesiyse abone olmalıyız." Derginin genelde oyun eleştirilerine yer verdiğini, bu nedenle seyirciler tarafından tercih edildiğini söyleyen Nurullah Tuncer, "Tüketici olan onlar. Biz zaten olayın içindeyiz. Tiyatro izleyicisi ne olup bittiğini öğrenmek, gideceği oyunları seçmek için okuyor." diyor.
Jülide Karahan
01 Mayıs 2006/Zaman
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder