8 Şubat 2011 Salı

Ah Mine’l Tesadüf!

'Tesadüf' gibi uzun ince bir yolun ‘yok artık’ sokağına çıkmadığı bir film: Aşk Tesadüfleri Sever.


Ankara’da neşeli, ılık ve açık mavi bir bayram sabahı. Zuhal ve Sevim Hanım sohbette. Konu, mutlu bir evlilik içindeki çocukları… Çocuklarının çocuklukları… İlk sözcükler, yaramazlıklar, ufak hastalıklar…

— Kaptığımız gibi Meliha Hanım’ın kapısında alırdık soluğu.
— Hangi Meliha Hanım? Hani şu…
— Evet, o; Meliha Kaygusuz.
— Aaaa biz de ona giderdik.
— Yıllarca aynı doktora mı götürmüşüz çocukları?
— Kim bilir kaç kez karşılaşmışızdır. Ne güzel tesadüf.

Ne hoş, ne ışıl ışıl... Ah mine’l tesadüf. Bayramın neşesi oluyor sohbet. Çocuklar İpek ile Ömer Faruk Sorak devralıyor konuyu: “Acaba kaç kez karşılaştık? Doktorun bekleme salonunda, Dost Kitabevi’nin kapısında, Kızılay’daki ışıklarda, metronun yürüyen merdivenlerinde…” Muhabbet muhabbeti açtıkça anlıyorlar ki çok defa kesişmiş yolları, çok defa teğet geçmişler birbirlerine. Tanışma yıllar sonra. Bu defa ah mine’l aşk.
Teşhis belli: Aşk tesadüfleri sever. Filmin adı gibi…

DÜNYA GÖZÜYLE GÖRMEK

Aşk Tesadüfleri Sever; biraz onların, biraz herkesin filmi. Tesadüfler tesadüflere, belkiler belkilere, acabalar acabalara eklendikçe “Ne güzel bir film olur bu” demiş çift. İpek, tüm diyalogları dokuz sayfalık bir metne döktüğünde olay arkadaşlara anlatılan bir anı olmaktan çıkmış ve başka tesadüf hikâyeleriyle harmanlanarak senaryoya dönüşmüş.

Aşk Tesadüfleri Sever, çocukluk ve ilk gençlik yılları boyunca yolları Ankara’da defalarca kesişen ama tanışmaları 2010 yılında İstanbul’da gerçekleşen Özgür (Mehmet Günsür) ve Deniz’in (Belçim Bilgin) aşkını anlatıyor. Hikâye, 1977’nin 1 Eylül’ünde Ankara’da başlıyor. O sabah, hamile karısı Neriman’ı hastaneye yetiştirmeye çalışan Yılmaz Bey’in arabası Ömer Bey’inkine çarpar. Bu çarpışma Ömer Bey’in arka koltukta oturan hamile karısı İnci’nin erken doğum yapmasına sebep olur. İki bebek; aynı gün aynı hastanede doğar ve dünya gözüyle ilk gördükleri şey birbirleri olur.

HAYAT KADAR KOMİK

Bu kaza, Özgür ve Deniz’i pek çok kez bir araya getirecek tesadüflerin başlangıcı olur. Bundan sonra yolları, çocukluk ve ilk gençlik yılları boyunca Ankara’da kesişir durur ve her kesişme onların hayatında büyük değişikliklere sebep olur. Birbirlerinin çocukluk aşkı olurlar önce, sonra ilk kalp kırıklığı…

Her tesadüf hayatlarının rotasını değiştirir ve onlara bazen bir felaket, bazen bir mucize getirir. Tesadüflerin tek bir şartı vardır: Hiçbir zaman bir araya gelmemeleri. Araya görünmez bir duvar örülmüştür sanki. Karşılaşırlar ama yola bir türlü birlikte devam edemezler. Neyse ki büyüdükçe hayaller küçülse de işaret ve tesadüfler çoğalıyor.

Çok seneler sonra, 2010’da İstanbul’da karşılaşır ikili. Bir sürü teğet geçiş, aşkı bulma arayışı ve çıkmaz sokağın ardından… Oscar Wilde masalları tadında; olacak olanın olmaması olanaksız sonuçta.

Komedisiz, daha doğrusu sadece hayat kadar komik bir romantik film Aşk Tesadüfleri Sever. Bu ‘gerçek özentili’ ve ‘yok artık’sız filmde herkes; Ömer Faruk Sorak’ın dediği gibi kendi geçmiş, gerçek, tesadüf ve aşkını bulacak.




ÖMER FARUK SORAK: ANKARA BAŞROLDE

Ankara sıkıcı, soğuk ve gri bulunur genelde. Belki de ilk defa şehrin yeşil, sıcak ve sempatik yüzüne baktık. Ankara bu film için seferber oldu. Ankara Belediyeleri, Gazi Mahallesi ve AnadoluJet ekibinin samimi desteği filme yansıdı. Yaptığım en iyi, en pozitif film oldu bu. Öyle çok sevgi ve emek var ki…

MEHMET GÜNSÜR: HERKESE BİR TESADÜF

Film herkese ayrı bir sürpriz/tesadüf hazırladı. Senaryo yazarı Nuran Hanım benim uzaktan akrabam çıktı mesela. Bu film sayesinde tanıştık, çok mutlu olduk. Daha önce birbirimizden haberdar değildik, meğer onun dedesiyle benim dedem amca çocuklarıymış. Çekimler sırasında öyle tatlı anılar, hoş tesadüfler yaşadık ki. Ben filmin pek çok sahnesinde kendimi oynadım, kendi 20 yaş kıyafetlerimi giydim.

BELÇİM BİLGİN: BÖYLE BİR TESADÜF!

Deniz karakterinin Ankara’da doğup büyüdüğü sokak ve evi uzun süre aramış ekip. Ankara’nın altını üstüne getirmişler. Şehri sokak sokak, karış karış gezmişler. Sonunda And Sokak’ta eski bir evde karar kılmışlar. Sokağı ve evi bana anlattıklarında elimdekiler yere düştü. Çünkü tarif ettikleri yer benim doğup büyüdüğüm sokak ve hatta evdi.


JÜLİDE KARAHAN

ANADOLUJET/ŞUBAT 2011

...

Hiç yorum yok: