15 Ocak 2011 Cumartesi

İstese Mısır Apartmanı'nın tarihini yazar

Mehmet Getlek, 5 galerili Mısır Apartmanı'nın 35 yıllık bekçisi. "En çok hangi sergiyi sevdiniz?" diyoruz, "Hiç" diyor ve ekliyor: "Hiçbir sergiyi görmedim. Tiyatro Dot buradaydı, ona da hiç bakmadım. Merak falan da etmedim valla. Ne bileyim. Böyle memnunum ben halimden."


Kim bilir kaç kez "Günaydın, iyi günler, iyi akşamlar, teşekkürler..." demişizdir. En az üç kez "Asansör bozuk mu? Niye hâlâ gelmedi?" diye sormuşuzdur. Bir de son yıllarda sıklaşan "Mehmet Akif Ersoy burada mı yaşamış? Kaçıncı katta? Hangi daire? Müze ne zaman açılacak?"lar var. Tüm bu selam ve soruların muhatabı Mısır Apartmanı'nın 35 yıllık bekçisi nam-ı diğer 'Albay' Mehmet Getlek.

Yenilerini ilk defa ekliyoruz: "Siz hep burada mısınız? Kaç yıl oldu?" Sevinçli bir telaşla tek tek cevaplıyor Albay: "55 yaşındayım, çoktan emekli oldum aslında ama Mısır Apartmanı'nı terk etmek öyle kolay değil. Sergi mergi gezmiyorum da çok seviyorum burayı. Hem ne yapacağım evde? Sigaram yok, kahvem yok, kötü alışkanlığım yok. Hanımla muhabbet et, yemek ye, çay iç, televizyon izle; bir yere kadar. Sıkılırım. Sağlıklı olduğum sürece çalışmaya devam. Hanımın sigortasını sonradan ödedik biz. Nisan'da bitecek. O zaman daha rahat edeceğiz ama yine de devam."

Girişin küçük camlı bölmesindeki antika masanın başından gelen gideni selamlayan, el ayak çekildiğinde eski püskü kanepeye uzanan, acıktığında çayını kaynatıp peynir ekmeğini yiyen Albay; Kasımpaşa Kulaksız'da oturuyor. Yayan gidip geliyor işe. 2 oğlu, 2 kızı, 8 de torunu var. Hikâyesi 55 yıl önce Bingöl'ün küçük ve uzak bir köyünde başlıyor. Peşi sıra ilkokul, evlilik, askerlik. 1977 Aralık'ında dayısının cesaretlendirmesiyle İstanbul'a. Dayı, Mısır Apartmanı'nda dekanlara çay götürüp getirmekte. Apartman şatafatlı günlerinin yasında. 6. ve 7. katlarda Marmara Üniversitesi'nin kimi bölümleri, kimi sınıfları... Kimi katlarda sendikalar, kimi katlar kapı duvar.

Kömür kazanıyla uğraşacak biri lazım olunca 'Bizim oğlan yapar' diyor dayı. Geliş o geliş. Uzun uzun anlatıyor Albay: "İlk üç sene kömür kazanını yaktım. Çok zordu o iş. Haftada iki sefer kömür gelir, bir sefer kül giderdi. 12 ton kömürle akşama kadar uğraş. Sabah külü çekiyorum, dünyanın tozu, toprağı. Nefret edersin. Üç sene sonra doğalgaza geçildi de rahat ettik. O sırada kapıdaki güvenlik ayrılınca buraya terfi ettim. O zaman yönetici Ali Aybey'di. Senede bir yönetici değişir zaten. Herkes değişiyor burada. Bir biz, bir de Hüsamettin Cindoruk kaldı. Daireler de çok değişti. Bir tek Hüsamettin Bey ile Ekmekçiler Sendikası'nın daireleri aslı gibi. Pek dokunulmadı onlara."

Boş verin asansörü!

Mısır Apartmanı 7/24 açık. Vardiya sistemi var. Albay, kardeşi ve oğlu Sabri hep birlikte götürüyorlar işi. "Binamız işlek. Gelen giden çok. Onları yönlendirmek gerek." diyor Albay. Son yıllarda en çok gençler geliyor, en çok Mehmet Akif Ersoy'un hangi katta yaşadığı soruluyor. Albay bir kez daha sabırla cevaplıyor: "Mehmet Akif 2. katta bir dairede bir süre yaşamış ve orada vefat etmiş. 7–8 numaralı daire diyor herkes. Kırmızı kapılı olan. Ama net bir şey yok. Sahipleri başka şimdi. En son bir antikacı vardı. O gittiğinden beri, epeydir boş. Kiralık ama kimse tutmuyor. 2 daire birleşik, toplam 400 metrekarenin üzerinde. Çok pahalı. Yirmi kâğıt istiyorlar galiba. Herkes müze olsun orası diyor. Mehmet Akif önemli şahsiyet. Kapıda, burada yaşayıp öldüğüne dair ufak bir not var ama yetmiyor tabii."

100 yıllık apartmanın 35 yıllık gözlemcisi Albay'a göre en güzeli şimdiki zaman: "Şimdilerde çok hareketli, çok güzel bina. Neredeyse bütün İstanbul burada, en çok da gençler. 5 galeri var, bir sürü sergi oluyor. Açılışı, kapanışı, sanatçısı, ziyaretçisi... Eskiden sendikalar vardı. 3 kat 20 sene boş kaldı. En üstte kimse yoktu, kuşlar uçardı. Ama hiçbir zaman bakımsız kalmadı bina. Hep temizdi, hep pak. Eskiden biz temizlerdik; arap sabunlu sularla siler, üzerinden kuru talaşla geçerdik. Şimdi paspasla yapılıyor temizlik."

"Şikâyet var mı, şikâyet?" diyoruz, "Asansör" diyor ve ekliyor Albay: "Asansör çok bozulur. Eskiden camlıydı, daha büyüktü, çok güzeldi. Ferforje mi diyorlar? Ondan. İneni, bineni görürdük. Tek asansör yetmiyor galiba. Bir de katlara uğrayınca çok yavaş iniyor asansör, insanlar bekliyor kapısında. Ama merdivenler çok rahattır. Asansörle çıkıp merdivenle inmeyi tercih eder çoğu kişi. Geniş geniş, ferah ferah... Çok güzeldir merdivenler. Boş verin asansörü!"



MISIR APARTMANI 100 YAŞINDA

İstiklal Caddesi'nde St. Antuan Kilisesi'nin yanı başındaki Mısır Apartmanı'nın 1905'te başlayan inşaatı 5-10 yıl içinde bitmiş. Apartman şimdi tam 100 yaşında. İstanbul'un ilk betonarme yapılarından olan binanın mimarı Hovsep Aznavuryan. Binayı kışlık konak olarak kullanmak üzere Aznavuryan'a sipariş eden, Mısır Hidivi Abbas Halim Paşa. Uzun yıllar konak olarak kullanılan bina, Abbas Halim Paşa'nın ölümünün ardından vârisleri tarafından katlara bölünüp dönemin ünlü işadamlarından Hayri İpar'a satılmış. Binayla uzun yıllar Hayri Bey'in oğlu Ali İpar ilgilenmiş. İpar ailesinin mülkiyetinde pek çok değişiklik yaşayan apartmanda; mefruşat mağazası Lazzaro Franco'dan züccaciyeci Karaoka'ya, İstanbul yüksek sosyetesinin dişçisi Sami Grünzberg'den dişçi Onnik Kumruyan ve Arşak Sürenyan'a, şair Mehmet Âkif Ersoy'dan yazar Mithat Cemal Kuntay'a, sosyete terzisi Nedret Hanım'dan İstanbul'un ünlü gelinlikçisi Lütfiye Arıbal'a, terzi Cemal'den Canan Yaka ve annesi Mualla Hanım'a kimler kimler yaşamış. Eskilerden kalan tek isim var. Apartmana 1964'te yerleşen ve dairesini halen avukatlık bürosu olarak kullanan siyasetçi Hüsamettin Cindoruk. Bir süre boş kalan apartmanın büyük bölümü 2000'den beri Koray İnşaat himayesinde.


KATLARDA GEZİNELİM

Kat 1 - Fototrek Fotoğraf Merkezi 15 Ocak'tan itibaren 'Fotoğraf Geçidi: İstanbul 2010' isimli karma sergiyi ağırlayacak. Sergi için son gün 2 Şubat.

Kat 2 - Cda Projects 7-29 Ocak tarihleri arasında 'Vargücü' isimli sergiyi misafir ediyor. Sergide; Civan Özkanoğlu, Dağhan Celayir, Gabriel Jones, Nazlı Eda Noyan, Selçuk Artut ve Zeynep Kayan'ın işleri bulunuyor.

Kat 3 - Casa Dell'arte'nin 7-29 Ocak tarihleri arasındaki konuğu Selahattin Yıldırım'ın '(H)iç Yer' isimli sergisi.

Kat 4 - Galerist, 13 Şubat itibarıyla Hüseyin Çağlayan'ın işlerini ağırlamaya başladı. Sergi 19 Şubat'a dek sürecek.

Kat 5 - Galeri Nev'in Murat Morava'dan sonraki konuğu fotoğraf sanatçısı Robert Mapplethorpe. 'Desired' isimli sergiyi görmek için son gün 12 Şubat.


Jülide Karahan

Zaman Cumaertesi/ 15.01.2011

Hiç yorum yok: