11 Mayıs 2011 Çarşamba
İslam Bilim ve Teknoloji Tarihi Müzesi unutuldu
Mayıs 2008'de Başbakan'ın da katıldığı kalabalık bir törenle açılan İslam Bilim ve Teknoloji Tarihi Müzesi unutuldu. Gülhane Parkı'nın içindeki müze kimsenin dikkatini çekmiyor. 2010 yılını 120 bin ziyaretçiyle kapatan müzenin müdürü Ömer Severoğlu, "Galiba biz kendimizi yeterince tanıtamadık. Bundan sonra görselliği öne çıkaran çalışmalara ağırlık vereceğiz." diyor.
Güneş yüzünü göstermeye başladığından olsa gerek Gülhane Parkı cıvıl cıvıl, kalabalık. Parkın içindeki İslam Bilim ve Teknoloji Tarihi Müzesi'nin kapısını çalansa neredeyse yok. O kapıyı işaret eden bir levha da ayrıca... Müze; günü 30, bilemediniz 40 kişiyle kapatıyor. "Yalnız okul gezilerinin olduğu günler 300-500 çocuk hep birlikte geliyor." diyor görevliler.
2008 Mayıs'ında Başbakan ve Prof. Dr. Fuat Sezgin'in uzun konuşmalarıyla açılan müze; ileriye değil, geriye gitmiş. İlk günlerde her bölümünde ilgili zamanı anlatan ve dahası o zamanın örnekleri taranarak oluşturulan minyatür perdeler vardı. Onların neredeyse hepsi kalkmış ki sayıları 110'du. Kalan birkaç tanesi de ters çevrilip öteyi beriyi kapatmak üzere değerlendirilmiş.
Konferans salonu kapı duvar. Müze açıldığı günden beri konuşulan ve pek kıymetli eserlerin yer alacağı kütüphaneden hâlâ ses yok. Ne zaman açılacağı hakkında pek bir kimsenin fikri de... Aletlerin çoğu çalışmıyor. "İlk geldiklerinde aralarında çalışır vaziyette olanlar vardı. Düzenekleri çok basit. Hemen bozuluyor." diyor görevliler.
Tüm bunları, Müze Müdürü Ömer Severoğlu'na soruyoruz. Çok iyi niyetli o: "Kütüphane için Prof. Dr. Fuat Sezgin Vakfı'nın kurulması bekleniyordu, geçen yıl kuruldu, vaat edilen kitapların gelmesini bekliyoruz. Çalışmayan aletler içinse girişimlerde bulunduk, Almanya'dan bir görevli gelip problemleri çözecek. Kaldırılan müzik aletlerine gelince; onlar Topkapı Sarayı'na geri gitti. İleride açılacak Müzik Müzesi'nde değerlendirilecekler."
2010 yılını 120 bin ziyaretçiyle kapatmış müze. "Çok yetersiz." diyor ve ekliyor Severoğlu: "Bu sayı milyonları bulmalı. Öyle değerli eserler var ki içeride... Galiba biz kendimizi yeterince tanıtamadık. Bundan sonra görselliği öne çıkaran çalışmalara ağırlık vereceğiz."
Geçtiğimiz yıl Marmaray kazıları sebebiyle müzenin kimi bölümleri kapanmıştı. Ama gerekli çalışmalar yapıldı ve problem olmadığı tespit edildi. Şimdi bütün bölümler açık. Müze için hiçbir tehlike kalmadı. Tek tehlike, unutulması...
9. yüzyıldan 17. yüzyıla kadar
İlk etapta 140 eserin yer aldığı müzede eser sayısının 800'ü bulması bekleniyordu. Şimdilik; astronomi, coğrafya, gemicilik, zaman ölçümü, geometri, optik, tıp, kimya, mineraloji, fizik, teknik, mimari ve harp tekniği sahalarında sergilenen 500 kadar eser var içeride. 9. yüzyıldan 17. yüzyıla kadar olan dönemin bilimsel ve teknik gelişmelerini yansıtan bu eserlerin her biri Müslüman bilim adamlarının icatları. Aralarında; Sufi'nin gök küresi, İstanbul Rasathanesi'nin kurucusu Takiyüddin Efendi'nin su pompası ve saatleri, 1029 yılında Toledo'da yapılmış usturlab, 1048'de yapılmış mekanik güneş ve ay takvimi, Biruni'nin icat ettiği terazi ve onun tarifiyle yapılan pusula, Arap coğrafyacısı İbni Hauqal'ın gemisi ve 14. yüzyılda yapılmış dünyanın ilk tankı var.
***
Halife Me'mun'un ünlü haritası
Gülhane Has Ahırlar Binaları'ndaki müzenin hemen girişinde İslam bilim tarihinin en anlamlı çalışmalarından birine dayanarak yapılmış bir yerküre duruyor.
9. yüzyılın başlarında Abbasi Halifesi Me'mun'un 70 coğrafyacı ve astronoma dağıtarak 30 senede hazırlattığı dünya haritası... O zamanki dünya coğrafyasını şaşırtıcı bir doğrulukla gösteren haritanın yapıldığı biliniyormuş fakat kendisi bulunamıyormuş. Haritanın ortaya çıkarılması, üzerinde yapılan bilimsel çalışma ve kürenin müzede sergilenmesi -ziyaretçileri bekleyen diğer eserler gibi- Prof. Dr. Fuat Sezgin'in çalışmaları sonucunda gerçekleşmiş.
JÜLİDE KARAHAN
ZAMAN KÜLTÜR / 11.05.2011
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder