Anneler Günü bugün aslında ama biz perşembeden gittik. Neden perşembeden? Sonradan kimse "Bu kadar parayı böyle şeyler için mi veriyorsun?" demesin diye. Az da değil. İstanbul Modern'e giriş kişi başı 12 TL. Ama perşembe günleri halk günü, giriş ücretsiz. Üstelik o gün müze saat 20.00'ye dek açık.
Niyetimiz 'Kayıp Cennet' sergisini gezmek; şöyle anne-kız. En çok sorulan soru: "Ne ki şimdi bu?" Peşin peşin cevap: "Bir video sergisi. Küçük küçük bir sürü film var. Ama öyle giriş, gelişme, sonuç aramak yok." Kilitlendiğimiz ilk video Ali Kazma'nın Engellemeler Serisi'nden 'Beyin Cerrahı'. Uzak bir bilgi ve farklı bir deneyim içindeyiz. Annenin ilk cümlesi: "Gözlerini kırptı gördün mü?"
Bir beyin ameliyatına şahitlik ediyoruz. Başlıyor: Ameliyat olan tatlı/tonton hanımın üzerinde önlüğü, dilinde duası. Başına metal bir düzenek monte ediliyor önce, sonra iğneler yapılıyor tek tek. Kendisi canlı; gözlerini kırpıyor, konuşuyor hatta. Doktor; cevizden büyük, şeftaliden küçük bir delik açıyor başında, çalışıyor arkasında. İşlem bitiyor, dikişlerden önce kol ve bacaklarını hareket ettiriyor, "Kaç parmak var?" gibi sorulara cevap veriyor hasta. Dikişin ardından ise doktorla "Oldu bu iş" gibisinden çak yapıyorlar. Şaşkınız, hayretler içindeyiz hatta.
"Bu sanatçılar hayvanlardan ne istiyor?"
Karşısında en çok vakit geçirdiğimiz video Doug Aitken'in 'Göç'ü. Olay şu: Bizon, puma, kunduz, geyik, kartal ve baykuş gibi birtakım vahşi hayvanlar orta halli bir motelin odalarında dolaşmakta, banyo yapmakta, buzdolabını kurcalamakta, yastıklarla savaşmakta... Küvetten çıkmaya çalışan kunduza ortalığı batıracağı için azıcık kızarken yatak odasının duvarında bir çift boynuz gören geyiğin ağladı ağlayacak haline "canım, canım" diyerek efkârlanıyoruz. 24 dakika boyunca gözümüzü kırpmadan izliyoruz bu kusursuz tuhaflığı. Çok şaşkın ve sakiniz, adeta uyuştuk, hatta natıkamız kaçtı. Bu hususta müziğin etkisini de yabana atmamalı.
Sırada Haydut isimli tilkimizin müze gezmesi var. Sanatçı Francis Alys Haydut'u Londra'daki Ulusal Portre Galerisi'nde gece vakti öylece bir başına bırakmış. Videonun ismi Gece Nöbeti. Haydut şaşkın. Bir oraya, bir buraya koşuyor; arada yorulup duruyor; kimileyin de dellenip masalara filan çıkmaya çalışıyor. Duvarlardaysa Tudor hanedanı üyelerinin, fırfırlı yakalı Hollanda tüccarlarının, perukalı felsefecilerin ve İngiliz asilzadelerinin resimleri... Tam şenlik! Dahası -burada olmasa da- var: Aynı sanatçı, geçtiğimiz yıllarda bir fareyi Meksika'daki en büyük çağdaş sanat koleksiyonunun ortasına bırakmış; 2001'deki Venedik Bienali'ne ise kendisini temsil etsin diye bir tavus kuşu göndermiş. İlahi!
Hayvanlar âlemindeki yolculuğumuz Rivane Neuenschwander'in 'Kül Çarşambası- Sonsöz'ü ile devam ediyor. Başrolde karıncalar. Onlar kaldırma, taşıma, sürükleme ve yerleştirme gibi günlük eylemler içinde. Şekere bulanmış rengârenk konfetilerle cebelleşiyorlar. Bu filmi hepimiz daha evvel izledik. O yüzden yan ekrandaki kuşa kayıyor gözlerimiz. O ne yapıyor dersiniz? Üzerinde soru işareti, ünlem, virgül ve noktalı virgül olan kabak çekirdeklerini çit çit çitliyor.
Avustralya'nın ıssız yollarında araba çarpmış hayvanları taşıyıp onlara sembolik cenaze törenleri düzenleyen adamı takdir edip; portakal kabuğundan ibaret adamcıkların dakikadan dakikaya kuruyup gitmelerine hüzünleniyoruz. İçinde konuşma geçen videoları -konuşmalar İngilizce olduğu ve alt yazıları takip etmek zor geldiği için - elemiş bir şekilde gezimizi sonlandırmak durumundayız. Çünkü müzede geçirdiğimiz 67. dakikadan itibaren annemizin kimi halleri geceleyin müzeye bırakılan tilkiciğe benzemeye başladı. Son söz onun: "Bu müzede böyle tiril tiril fazla gezme annecim; üşütüp hasta olacaksın!"
***
Müsaitseniz annemler müze gezmesine gelecek
İstanbul Modern bugünü annelere ayırdı. Anneler hiçbir ücret ödemeden müzeye girebilir. Sadece bu kadar da değil. Gün boyu sürecek kahve ikramı ve 13.00 ile 16.00 saatleri arasındaki rehberli sergi turları da onlar için. Müzede, 21 sanatçının video çalışmalarından oluşan 'Kayıp Cennet'in yanı sıra 'Yeni Yapıtlar, Yeni Ufuklar' ve 'Yao Lu'nun Yeni Manzaraları' başlıklı sergiler de var. Ayrıca müze sinemasının pazar günkü programında Fransız sinemasının yönetmenlerinden Olivier Assayas'ın Irma Vep, Yaz Saati ve Sil Baştan isimli filmleri mevcut. Ayrıca mağazadaki her şey tüm gün yüzde 15 indirimli.
***
ADA'yı çeyrek geçiyor
ADA Müzik, 25. yaşını büyük bir konserle kutlama hazırlığında. 25 yıl boyunca yolu bu 'okul'dan 'bir şekilde' geçmiş Bülent Ortaçgil, Zuhal Olcay, Grup Gündoğarken, Yeni Türkü, Hüsnü Arkan, Birsen Tezer, Bulutsuzluk Özlemi, Jehan Barbur, Mavi Işıklar, Replikas, Mehmet Güreli ve Gürol Ağırbaş gibi daha nice sanatçı 9 Haziran akşamı Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosu'nda olacak. Kimisi kendi parçalarını söyleyecek, kimisi düet yapacak, kimisi bambaşka bir sürpriz... Konserin ismi ADA'yı Çeyrek Geçe. Saati 21.15.
JÜLİDE KARAHAN
ZAMAN PAZAR/ 08.05.2011
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder