Kararımız karar. Ser verip sır vermeyen 12. İstanbul Bienali'ni ona yakışır şekilde isimsiz ve sanatçı listesiz gezeceğiz. Nasıl? Sağdaki ilk eser şöyle bir hissiyata sahip, soldan beşinci eser ise birazcık...
17 Eylül Cumartesi günü kapılarını açacak 12. İstanbul Bienali, ser verip sır vermedikçe ilgimizi daha çok çekiyor. Kaçanı kovalıyoruz. Bienalin başlığı "İsimsiz (12. İstanbul Bienali), 2011". Sanatçılar arasında kaybolup herhangi bir anlamlandırma çabasına girmiyoruz bu defa. Tek odağımız var, o da serginin kendisi. Bağlamı Felix Gonzales Torres'in "Sanat eseri isimsizdir çünkü 'anlam' zamana ve mekâna bağlı olarak değişir." sözünden temelli.
Küratörler Adriano Pedrosa ve Jens Hoffmann'a bakılırsa bu bir cömertlik aslında. Çünkü anlamın üretimi tamamen izleyicide. Ne kadar anı, tecrübe ve bilgi; o kadar ilgi. Şehrin geneline dağılmış mekânları kullanan ve İstanbul deneyimi vaat eden bir bienal değil bu defa karşımızdaki. Dikkatimiz tamamen eserlerde, ne şehrin güzel sokakları ne de sanatçılar bölebilecek bunu.
Küratörler her türlü bölünmenin önüne geçme niyetinde. Zaten biraz da bu sebeple açıklamıyorlar sanatçıları. Çünkü sergi, duyurulan isimlerden ibaret sanıldığı an bitti; tükendi gitti. İsim listelerine karşı saplantılı bir merak içinde olmak insanın ilgisini, sanat eserinden ve sanatı anlama deneyiminden uzaklaştırıyor onlara göre. Bir de şu var tabii. Bu açıklamayış sayesinde son dakikaya kadar ekleme çıkarma yapabilecekler gönüllerince. Hazırlık aşamasında kendi açıklamaları bile sınırlayamayacak onları. Tam özgürlük.
Sanatçı sayısı da belli değil. Özellikle saymıyorlar ki nicelikten ziyade niteliğe dönebilsin izleyici... Ama bir fire. İngiliz çağdaş sanat dergisi Art Review'un sitesinde "İstanbul Bienali, sanatçı listesiyle ilgili ilk ve tek açıklamayı yaptı" başlıklı bir haber çıktı geçenlerde. Habere göre Claudia Andujar, Martha Rosler, Dora Maurer, Tina Modotti, Geta Bratescu, Letizia Battaglia, Zarina Hashmi ve Teresa Burga bienale katılacak sanatçılar arasında. Neden öyle oldu? Galiba basına, bilhassa aylık dergilere dağıtılacak görsellerle ilgili haklı talepler geldi. Küratörler de yeni, genç ve yıldızı parlamakta olan isimlere duyulan merakı kursaklarda bırakmak için tecrübeli kadın sanatçılarla ilgili görselleri servis etti. Bu arada sanat eleştirmeni Evrim Altuğ'un fark ettiği kimliği meçhul bir internet kullanıcısı bienal sanatçılarını küratörler ve İKSV'nin onayını almadan blogunda açıkladı. İKSV, gülümseyerek sessiz kalıyor. Merak edenler http://untitledistanbul2011.blogspot.com/ adresine bakabilir.
***
VE DAHASI
Koç Holding sponsorluğundaki 12. İstanbul Bienali için üç yayın hazırlanıyor: Kasım 2010'da yapılan ve İstanbul Bienali'nin tarihine göz atan İstanbul'u Hatırlamak isimli konferansın kitabı, sanatçı röportajlarını içeren bir el kitabı ve sergi konuları ile kurulum sürecini anlatan bir katalog.
Bienal, başlığın yanı sıra temalarında da Felix Gonzalez-Torres'in işlerinden ilham alıyor. İsimsiz (Soyutlama), İsimsiz (Ross), İsimsiz (Pasaport), İsimsiz (Tarih), İsimsiz (Ateşli Silahla Ölüm) olarak farklı temalar altında düzenlenecek beş karma sergiye 55 kişisel sergi eşlik edecek.
Mekân, Tophane'deki 3 ve 5 numaralı antrepolar. Ryue Nishizawa'nın Mimari Tasarım Ofisi tarafından düzenlenen antrepoların içi, çelik ve alçıpan konstrüksiyonlarla tamamen değiştiriliyor.
JÜLİDE KARAHAN
ZAMAN PAZAR/14.08.11
...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder