Akbank, geçtiğimiz günlerde Oda Orkestrası'nı kapattı ve bundan sonra şef Cem Mansur yönetimindeki Türkiye Gençlik Filarmoni Orkest- rası'nı destekleyeceğini açıkladı. "Gönül ister ki o da devam etsin öteki de. Gençlere de destek olunsun Oda Orkestrası'na da..." diyen Mansur'a göre "Oda Orkestrası neden kapandı?" sorusunun tek bir cevabı var: "Bankanın strateji değişikliği."
Akbank Oda Orkestrası, geçtiğimiz ay son konserini vererek sessiz sedasız kapandı. Akbank, bundan sonra, 2007'den beri başka bir isimle var olan şef Cem Mansur yönetimindeki Türkiye Gençlik Filarmoni Orkestrası'nı destekleyecek. Toplum Gönüllüleri Vakfı çatısı altında yeniden yapılanarak yola devam eden Türkiye Gençlik Filarmoni Orkestrası'nın en büyük destekçisi ise Sabancı Vakfı. Durum biraz karışık. Ayrıntıları Cem Mansur anlattı.
Akbank Oda Orkestrası neden kapandı?
Birçok şey söylemek mümkün. Bazı müzik kuruluşları o anki bütçesi ve boyutuyla doğal bir şekilde yaşamının bir noktasına geliyor. Ondan sonra büyümesi, değişmesi ve gelişmesi gerekiyor.
Olmadı mı? Tıkandı mı?
Olmadı. Ama neden kapandı sorusunun tek bir cevabı var: Bankanın strateji değişikliği ve desteğini başka yerlere kaydırma isteği. Akbank; kendi adını taşıyan kültür kurumlarını destekleyerek değil, başka şeylere, özellikle gençlere destek olarak yola devam etme kararı aldı. Şimdi Türkiye Gençlik Filarmoni Orkestrası'nın sponsorlarından biri.
İkisi birlikte yürümez miydi?
Gönül ister ki o da devam etsin öteki de. Gençlere de destek olunsun, Oda Orkestrası'na da... Bu kadar şık bir oluşumun, marka olmuş bir şeyin yok olmasını kimse istemez ama... Gelişmesi, büyümesi gerekiyordu artık. İyi ki yok oldu demeyeceğim tabii ki hiçbir zaman. Var olan haliyle de çok güzel işler yaptı. Orkestra 19 yaşındaydı, ben 12 yıldır başındaydım. Son 12 yılda epey havalı işler yaptık. Türkiye'nin müzik hayatına yeni bir soluk getirdiğimizi, yeni bir dinleyici kitlesi oluşturduğumuzu düşünüyorum. Dinleyicinin merak ve beğenisinin çok yüksek olduğu gibi gerçekleri biz Akbank Oda Orkestrası sayesinde anladık. Keşke devam edebilseydi ama sponsor strateji değiştirdiyse yapacak bir şey yok.
Akbank Oda Orkestrası kamuya yeterince nüksetmedi mi? Böyle şeyler konuşuldu mu?
Arka planda konuşuldu mu bilmiyorum. Bunların hepsi birer tahmin, gözlemleyenlerin yorumu. Var olan bir şey artık olmadığında herkes üzülüyor.
Başka bir kurumla bir oda orkestrası kurma ihtimaliniz var mı?
Şimdilik yok ama günün birinde orkestranın gelişebileceğine, ileriye gideceğine inandığım bir kurum ona sahip çıkmak isterse neden olmasın. Başka bir formatta tabii.
İleriye götürmekten kasıt ne?
Anadolu'ya daha çok yayılmak, daha çok ve çeşitli konserler yapmak. Üniversitelere yönelik çalışmalara ağırlık vermek, gerçek katkılarda bulunmak; Akbank Oda Orkestrası'nın açıklamalı konserleri öyleydi mesela.
Türkiye Gençlik Filarmoni Orkestrası'na bakalım. İsmi Ulusal Gençlik Senfoni Orkestrası'ydı, değişti. Başka neler oldu? Biraz karışık orası...
Evet. Karışık. Ulusal Gençlik Senfoni Orkestrası benim hep istediğim bir şeydi. Ülkenin her yerinden gelen gençlerin çok iyi hocalarla bir kampa girmesi ve Türkiye'nin en iyi -çok iddialı bir laf ama- senfoni orkestrasını oluşturması. Sonra da Avrupa'nın, dünyanın en önemli sahnelerine göğsünü gere gere çıkması... "Eyvallah, fena değil, Türkiye'de bu kadar olur... " gibi söylemler beni çok rahatsız ediyor. En iyisi olacağız ve Avrupa bizi ayakta alkışlayacak; var mı? Pekala mümkün. Bu niyetle 2007'de Bursa'da Gençlik Orkestraları Derneği'ni kurduk. Ulusal Gençlik Senfoni Orkestrası 4 yıl o çatı altında devam etti. Fakat geçen yaz ben yolları ayırmaya karar verdim. Ulusal Gençlik Senfoni Orkestrası ismi dernekte tescilli olduğu için o orada kaldı. Ben başka bir isimle, başka bir çatı altında yola devam ediyorum. 3 yıldır bizi destekleyen Sabancı Vakfı arkamızda. Akbank, AB Genel Sekreterliği, Kültür ve Turizm Bakanlığı da destekçilerimiz arasında. İdari ve mali kontrol noktasındaki çatımız ise Toplum Gönüllüleri Vakfı.
İki ayrı orkestra yok bu durumda. Siz taşındınız, diğerinin sadece ismi kaldı...
Evet, iki ayrı orkestra varmış gibi görünüyor ama genç müzisyenler projenin taşındığının farkında. Olayı kuran şef, çalıştırıcılar, sponsorlar, uluslararası bağlantılar, vizyon, her şey hep birlikte çatı değiştirdi. İyi oldu, ilk defa bu kadar büyük bir geleceği olduğuna inanıyorum bu projenin. İlk defa böyle bir güven içindeyim.
Bursa'dayken öyle bir güveniniz yok muydu?
Oralara hiç girmeyelim. Sorunlar vardı ki ayrılmaya karar verdik. Şimdi Sabancı Vakfı'yla 3. yılımız, Türkiye Gençlik Filarmoni Orkestrası'nınsa ilk yılı. Kafa karışıklığı bir süre devam eder ama öyle bir program yaptık ki... Çok iddialı bir repertuvar hazırladık. İlk konserimiz 7 Eylül'de Aya İrini'de.
JÜLİDE KARAHAN
ZAMAN KÜLTÜR / 12.07.2011
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder