25 Temmuz 2011 Pazartesi

Side'de ağustos böcekleri sustu

11. Side Uluslararası Kültür ve Sanat Festivali önceki gün gerçekleşen Die Kammersymphonie Berlin-Berlin Senfoni Oda Orkestrası konseriyle başladı. Side Antik Tiyatro'daki konserin sürprizi 5 No'lu Macar Dansı'ydı. Konser çok kalabalık değildi ama herkes halinden memnundu, ağustos böcekleri dâhil. Sanki onlar da susmuş konseri dinliyorlardı.

Bu yıl 11.si düzenlenen Side Uluslararası Kültür ve Sanat Festivali olmasaydı; yaz boyunca tek bir ses olacaktı Side'de: Ağustos böceklerininki. Hareket halindeyken fark edilmiyor ama durduğunuz anda duyuyorsunuz: Cık cık cık cık... Side Belediyesi de o böcekler gibi. 10 yıl önce çıkıp "Biz bir kültür sanat festivali yapacağız." demiş ve yapmış.

Festivalden herkes memnun ki böylesine az rastlanır. Örneğin esnaf; Nar Sokak'taki bir dondurmacı anlatıyor: "Aslında ilk başta çok kızmıştık çünkü inşaatçı bu başkan, her yeri yıktı. Şu kalabalığın olduğu meydan var ya -açılış kalabalığı ve Giritli Köy Meydanı- hah; orada 7-8 ay önce, incik boncukçular bir de abur cuburcular vardı. Şimdi eser kalmadı. Sonra sahil yolu... Gerçi Allah var, mis gibi oldu. Memnunuz yani, adam zaten Sideli." Adam dediği Side Belediye Başkanı A. Kadir Uçar. 4 kilometrelik sahil yolundan sonra şimdi sırada Liman Caddesi var.

Festival, önceki akşam Giritli Köy Meydanı'ndaki dişbudak ağacının dibinde mini bir konserle başladı. Biz gittiğimizde Pink Martini'den bir şeyler çalınıyordu ve insanlar gayet neşeliydi. Ödül töreni ve konuşmaların ardından iki adım ötedeki Side Antik Tiyatro'ya geçilecekti. Üç kişilik bir çekirdek aile konsere taa Manavgat'tan gelmişti; gerçi büyütmeyelim, Manavgat-Side arası sadece 3 kilometre. Baba, kız ve anne. Kızın aklı 14 Ağustos'ta Apollon Tapınağı'nda gerçekleşecek Emre Aydın konserinde olsa bile; bu ilk konser diye, açılış diye, el âlemi görelim diye gelmişlerdi işte. Konser sırasında biraz sıkılabilirlerdi hatta uykuları da gelebilirdi kabul; ama ne olacak canım, bak bizimle de tanışmış oldular bu vesileyle.

Ailenin babası aslında herkesin bu festival işinden çok memnun olduğunu söyledi ve ekledi: "Side'ye çok turist geliyor ama çoğu otelden çıkmıyor. Geçende bir çiftle tanıştım; Side'ye yedinci gelişleriymiş, daha şehir merkezine yeni inmişler. Bu konserler onların da dikkatini çekiyor tabii. Kendi memleketlerinde bir sürü para verip gidiyorlar ama burada bedava. Üstelik de Antik Tiyatro gibi bir tarihi mekânda."

AÇILIŞ BERLİN SENFONİ ORKESTRASI'NDAN

Konser, meydandan iki adım ötedeki -her yer birbirine iki adım uzaklıkta- Side Antik Tiyatro'da 21.30 gibi rahat bir saatte başladı. Önce festivalin sanat yönetmeni Remzi Buharalı ile Antalya milletvekillerinden Mevlüt Çavuşoğlu birer küçük konuşma yaptı. Sonra Die Kammersymphonie Berlin-Berlin Senfoni Oda Orkestrası sahnedeki yerini aldı. Jürgen Bruns yönetimindeki orkestranın solisti Ulrike Petersen'di. Şef, epey hareketliydi ve solistle çok güzel jestleşti. Mozart, Haydn ve Tchaikovsky'nin ardından çaldıkları 5 No'lu Macar Dansı gecenin sürprizi oldu, herkes tempo tuttu. Teknik detaylara çok fazla vâkıf olamasak da şunu diyebiliriz: Ağustos böcekleri susmuştu. İki ihtimal var: Ya biz çok yüksekteydik ya da onlar gerçekten sustular.

Konserin ardından festivalde emeği geçen herkesle sohbet ettik. Ama önce şefi tebrik... Hani klasik müzik konserlerinden sonra hep konuşulan bir şey vardır; parça arasında alkışladılar, hiç olur mu falan diye... Şefin düşüncesi: "Çok hoşuma gitti. İzleyici konsere katıldığını gösterdi. Burada olmaktan, böyle bir mekânda konser vermekten çok memnunum."

Festivalin sanat yönetmeni Remzi Buharalı da aynı görüşte. Diyor ki: "Sanatçılar Side'ye gelmeyi çok istiyor. Burada konser vermekten çok memnunlar. Onlar için alışılmışın dışında bir tecrübe. Bu yıl 200'e yakın başvuru aldık. Hani bazı şehirler ülkelerinin önüne geçer ya; festival sayesinde Side de onlardan biri olmaya aday." Buharalı'nın "Festival turistler için yapılıyor" sitemine cevabına gelince: "Festival turistlerin gönlünü çeliyor. Hele Avrupa Festivaller Birliği üyeliğine kabul edildiğimizden beri daha da çok... Ama biz ne yapıyorsak turistler değil, şehrimiz için yapıyoruz. Bir çıta var sonuçta. Uluslararası standartlarda ve kaliteli bir program için uğraşıyoruz. Bir de aslında herkes kendine göre bir şey bulabilir burada. Caz ya da klasik müzik değil, kültür sanat festivali koyduk adını. Niye? Hepsi birlikte olsun, herkes kendine göre bir şeyler bulsun diye."

17 Eylül'e dek sürecek 11. Side Uluslararası Kültür ve Sanat Festivali'nin programında klasikten caza, danstan mehteran müziğine çok farklı zevklere hitap edecek 15 konser var. (www.sidefestival.com)

JÜLİDE KARAHAN

ZAMAN KÜLTÜR 25.07.2011

Hiç yorum yok: