6 Temmuz 2005 Çarşamba

Istanbul'un sembolü Sultanahmet'tir

Dünyaca ünlü mimarları bir araya getiren Uluslararası Mimarlık Kongresi'nde İstanbul'un sembolü gündeme geldi. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Dünya Mimarlar Birliği Başkanı Jaime Lerner ve ABD'li ünlü mimar Peter Eisenman; bu konuyu tartıştı.

İstanbul'un bütün olarak eşi ve benzeri olmayan eser olduğunu ifade eden Lerner, bu tarihin tek bir yapıya hapsedilemeyeceğini belirtti. Geçen yıl Venedik Bienali'nde 'Yaşam Boyu Başarı Ödülü' alan Eisenman ise, "Ayasofya dememi bekliyorsunuz; ama bence Sultanahmet." diye konuştu. Başkan Topbaş, eski düşüncesinde ısrar ederek yeni bir sembole ihtiyaç olduğunu belirtti. Kongreye katılan diğer mimarların tercihi ise Ayasofya oldu. Geçtiğimiz aylarda da semazen ve Fatih heykeli önerileri kamuoyunda yankı bulmuştu.

İstanbul'un bir bütün olarak eşi benzeri olmayan bir eser olduğunu, bir tek yapıyla bu kentin anlatılamayacağını belirten Lerner, "Buraya gelmek için birçok mimari sebep var, tek bir yapı aramaya gerek yok. İstanbul, kimliğiyle öne çıkmalı, kültürel mirasını göstermeli. Biz bu toplantıyla gözümüzü size çevirdik ve Kadir Bey'e güveniyoruz. Şehre hakkını verin." dedi.
Ayasofya'nın ve Sultanahmet Camii'nin şehrin sembolü olabileceğini söyleyen Eisenman, "Sultanahmet aklın sınırlarını zorluyor. İstanbul dünyaya açılmalı, kendini göstermeli; ama bunun için yeni bir yapıya ihtiyacı olduğunu sanmıyorum. Eksiklik sosyal ve ekonomik konularda öne çıkıyor. İstanbul'un yeniden, modern yüzüyle keşfedilmesi için geçmişten gelen birikimini sunmalı önce." şeklinde konuştu.

'İstanbul'un bir sembole ihtiyacı var mı, İstanbul denilince aklınıza hangi yapı geliyor?' sorusunu kongreye katılan ünlü mimarlara da sorduk.

Fransız mimar Odile Decq: İstanbul'un karışıklığı, gezerken nerelere gidileceğinin bir anda kestirilememesi heyecan verici. Sakın dışarıdan alacağınız projeler ile Mimar Sinan'ın şehrine, İstanbul'un ruhuna zarar vermeyin.

2004 Pritzker Mimarlık Ödülü sahibi Zaha Hadid: Ayasofya ve Sultanahmet geliyor aklıma İstanbul'u düşününce. İstanbul fantastik, sembolü olsun olmasın değişmez bu. Bütün minareler sesleriyle birlikte İstanbul'un simgesi aslında. Başka bir yapıya ihtiyacı yok bu şehrin.

Kongre Başkanı Suha Özkan: Sultanahmet Camii ve Galata Kulesi simgeliyor bu şehri, İstanbul'u diyebiliriz. Ne yapabiliriz, Paris'te Eiffel'in üstüne kule yapmaya kalkamayacağımıza göre.
İngiliz Mimarlar Enstitüsü Başkanı George Ferguson: İstanbul'u düşündüğümde gürültü, taksi şoförleri dışında Ayasofya ve Topkapı Sarayı geliyor aklıma.

Japonya Mimarlar Enstitüsü Başkanı Yoshiaki Ogura: Kültürlerin harmonisi gibi yeni ve eskiyi birleştiren bir yapı düşünülebilir. Tarihî yapılara sözüm yok ama daha fonksiyonel tasarımlar da yapılabilir.

Parsons Bvinkerhoff Avrasya Direktörü Dr. Çetin Gümüşoğlu: İstanbul deyince Boğaz köprülerini düşünüyorum. Popülist politikalarla yaklaşıp Mevlânâ ya da Fatih Sultan Mehmet diyemeyiz.

Bu arada Hindistanlı mimar Charles Korea, Singapurlu mimar Chandra Abeyasinghe, İtalyan mimar Elio Trusiani, İranlı mimar Bahram Shirdel, ABD'li mimar Michael Sorkin de şehrin yeni bir yapıya ihtiyacı olmadığı ve Ayasofya'nın tek başına yeterli olduğu fikrinde birleşti.

Jülide Karahan

06 Temmuz 2005/Zaman

Hiç yorum yok: