8 Eylül 2012 Cumartesi

Kore'de kültürel Davos hazırlığı

Güney Kore, nicedir kültürünü dünyaya tanıtmanın peşinde. Bu amaçla pek çok uluslararası toplantı ve sanatsal etkinliğe ev sahipliği yapan başkent Seul'ün Türkiye'den bir konuğu var: "Karşılaşmalar: Türk Çağdaş Sanatı Kore'de" başlıklı sergi. Contemporary İstanbul Çağdaş Sanat Fuarı işbirliğiyle düzenlenen sergideki eserlerin toplam değeri 1.7 milyon dolar.
 
Güney Korelilerin en çok kullandığı kelime, söylenen haliyle 'Bali'... Sürekli 'Bali Bali' diyorlar... Hadi, çabuk, davran manasında. Çok soru sorduklarından mıdır nedir, üzerlerinde bir yavaşlık var gibi ama sonuçta 50 yıllık bir sürede koskoca ülkeyi yeni baştan yapmışlar. Hem de ne yapmak! Siyasetti, orduydu, ekonomiydi, teknolojiydi... Her boyayı boyadıklarından şimdi sıra sanatta. 

Gerçekten de ülke, sanatsal açıdan epey hareketli günler geçirmekte. Bir kere Kore sanatının kalbi sayılan Gwangju Bienali dün itibarıyla başladı. 11 Kasım'a kadar sürecek bienalin teması Türkçeye 'yuvarlak masa toplantısı' şeklinde çevirebileceğimiz 'Roundtable'. Bu tema epey manidar çünkü şu sıralar ülkede bir sürü yuvarlak masa toplantısı var. Biri, G20'nin kültürel muadili sayılabilecek bir girişim. G20 ülkelerinde kültür sanat alanında hizmet veren önemli isimlerin katıldığı ve üç gün süren toplantılarda –dün bitti- sorulan temel soru şu: Kore kültürünü dünyaya nasıl tanıtırız? Başkent Seul'de gerçekleşen toplantıya katılanlardan İKSV Genel Müdürü Görgün Taner'e göre Güney Kore, 2015 itibarıyla kültürel Davos yapma peşinde. 

Ülkenin yine bu günlerde ağırladığı diğer önemli kültürel etkinlikler arasında 13 Eylül'de başlayacak KIAF Uluslararası Sanat Fuarı ile 11 Eylül'de açılacak Uluslararası Medya Sanatları Bienali var. Kısacası şu anda Seul aynı İstanbul'un bienal zamanlarında yaşadığı gibi bir sanatsal hareketlilik ve görünürlük içinde. Hani şu, bir günde 5-10 serginin birden açıldığı... 

Ama açılan o sergilerden biri bizim için bilhassa önemli: "Karşılaşmalar: Türk Çağdaş Sanatı Kore'de". Türk çağdaş sanatını ilk defa kapsamlı şekilde Kore'de görücüye çıkaran sergi, 5 Eylül akşamı Türkiye'nin Seul Büyükelçisi Mustafa Naci Sarıbaş'ın da katılımıyla açıldı. Kentin kültür birikim ve üretiminin merkezi sayılan Insadong bölgesindeki yepyeni bir binadaki Ara Square'da gerçekleşen sergide 50 kadar sanatçının 100 eseri yer alıyor. Serginin Türk çağdaş sanatına bakışı, küratör Hasan Bülent Kahraman'ın 'bu sergiyle iftihar ediyorum' dediği kadar var. Modernden çağdaşa uzanan yoldan Erol Akyavaş, Hüsamettin Koçan, Burhan Doğançay ve Komet'le geçerek Ekrem Yalçındağ, Haluk Akakçe, Kezban Arca Batıbeki gibi rüştünü ispatlamış sanatçılara yer veren sergi; Can Kurucu, Can Ertaş ve Elif Boyner gibi genç isimlere uzanıyor. 

Böyle kapsamlı bir serginin Türkiye'den kalkıp Seul'e uzanma sürecini ise Kore ve Almanya'da hizmet veren AB Galeri'nin sahibi Chris H. Cheon anlatıyor: "Koreli galeriler 7 yıldır Contemporary İstanbul'a katılıyor ve Türkiye'de satış yapıyor. Geçen yılki fuara Koreli gazeteciler de geldi ve dönüşlerinde Türk sanatıyla ilgili epey yazı yazdı. Şu anda buradaki koleksiyonerin Türkiye'deki üretime karşı bir kulak aşinalığı var. Yani artık Türk çağdaş sanatını Kore'de sergilemenin tam vakti! İlk derdimiz Türk sanatını enine boyuna tanıtmak... Bu niyetle sergi süresince pek çok koleksiyoner ve gazeteci buluşması ve özel tur tertipleyeceğiz. İyi sonuçlar alacağımıza eminim." 

Cheon'un eminliği biraz da kültürel geçmişimizden kaynaklı. Her ne kadar şu anda Kore'de az sayıda Türk yaşasa da; yıllar önce Türkiye'yi kardeş ülke bellemişler bir kere. Bilhassa 30 yaş üstü herkes zamanında Kore Savaşı'na asker gönderdiğimizin farkında. Ama asıl soru: Bu farkındalık toplam değeri 1,7 milyon dolar olan eserlerin satışına yansıyacak mı? Contemporary İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı Ali Güreli'ye göre evet: "Fert başına düşen milli gelirin 30 bin doların üzerinde olduğu ve ülkede dünya çapında üretim yapan bütün firmaların kendi müze ve galerileri olduğu düşünülürse..." 

Gerçekten öyle. Neredeyse her büyük şirketin bir galerisi, bir sanat merkezi ya da bir müzesi var. Hatta Seul'e ilk defa giden birine verilen iki öğütten biri Leeum Samsung Sanat Müzesi'ni mutlaka gör! Kore kültürünü korumak, geliştirmek ve dünya sanat üretimiyle bir araya getirmek için Ekim 2004'te açılan müzede; geleneksel, modern ve çağdaş Kore sanatı A'dan Z'ye bir arada. Bir de buna dünya çağdaş sanatından kapsamlı bir seçki eklenmiş. Kimler yok ki; Mark Rothko, Gerhard Richter, Damien Hirst, Frank Stella, Andy Warhol, Andreas Gursky, Zeng Fanzhi... Müzenin bir bölümüyse tamamen eğitime ve genç sanatçıların keşfine ayrılmış. Dileğimiz, Koreli sanatseverin Türk çağdaş sanatını da bir an önce keşfetmesi. Yani 'Bali, bali...' 

***
 
Tek bir bölge, 600 galeri
Seul'un kültür birikim ve üretiminin merkezi sayılan Insadong, adeta bir galeriler cenneti. İstiklal Caddesi'nin muadili sayılabilecek bölgede küçüklü büyüklü 600'den fazla galeri yer alıyor. Bunların çoğunda Kore'ye özgü kâğıt işler sergileniyor. 

JÜLİDE KARAHAN 

ZAMAN KÜLTÜR 8 EYLÜL 2012 

..

Hiç yorum yok: