7 Temmuz 2007 Cumartesi

Yine görüşürüz Bryan Ferry!

Üç gün üç gecedir cazla yatıp kalkan İstanbul, önceki akşam Bryan Ferry'yi gördü rüyasında. Üst üste yaşanan 'caz gecesi' rüyalarının ilk iki kahramanı sırayla Michael Bolton ve Robert Plant idi. Caz severlerin gözleri şimdi 1 Ağustos'ta sahneye çıkacak Norah Jones'a çevrildi.

Harbiye Açık Hava Tiyatrosu'nda iki saat boyunca Bob Dylan şarkılarını dinleyeceğini önceden haber alan kalabalık, rüya kahramanlarını pejmürde kıyafetler içinde beklemeye koyuldu. Bryan Ferry, payetli siyah bir ceketle sahneye süzüldüğünde ilk şaşkınlık yaşandı. Tek bir kelime bile etmeden 'The in Crowd'ı söyleyiveren Ferry, ikinci şarkıyı da eski albümlerinden seçince bir işkillenmedir aldı gitti. Bob Dylan'ın 11 parçasının yorumlandığı 'Dylanesque' albümü ilk sesi, konserin üçüncü parçasına tekabül eden 'Just Like Tom Thumb's Blues' ile verdi. Ferry'nin üzerinde Bob Dylan pejmürdeliğinden eser yoktuysa da albümün peklenen parçalarından 'Make You Feel My Love', 'Positively 4th Street' ve 'The Times They Are A-Changin' sıra sıra dizildi. Ferry, şarkılarını bilgisayarın 'enter' tuşuna basıp geçer gibi söylerken, pek bir kelam etmedi. Sanatçının bu şarkı araları suskunluğunun sebebi, çarşamba günü yapılan basın toplantısında eteğindeki tüm taşları dökmesindendi. Sarah Brown ve Mesha Bryan'ın vokalleri konsere biraz neşe getirse de çoğu kimsenin üzerine tuhaf bir melankoli sindi.

14. Uluslararası İstanbul Caz Festivali şemsiyesinden kaynaklanan 'caz' beklentisine Ferry'nin payetli ceketini değiştirdiği kısacık ara cevap verdi. Konserin gitar tabanlı olacağı belliydi gerçi. Çarşamba günkü toplantıda ekibinin bir rock orkestrası olduğunu söylemişti Ferry. Bir caz festivalinde konser vermenin kılıfını ise hazırlamıştı çok çok önce. O, eskiden beri caz müzik hayranıydı. Hatta satın aldığı ilk plak Charlie Parker'a ait olanıydı... Aklandığına kanaat getirince bir de itirafta bulundu sanatçı: "Artık şarkı üretmiyorum. Şarkı yazmak eskisi gibi kolay değil." Bu cümleler, kahramanın sahne kıyafetiyle de birleşince gençten izleyicilerin aklına, geçtiğimiz sezonun romantik komedi filmi 'Söz ve Müzik' geldi. 80'li yıllarda ünlü olmuş fakat sonradan unutulmuş eski bir popstar'ı canlandıran Hugh Grant'ın o sevimli ve romantik hali... Gerçi Bryan Ferry, İKSV'nin düzenlediği ve Dockers sponsorluğunda gerçekleşen İstanbul konserinde unutulmadığını kanıtladığı gibi 'see you soon' diyerek unutulmaya pek niyeti olmağını da gösterdi.

Jülide Karahan

07 Temmuz 2007/Zaman

Hiç yorum yok: