28 Temmuz 2010 Çarşamba

DENEMELERİN ERTESİNDE

Dalgıç Yasemin Dalkılıç, rekor denemeleri ertesinde ve Miami’ye dönüş arifesinde hem sorularımızı cevapladı hem de dalış sporuyla ilgilenenlere kimi tüyolar verdi.


Geçtiğimiz Mayıs’ta 125 metreye dalmayı deneyecektiniz. Hayati bir tehlike atlatınca 106 metrede kaldınız. Vardıysa da geçmiş olmalı hayal kırıklıkları… Şimdi neler planlıyorsunuz?

22 Nisan'da 106 metreye daldım, daha sonra bu derinliği 125 metreye çıkarmak istedim ama talihsiz bir kaza yaşadım. En üzücü tarafı, fiziksel olarak bu rekora hazır olmam ve yapacak güçte olmam ama sebebin yüksek derinlikte gerçekleşen bir burun kanaması olmasıydı. Sinüslerdeki hasar sebebiyle tekrar etme şansı bulamadım. Ancak yıllardır tüm dünyada uygulatmaya çalıştığımız yepyeni bir güvenlik sistemi ve ilk defa tamamı Türk dalgıçlardan oluşan güvenlik ekibimizin bu sistemi başarıyla uygulaması sayesinde bugün hayattayım. Bu güvenlik sistemi ve kurtarma çalışması yurtdışında büyük ses getirdi. Hem 106 metrelik rekor ile hem de 125 metrelik rekor değilse de daima çok önemli bir örnek olacak bu güvenlik çalışmasıyla Türkiye'nin adını duyurduğum için mutluyum.

Sizin için başarının ölçüsü ne? Kapasitenizi ne kadar zorladığınız mı? Hayatı sağlıklı şekilde koruyup sürdürmeniz mi?

Benim için başarı; daima kendi derecelerimi geliştirmek, sadece serbest dalış değil her konuda gurur duyacağım ve en iyisinin ötesinde sonuçlara ulaşacağım işlere imza atmak. Ancak yaşamayı çok seviyorum ve hem kendim hem başkaları için daha yapabileceğim pek çok şey olduğuna inanıyorum. İnsan sınırlarını zorladığım bu ekstrem sporda başarı; öncelikle sahip olduğumuz en yüksek değer olan ‘hayat’ı korumak. Limitleri zorlamak ikinci planda...

Peki, şimdi amaç ne? Yasemin Dalkılıç’ı ‘hayat’ta heyecanlı tutan şey…

Genelde birbirine paralel de olsa pek çok tutkum var, bunları dolu dolu yaşayabileceğim bir hayat daima dileğim. Amaçlarım her zamanki gibi bol spor yaparak sağlıklı ve güçlü olmak, elimden geldiğince yeni yerler görmek, yeni yerlerde dalmak.

Türkiye’de dalış için en uygun yerler nereler?

Türkiye'de çok sayıda dalışa uygun yer var. Tüm Ege ve Akdeniz sahilleri uygun. Ama sualtı yapısı ve sualtı canlılığı açısından bence en güzel yer Kaş. Balıkçılık konusunda yıllardır çok hassas olmalarının sonucunu hâlâ var olan canlılık ile geri alıyorlar.

Serbest dalışla amatör olarak ilgilenen biri ne yapmalı? Dalış meraklılarına tavsiye ve tüyolar verebilir misiniz?

En doğru şey eğitim almak olacaktır. Zaman zaman, pek çok dünya rekortmeninin antrenörü olan eşim Rudi Castineyra ile Türkiye'de kurslar veriyoruz. Bunlar www.yasemindalkilic.com adlı web sitemden takip edilebilir. Ayrıca sitede kursa katılma şansı olmayanlar için kimi yardımcı makaleler de var. Bunun dışında derinlikleri veya sualtındaki süreyi çok yavaş yavaş artırmayı ve kendinizi çok rahat hissettiğiniz ekipmanlarla, rahat hissettiğiniz bir yerde dalmayı öneririm. Örneğin yaz mevsiminde güney sahillerinde...

Dalmak için çok iyi yüzmek şart mı? Yüzme konusunda iddialı olmayanlar dalabilir mi?

Serbest dalış için belli derecelere ulaşacak bir yüzme kondisyonu gerekmiyorsa da suda çok rahat olduğunuz, çok rahat bir şekilde hareket edebildiğiniz bir yüzme düzeyine sahip olmak gerekli. Tüplü dalış için daha başlangıç seviyesi bir yüzme yeterli olabiliyor.

Sigaranın etkisi ne boyutta?

Sigara bu sporun en büyük düşmanı diyebilirim. Akciğerlerin çok sağlıklı ve çok iyi bir formda olması gerekiyor, sigara içilince de bu mümkün olmuyor. Ben şahsen asla sigara içilen bir ortamda açık hava bile olsa bulunamıyorum. Akciğerlerimi bu kadar sağlıklı bir forma getirdiğim için çok etkileniyorum.

Dalmak size neler kattı? Dalmasaydınız şimdiki sizden ne farkınız olurdu?

Dalmasaydım hayat boyu büyük bir eksiklik duyardım. Sualtının sessizliğine, büyülü ortamına ve orada fiziksel limitlerimi zorlamaya olan tutkum daima vardı. Bu tutkumu keşfedip gerçekleştirebilmem kişiliğimin çok önemli bir tarafının gelişmesini sağladı. Bu sayede kendimi hem dingin, huzurlu ve tatmin olmuş biri gibi hissederken hem de ulaşılması zor derinliklere ulaşan güçlü ve kendine güvenen biri oldum.

8 rekor söz konusu. Bunlar sizin kendi rekorlarınız mı? Dünya rekoru mu? Dünya rekoru olanlar hâlâ geçerli mi? Yani aynı kategoride biri henüz bu rakamları aşmış değil mi?

Bunların tümü tescil edilmiş dünya rekorlarıdır. Rekorlarım: 1999'da palet gücüyle 68 metre, 2000 yılında Limitli Değişken Ağırlık disiplininde önce 96 metre, daha sonra 100 metre, ardından Limitsiz Değişken Ağırlık ile 120 metre, 2001 yılında Limitli Değişken Ağırlık ile 105 metre, aynı yılın sonunda hiçbir malzeme kullanmadan dalınan Desteksiz Sabit Ağırlık disiplininde 40 metre, daha sonra da 2004 yılında aynı kategoride 43 metre ve 46 metre. Bu rekorlar kimi zaman kendim tarafından kimi zaman rakiplerim tarafından kırıldı. Bunlar serbest dalış tarihinde dünya rekorları olarak daima yer alıyor fakat sadece bir tanesi halen geçerli.

6 diskalifiye bilgisine rastlıyoruz. Hangi koşulları sağlayamadığınızda diskalifiye oluyorsunuz?

Bu 8 rekorun dışında 6 ayrı dünya rekoru denemesinde diskalifiye edildim. Rekorun geçerli olabilmesi için kategoriye göre yüzeye döndüğünüzde tamamlamanız gereken farklı protokoller var. Dipten aldığınız bir etiketi hakeme teslim etmek, okey vermek gibi… Limitleri çok zorladığınız bu sporda protokolü doğru tamamlayacak güçte yüzeye dönemeyebiliyorsunuz, diskalifiye sebeplerinin başında bu geliyor. Bunun dışında iki kez ipe temas etmemem gereken kategorilerde temas etmem sebebiyle diskalifiye oldum.


JÜLİDE KARAHAN

ANADOLUJET/TEMMUZ

Hiç yorum yok: