2 Ağustos 2010 Pazartesi

MÜZİĞİN GÖLGESİNDE SERİNLEMEK

Müziği görüp sesin gölgesinde serinlemek isteyenler için istikamet Borusan Müzik Evi.

Şaşırmayı sevenler; müziğin gölgesini yansıtan, algının sınırlarını zorlayan ve gerçeklik duygusunu alaşağı eden ‘Madde – Işık’ sergisini muhakkak görmeli. 12 Haziran’da açılan ve bir ay içinde 5 bin kişiyi ağırlayan sergi, 9 sanatçı ve sanatçı grubunun teknolojik temalı yerleştirmelerinden menkul. Gelen sayısız talep sebebiyle Pazar günleri de açık olan sergi için son tarih 9 Ekim.

Kendisi seyirlik mekânın tüm katlarına yayılan ‘Madde – Işık’; bir yandan Paul Valery'nin ‘Eupalinos ve Öteki Söyleşimler’ kitabında Sokrates'in sorduğu “Görkemli bir şölene katıldığında, bir şölende yerini aldığında, orkestranın salonu sesler ve hayaletlerle doldurduğunu saptamadın mı? Önceki mekânın yerini anlaşılır ve değişken bir mekânın aldığını, daha doğrusu zamanın kendisinin seni her yandan çevrelediğini fark etmedin mi?” sorusuna cevap arıyor. Diğer yandan da ziyaretçiyi edilgin bir konumda izleyen kişi değil, gördüklerine dokunan etkin bir aktöre dönüştürüyor.

Işık, hareket ve ses öğelerini birleştiren eserler, medya sanatının son yönelimlerine bağlı olarak sezgiye, fizikselliğe ve duyulara dayalı yeni bir yaklaşım sunuyor. Eserlerin bazıları esin kaynağını madde ve ışığın etkileşiminden alırken, bazıları da bu iki öğe arasındaki sürtüşmeden besleniyor. Böylece bazen madde ışığa, bazen de ışık maddeye dönüşüyor.

Duyu organlarını daha yaratıcı ve hassas olmaya zorlayan eserler sayesinde ziyaretçiler, sesi görürken ışığa da dokunuyor. Böylece sergi ziyaretçilerini ışığın karanlık tarafıyla da tanıştırmış oluyor. Yer yer dokunulan ve 3 boyutlu görüntüleri kontrol ederek interaktif bir deneyim sağlayan serginin sanatçıları arasında zaman kavramının büyük ustalarından Kurt Hentschläger ve Ulf Langheinrich (Granular-Synthesis) var. Türkiye’den yüzlerce 360 derece stereoskopik görüntü derleyerek bunlardan 49 tanesini hareketli bir platformda izleyiciyle buluşturan Sarah Kenderdine ve Jeffrey Shaw ile soyut video üstadı Ulf Langheinrich serginin öne çıkan isimlerinden. Thomas McIntosh’un titreşen su yüzeyine yansıttığı minimal ışık dalgaları ve tanımlanması zor bir sanatın sahibi Christian Partos’un eserleri, Erwin Redl’in tamamen gerçek LED ampullerden oluşan MATRIX II’si… Kesinlikle görülmeye değer.

MARİFET KÜRATÖRDE

Bu görsel şölenin küratörlüğünü, çalışmalarını Paris merkezli sürdüren ve dünyanın dört bir yanında önemli sergilere imza atmış Richard Castelli üstleniyor. 2004 Lilles Avrupa Kültür Başkenti projesinin küratörlüğünü yapmış ve Cinemas of the Future, Robots!, Microfolies, Du Côté de Chez gibi sergilerle adını duyurmuş küratörün Shanghai, Roma ve Berlin gibi sanat başkentlerinin seçkin müzelerinde pek çok sergisi açıldı. Jean Michel Bruyère, Du Zhenjun, Saburo Teshigawara, Jeffrey Shaw ve Sarah Kenderdine gibi birçok sanatçının film ve yerleştirmelerinde prodüktör ya da yardımcı yapımcı olarak yer alan Castelli, pek çok kısa ve orta metrajlı film yönetti. Castelli ayaküstü sorularımızı cevapladı.

Eserleri kavramsal temaya göre mi seçtiniz yoksa sanatçılar bu eserleri özellikle bu tema için mi üretti?

Kavramsal bir tema belirlenip ona göre eser üretilen sergiler beni hiç ikna edememiştir çünkü sonuçlar genelde zayıf olur. Güçlü eserler önceden belirlenmiş bir kavramın içine her zaman oturtulamaz. Kavramsal sanatta bile sanat yalnızca bir kavramı betimlemek üzere var olmaz. Benim sürecim genelde bunun tam tersidir, ben sanat eserlerine bakarak işe başlarım. Aralarında bağlantılar hissederim ve bu bağlantılara dayalı bir kavram inşa ederim. Eğer ilk seçimimde, son aşamada ulaştığım kavrama uymayan bir eser varsa, onu sergiden çıkardığım da olur.

Madde ve ışığı ilişkilendirme fikri nasıl oluştu?

Betimlediğim gibi bir süreç bu sergide de söz konusu oldu. Fransa, Almanya, İtalya ve Çin’de ışık ve sanatla ilgili birçok serginin küratörlüğünü daha önce üstlenmiştim, enerji ve madde arasındaki ilişkiyi sanatsal bir noktadan sorgulayan eserlerle ilgilenmiştim. Borusan bana bu fırsatı tanıdı.

Bu sergi gezici mi? Başka yerlerde sergilendi mi ya da sergilenecek mi?

Bu sergi Borusan’ın davetiyle Müzik Evi için özel olarak tasarlandı ve eserlerden birinin üretimine de Borusan sponsor oldu (Yer-TÜRKİYE). MATRIX II, Ondulation ve Partos’un eserleri ise İstanbul’dan hemen önce Roma’da gerçekleşen DigitaLife adlı sergide yer aldı ve Fransa’da bir başka Madde - Işık seçkisinde daha sergilenecek. Şanghay ve Berlin’de yaptığım ‘From Spark to Pixel’ sergisi gezici olmuştu, buna rağmen her versiyonu mekân mimarisi ve içerikten ötürü birbirinden çok farklı oldu. Bu nedenle Fransa’daki Madde - Işık sergisi İstanbul’dakinden çok daha farklı olacak.


JÜLİDE KARAHAN

İNFOMAG / AĞUSTOS 2010

...

Hiç yorum yok: