24 Kasım 2009 Salı

YENİ ALBÜMÜYLE PİNK MARTİNİ

‘Sympathique’, ‘Hang on Little Tomato’ ve ‘Hey Eugene!’ ile kendilerini bütün dünyaya sevdiren Pink Martini’nin son albümü ‘Splendor in the Grass’, geçtiğimiz günlerde dinleyiciyle buluştu. Grup, 24 Kasım Salı akşamı çiçek açan son albümleriyle İş Sanat’ın konuğu. Ayrıntıları topluluğun kurucu, besteci ve piyanisti Thomas M. Lauderdale’den dinleyelim...


Son albüm ‘Splendor in the Grass’ için hangi şarkıları tozlu raflardan indirdiniz?

Son albümümüzde dokuz yepyeni şarkı var ama yine eskilerden seçtiğimiz dört güzel cover çalışması yaptık. Albümdeki en özel şarkılardan birini Meksika’nın efsane isimlerinden Chavela Vargas’la kaydettik. Vargas, 90 yaşında ve çok ünlü bir ranchera sanatçısı. Onunla eski bir Agustin Lara şarkısı olan ‘Piensa En Mi’yi coverladık. Olağanüstü oldu. China albümde, Joe Raposo’nun meşhur şarkısı ‘Sing’i birkaç farklı dilde birden söylüyor. Albümde İtalyanların meşhur şov yıldızı Rafaella Cara’dan seçtiğimiz bir şarkı da bulunuyor. Bu eski şarkıları herkesin tekrar keşfetmesini istiyoruz.


Önceki çalışmalarınızı göz önüne alırsak nasıl bir albüm bekliyor bizi? Diller ve müzik yine dünya vatandaşlığınıza yakışır şekilde karışık mı?

Albümde ünlü bir İtalyan pop şarkısından bir Meksika şarkısına, eski bir Amerikan klasiğinden bir napolitana farklı kültürleri ve bu kültürlerin en güzel şarkılarını bir araya getirmeye çalıştık. Albüm günlük yaşantının içindeki farklı güzellikleri keşfetmeye çalışıyor ve önceki albümlerden farklı olarak biraz daha fazla sokağa çıkıyor. Bu farklılıkları 24 Kasım’da İstanbullularla paylaşacağız.


İstanbul’da kaçıncı konser bu?

İstanbul’a ilk kez 2001 Caz Festivali için gelmiş ve Esma Sultan Yalısı’nda unutamadığımız bir konser vermiştik. Şimdiye kadar İstanbul’da bir düzineden fazla konser verdik. Her turnemizde mutlaka İstanbul’a uğruyoruz.


Bütün şehirleri bu kadar sık ziyaret ediyor musunuz, yoksa durum İstanbul’a mı özgü? Eğer öyleyse sebep ne? Şehri sevmek, dinleyiciyle kurulan ilişki, Türkiye’deki sanat kurumlarının iyi teklifleri...


İstanbul’un ne kadar özel bir şehir olduğunu kimse inkâr edemez. İstanbul konserleri bizim yüzde yüz mutlu ayrıldığımız konserler. Hem dinleyici şarkılarımızı biliyor, hem de arkadaş olduğumuz bir ekiple, Pasion Turca ile çalışıyoruz. Ayrıca İstanbul’un Boğaz’ı ve yemekleri Pink Martini’deki herkes için çok büyük bir keyif… Grubumuzun solisti China irmik helvasına bayılıyor mesela.


JÜLİDE KARAHAN

SKYLIFE KASIM 2009 /KISALTILMIŞ HALİ.

............

Hiç yorum yok: