28 Mayıs 2010 Cuma

Kapadokyada Taştan Sanat

Mevsim iyiden iyiye bahar. Kapadokya’ya gitmek için pek çok sebep var. Doğa, tarih, efsane ve şimdi de sanat…

Aylarca elden ele geçti taşlar. Yöre halkı tüm samimiyetiyle katıldı çalışmaya. Genç yaşlı, kadın erkek, çoluk çocuk. Her biri ucundan kıyısından tuttu işin. Avusturalyalı heykeltıraş Andrew Rogers’ın ‘Hayatın Ritimleri’ isimli ‘land art’ (arazi sanatı) projesinin Türkiye ayağı için…

Nevşehir’in Göreme beldesi Karadağ mevkiinde 2007 yılında başlayan ve 2009 ortalarında tamamlanan proje kapsamında 230 kişi çalıştı ve ortaya uzaydan bile görülecek büyüklükte heykeller çıktı. Dev heykellerin ilki dünyanın diğer bölgelerindekinin aynı; Hayatın Ritimleri adı. Ardından ‘güzel atlar diyarı’ Kapadokya’ya yakışacak At, Kibele, Düven Taşı, Melek Yüzlü Kuş, Hayat Ağacı, Çift Gövdeli Tek Başlı Aslan ve Taş Devri isimli heykeller geldi.

Şimdi sıra geciken açılışta. Sekiz heykelden oluşan ‘Zaman ve Mekan’/‘Time and Space’ başlıklı açık hava sergisinin açılış tarihi 29 Mayıs olarak belirlendi. Yöre halkının katılımıyla şenlik havasında geçecek açılışta çeşitli dans ve müzik gösterileri yanı sıra Borusan Orkestrası’nın bir konseri olacak. Açılışın en büyük sürprizi ise toplam 100 ton ağırlığında taşlardan oluşacak bir anfitiyatro yapımına başlanacak olması.

‘Zaman ve Mekan’/‘Time and Space’ dünyadaki en büyük çağdaş sanat sergilerinden biri olmaya teşne. Yerel halkın da desteğiyle tek tek elle yapılan sekiz dev yapı birbirlerine yaklaşık iki kilometre uzaklıkta. 450 kilometre yükseklikten, yani uzaydan hepsini bir arada görmek mümkün. Yaklaşık 11 bin ton taş kullanılarak yapılan heykelleri görmek için dünyanın dört bir yanından sanatsever Kapadokya’ya gelmeye başladı. Hatta Kapadokya üzerinde yapılan balon turlarının güzergâhı, heykelleri görmek isteyenler düşünülerek değiştirildi de...

DÜNYANIN 12 FARKLI BÖLGESİNDE

Andrew Rogers, sanki sırf uzaylılar görebilsin diye dünyanın dört bir yanına devasa ölçeklerde izler bırakan Avustralyalı bir heykeltıraş. Sanatçı, 10 yıl önce başladığı ve ‘Hayatın Ritimleri’ adını verdiği projesi kapsamında dünyanın 12 farklı bölgesine uzaydan görülebilen heykeller bıraktı.

‘Hayatın Ritimleri’ bugüne kadar İsrail Arava Çölü, Şili Atacama Çölü, Bolivya Altiplano, Sri Lanka Krunegala bölgesi, Avustralya’nın Geelong yöresi, İzlanda’nın Akureyri noktası ve Çin’deki Gobi Çölü dâhil 12 farklı bölgede yapıldı. Her bölgeye birden fazla yeryüzü heykeli bırakan sanatçı, yapıtlarının biçimi için, gittiği ülkelerin kültürlerine mal olmuş efsane ve sembollerden faydalanmaya dikkat ediyor. Rogers’ın bir diğer alışkanlığı da yerel halkla çalışmak. Sanatçı, 12 bölgedeki 40 kadar heykel için nerdeyse 5 bin kişiyle çalıştı.

Sanat sözlüklerinde ‘Geoglyph / Yeryüzü Heykelleri’ tabiriyle anılan bu devasa yapıtların üretiminde insan emeği yanı sıra doğal malzeme kullanıyor sanatçı. Genellikle geniş ve çorak arazi ile çöl veya eriyen buzullarda çalışan Rogers, yapıtlarının küresel ısınmayla ilgili duyarlılığı pekiştireceğini düşünüyor.

BİR SONRAKİ DURAK KENYA

Kapadokya’da bulunan ve yükseklikleri 10 metreye ulaşan heykeller, Rogers’ın en son yaptığı eserler arasında. 27 yıl önce ziyaret ettiği Kapadokya bölgesinin doğal güzelliklerinden etkilendiği için burayı tercih ettiğini söyleyen sanatçı, çalıştığı yerlerdeki tarihi dokuya epey önem veriyor. Eserlerinde o yörenin kendine has özelliklerini yansıtmaya özen gösteren sanatçı, “Heykellerde kullandığım taşların bölgeye ait olması benim için çok önemli. Yaşadığımız topraklarda geçmişten gelen bir hayat var ve biz o hayatı düşünüp mevcut değerleri korumakla yükümlüyüz. Bunu gelecek nesillere borçluyuz.” diyor.

Teknoloji ilerledikçe insanın doğadan uzaklaştığını söyleyen Rogers, heykellerin dev formlarının taşlarla inşa edilmesinin çok zor bir çalışma olduğuna dikkat çekiyor ve ekliyor: “İşin içine bu toprakların sahibi yerel halk girince heykellerin değeri daha da artıyor. Çünkü bu heykeller onların geçmişlerinden geleceklerine birer köprü görevi görüyor. Her şeyin birbiriyle bağlantısı var. Gelecek bilgimizde bile geçmişin bir parçasını taşıyoruz.”

Andrew Rogers’ın Kapadokya’dan sonraki durağı Kenya olacak. Sanatçı Kenya’ya dev bir aslan hediye etmek için kolları çoktan sıvadı.

JÜLİDE KARAHAN

SKYLIFE/MAYIS

.......

Hiç yorum yok: