3 Nisan 2008 Perşembe

Ceylan kardeşlerden babalarına doğum günü hediyesi

Nuri Bilge ve Emine Ceylan kardeşlerin babalarını fotoğrafladıkları kareler, Milli Reasürans Sanat Galerisi'nde sergileniyor. Emine Ceylan, neden böyle bir sergi açtıklarını, "Birlikte olacağımız günlerin sayısının hızla azaldığını hissettiğimiz için." cümlesiyle anlatıyor.

Geçen yılki bir yazısında "Şimdi biz nasıl babalarız böyle?" diye hayıflanarak babaları şöyle anlatmıştı Ali Çolak: "Kapılardan sığmayan adamlardı. Dağ gibi gece ve gündüz, ayakta. Sanki bin yıldır yaşıyor, bin yıldır baba... Çok düşünür, az konuşur, belki hiç gülmezlerdi. Babalık böyle bir şeydi. Çalışırlardı bilinmez bir amaç için, ölesiye... Şikâyet, yazıklanma, yılgınlık olmazdı hallerinde..."

Kelimeler anlatacaksa eğer babalarımızı, bu paragrafın üzerine çıkamazlar kolay kolay. Sinema perdesiyse anlatım mekânı, Babam ve Oğlum'da "İnsan büyüdükçe hayalleri küçülür mü?" diye soran Deniz'in babasını hatırlamalı. Fotoğraf deyince de Ceylan kardeşlerin Milli Reasürans Sanat Galerisi'nde önceki gün açılan 'Babam İçin' sergisini anacağız bundan böyle. Tanıyoruz o babayı aslında. Zira, oğlunun filmlerinde 'Kasaba'ya gidip 'Mayıs Sıkıntısı'nı yaşayanların, üzerinden 'İklimler' geçen o dağ gibi adamı unutması 'Uzak' bir ihtimal. O incelikli filmlerin yönetmeni Nuri Bilge Ceylan ile ablası Emine Ceylan'ın çileden korkmayan babası o. Suskunluğuyla konuşan, yıllarını verdiği ağaçlığa devlet tarafından el konulmasını önlemek için mücadele eden adam, Mehmet Emin Ceylan.

Neden böyle bir sergi açtıklarını, "Ve de aylardan gene nisan. O tam 86 yaşında. Birlikte olacağımız günlerin sayısının hızla azaldığını hissettiğimiz için." cümlesiyle anlatıyor kızı Emine Ceylan. Mehmet Emin Ceylan, 1954'te Amerika'dan, hâlâ bir fotoğraf makinesi olmadığı için üzülerek yazdığı mektupta "Birçok kıymetli hatıralarım kaybolup gidiyor, ama ne yapayım, sıkıntılı günleri hatırlayıp resme para vermenin doğru olmayacağını düşünüyor ve müteselli oluyorum." diyor eşine. Bizim 'işte hayat bu' dediklerimizden çok uzakta yaşayan Ceylan'ın anılarında; elinde pembe bir kır çiçeği, elinde makas, elinde tırmık, elinde çapa... Oğluyla ilgili haberleri alt alta ve yan yana astığı sobalı odadaki divanda öğle ve ikindi uykularına yattığında nasıl da gururlu bir hali var! Artık içi rahat olmalı. Anıları kaybolup gitmiyor çünkü. Ceylan kardeşlerin sergisi 19 Nisan'a kadar Milli Reasürans Sanat Galerisi'nde görülebilir.

Deniz Ilgın

03 Nisan 2008/Zaman

Hiç yorum yok: