9 Ocak 2010 Cumartesi

YÜZ BİN YÜZ

Bir gün karşınıza Yüz Bin Yüz ekibi çıkar ve sizi beyaz bir fon önünde fotoğraflamak isterse sakın şaşırmayın. Sadece gülümseyin…


Beş yıldan bu yana 3 bin kadar kişiyi beyaz fon önünde fotoğraflayan ‘Yüz Bin Yüz’ ekibi, on beş yıl sonra yüz bin yüze ulaşmayı hedefliyor. Altı kişilik ekibin niyeti, 21. yüzyıl insanının arşivini oluşturmak. “Portreler çekelim, alışılmamış siyah beyaz boy portreler... Orada sadece insan görünsün. Duruşu, bakışı, gülüşü, giysisi, çantası, takısıyla... Sonra bu fotoğrafları başka şehir ve ülkelere taşıyıp sokak sergileri açalım. İnsanı insanla tanıştıralım.” diyorlar kısaca. Amaç, insanı kendisine ve diğerlerine anlatmak. Çünkü projenin web sayfasının açılışında da yazdığı üzere “İnsan Kendini Yalnızca İnsanda Tanır.” (Goethe)‏

Onlar için önemli olan, bu çağın insanına dair olabildiğince çok görsel veri toplamak. Yıllar sonra belki birileri bu arşive bakacak ve ‘eski' zaman insanının nasıl göründüğüne dair bilgi sahibi olacak. Arşivde kişilerin özel bilgilerinin yer aldığı küçük ses kayıtları ve çekim aşamalarının video görüntüleri de yer alıyor. Ayrıca fotoğrafı çekilen her bireyin sesinin müzikteki karşılığı, yani notası da çıkarılıyor. Anlaşılacağı üzere ekipte fotoğrafçı yanı sıra bir sosyolog, bir müzisyen ve bir de sinemacı var.

BEYOĞLU’NDAN DÜNYAYA

Yüz Bin Yüz ekibi önce en yakından başlamış işe. Ofisin hemen dibindeki otoparka koymuşlar beyaz fonu ve kim gelip geçerse basmışlar deklanşöre. Bakkaldan manava, işportacıdan kâğıt toplayıcısına, müzisyenden ressama… Kapsamlı bir Beyoğlu profili çıkarmışlar ortaya. Sonra dağılmışlar İstanbul’a: Sirkeci Fotoğrafçı Esnafı’ndan İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı’na, TRT İstanbul Televizyonu’ndan Beyoğlu İtfaiyesi’ne… Uğradıkları her kurumda; postaları bırakıp gitmeye hazırlanan kuryeden temizlik görevlisine, çayları tazeleyen teyzeden genel müdüre… Herkesi kayıt altına almışlar.

Şimdi sırada Türkiye var. Ülkenin tüm bölge ve şehirlerini tek tek dolaşıp fotoğraflayacak, kayıt altına alacaklar. Bir yandan da 27 Avrupa başkentiyle iletişimdeler. Avrupa başkentlerinde eşzamanlı bir sokak sergisi açıp Türkiye insanını, tam boy ölçülerdeki fotoğraflarıyla, tanıtma niyetindeler. Sonrası zaten çorap söküğü: Avrupa ve dünya insanını fotoğraflayıp yüz bin yüze ulaşmak.


JÜLİDE KARAHAN

SKYLIFE / OCAK 2010

.....................

Hiç yorum yok: