13 Şubat 2012 Pazartesi

İyi Beslenemeyen Boksör: Ata Demirer

Berlin’de yaşayan, boksörlük yapan ve iyi beslenemediğini düşünen Türk genci Ayhan’ı anlatan ve AnadoluJet ulaşım sponsorluğunda çekilen Berlin Kaplanı 27 Ocak’tan bu yana vizyonda

Otur bekle, otur bekle; nereye kadar demiş ve kafasına iyice dank ettiği günlerden bir gün, içindeki çocuk almış kalemi eline. Ata Demirer’in ağzından şöyle: “Zor bir dönemdi. B planım, yani kaçışım; Kuzey Ege, Bozcaada. Oradayım yine ama böyle bir geç kalmışlık, bir tembellik hissi. Tembel bir adamım ben zaten! Senaryo gelsin de oynayayım diye bekliyorum. Fakat gelen giden yok. Sevdiklerimin dürtüklemesi, fırçalaması hatta kalaylamasıyla 2008 Kasım’ında karar verdim yazmaya. Senaryo bana gelmiyorsa ben ona giderim; değil mi ama! Çok uzağa gitmeme de gerek kalmadı zaten. Hüseyin Badem; yıllardır eşi dostu güldürmek için canlandırdığım bir tip, benim bir parçam... Bildiğim insan, bildiğim coğrafya, bildiğim hikâye…”

Nisan 2009’da biter yazı çizi. Üstüne beş deneme daha ama her zamanki gibi en sevilen yine ilki. Dünya düzeni! Ekip kurulur, film çekilir, montajda bir sürü sahneye kıyım kıyım kıyılır, galaya yürek ağızda gidilir. Sonunda, yedek kulübesindeki uzun bekleyişin ardından gol: Eyyvah Eyvah. Ardından ikincisi ve yağmurlu bir mutlu son. Uzatmayalım: Hüseyin Badem’i çok sevdik. Hatta 2011 yılında en çok onu izledik. Tam tamına 3 milyon 947 bin 988 kişi tekmili birden.

Tam “Şimdi, Eyyvah Eyvah 2 de bitti, Ata Demirer bundan sonra ne yapacak?” diyorduk ki üçüncü filmden de ses geldi. Sinema; hayalleri gerçek, gerçekleri hayal yapıyor ne de olsa! Zaten Demirer de “İnsan sinemada hayallerinin peşinde koşmalı. Bunu kendisi için yapmalı. Her sene bir film yapmadan rahat edemeyeceğim bundan sonra...” demiyor mu?

Uzatmayalım. Üçüncü film yazıldı, çizildi, çekildi; hatta vizyonda. Adı, Berlin Kaplanı. Karşımızda; Berlin’de yaşayan, boksörlük yapan ve iyi beslenemediğini düşünen bir Türk genci: Ayhan, soyadı Kaplan. Demirer’den bir uyarı: “Film, ne gurbetçileri anlatıyor ne de boksörleri. Aslında anlattığımız tam bir aile komedisi.”

Asıl mesele…

Geçimini boksörlük ve korumalık yaparak sağlayan gurbetçi Türk genci Ayhan’ı Ata Demirer, antrenörü Cemal’i Tarık Ünlüoğlu, esas kız Elvan’ı Nihal Yalçın, Karadenizli enişteyi Necati Bilgiç, dedeyi ise Cemil Özbayer canlandırıyor. Küçük yeğen Fatih’i ise ekibe tesadüfen katılan Mert Alan… Yönetmen koltuğunda Eyyvah Eyvah’lardan tanıdığımız bir isim, Hakan Algül. Demirer’in senaryoyu yazarken ilham aldığı Ayhan Özçelik’i de unutmamalı; o da boksör rolünde.

Özçelik, Ata Demirer’e Almanya turnelerinde korumalık yapmış biri. Almanya’da boks okulu işleten profesyonel bir hoca hatta. Da… Demirer’in aklına bir boksörü canlandırmak nereden gelmiş acaba? İşte o, uzun hikâye. Eyyvah Eyvah 2 bittiğinde başlıyor. Şöyle: Ata Demirer bir Bursa filmi yapmak istiyor aslında. Küçük bir aile; bir dede, bir torun… Biraz kendi çocukluğu, biraz rahmetli dedesinin hâlleri… Anılar bir köşede bekliyor onu. Ama Bursa öyle mi? Tümden değişmiş. Neyse… Demirer, son kertede, başka bir yer bulmuş filme, orası sürpriz!

Asıl mesele o çekirdek ailenin nasıl kurulduğu… Kara kara düşünüyor Demirer. O arada aklına bu ailenin Almanya’dan gelen bir çocuğu olduğu fikri geliyor. Nasıl komik, nasıl eğlenceli biri… Yazdıkça kıskanıyor onu, kendi oynuyor sonunda. İyi hoş da bu çocuk ne iş yapıyor? Müzisyen mi, dönerci mi, boyacı mı; ne olsun ne olsun derken... Bir akşam televizyonda kick boks maçına denk geliyor. Ve ding dong. Kendini ringde görüyor, tamamdır diyor, boksör olsun.

Sarılıyor hemen telefona. 2007-2008 Almanya turnesindeki koruması Ayhan’ı arıyor: “Bir boksörü canlandıracağım. Oraya gelsem bana lazım gelen şeyleri öğretir misin?” Ayhan’dan cevap: “Hay hay…” Sonra doğru Berlin’e… Bir ay boyunca boksla ilgili her şey yanı sıra yetecek kadar Almanca ve bol bol gurbetçi esprisi… Filmin yazı çizisini bitirince de hemen motor. Şimdi meyve zamanı. Bu arada filmin asıl meselesi şu klişe cümlede gizli: “50 bin Euro lazım. Size bir hafta mühlet…”


JÜLİDE KARAHAN

ANADOLUJET ŞUBAT 2012

Hiç yorum yok: