Hedefi İstanbul’u ‘müzik başkenti’ yapmak olan Borusan Kültür Sanat’ın 2010 yılı kültür sanat bütçesi 10 milyon dolar.
Borusan Holding, Türkiye’nin sanata destek veren güçlü kurumlardan biri. 1997 yılında İstiklal Caddesi No: 213’te tipik bir Beyoğlu binasında Borusan Kültür Sanat'ı kuran Holding; Türkiye'ye ilk özel oda orkestrası ile ilk özel filarmoni orkestrasını kazandırdı. 2005 yılında yapısal bir değişikliğe giden Borusan Kültür Sanat, hedefi belirledi: İstanbul’u ‘müzik başkenti’ yapmak. Gerisini Asım Kocabıyık’ın kızı ve Borusan Kültür Sanat Yönetim Kurulu Başkanı Zeynep Hamedi’den dinleyelim…
Web sitesinden itibaren sanatla iç içe bir kurumla karşı karşıyayız. Bu iç içeliğin son meyvesi Borusan Müzik Evi’nden başlayalım. Binanın hikâyesini anlatır mısınız?
Borusan Müzik Evi’nin kurulması için ilk adım Beyoğlu’ndaki metruk bir binanın satın alınmasıyla atıldı. Terk edilmiş bu binayı restore ederek öncelikle orkestramızın prova yapabileceği bir mekân oluşturmak istiyorduk. Neler yapabileceğimiz konuşulurken, uluslararası standartlarda bir müzik evinin açılması fikri şekillendi. Borusan Müzik Evi binasının tarihi 1875 yılına uzanıyor. Binayı 2002’de satın aldık. 2006 yılında Anıtlar Kurulu’ndan izin alınmasının ardından, 31 Mayıs 2006’da inşaat ve restorasyon çalışmalarına başladık. Binanın restorasyonu yapılırken tarihi dokusu korundu. İç dekorasyonda ise çağdaş bir müzik ve sanat mekânının sahip olması gereken çok fonksiyonlu ve esnek bir yapı ortaya çıkarıldı.
Bina ne kadara mal oldu?
Borusan Müzik Evi’nin sadece bina restorasyonunu yaklaşık 3 milyon Euro bütçe ile gerçekleştirdik.
Bu, Borusan Kültür Sanat’ın Beyoğlu’nda yenilediği üçüncü bina. Beyoğlu civarında ya da daha genel bir ifadeyle İstanbul’da başka bir mimari projeniz var mı?
Şu anda yok.
Temeli 1980’de atılan Borusan Çağdaş Sanat Koleksiyonu’nun çerçevesini nasıl çiziyorsunuz? Koleksiyon nereye doğru gidiyor?
Koleksiyonu; çağdaş sanata yön vermiş ustalar, günümüzde dünya çapında önem kazanmış sanatçılar ve umut vaat eden genç isimler olarak 3 farklı bölüme ayırmak mümkün. Böylece geçmiş, günümüz ve gelecek arasında bir bağ kurmuş oluyoruz ve Borusan’ın köklü geçmişi, güçlü bugünü ve yenilikçi geleceği arasındaki köprüye göndermede bulunuyoruz.
Fotoğrafla ilgilendiğinizi, hatta bir zamanlar fotoğrafçı olmak istediğinizi biliyoruz. Borusan Çağdaş Sanat Koleksiyonu’nun fotoğrafa yaklaşımı nasıl?
Koleksiyonumuz için fotoğraf, görsel sanatların diğer tüm alanları gibi önemli bir yere sahip. Resim, video, fotoğraf, yerleştirme ya da heykel… Bizim için önemli olan, yapıtın o disiplin içerisinde estetik ve kavramsal değeriyle nerede durduğu ve yeni bir şey söyleyip söylemediği.
Perili Köşk’te konumlanan koleksiyonunuzda Nuri Bilge Ceylan fotoğrafları göze çarpıyor. İlgilendiğiniz başka fotoğrafçılar da var mı?
Koleksiyondaki eser sayısı 300’ün üzerinde. Eserlerin bir bölümü diğer Borusan binalarında, hatta fabrikalarında sergileniyor. Nuri Bey’in koleksiyonumuzun fotoğraf bölümünde özel bir yeri var; ancak tabii ki gerek Türkiye, gerek yurtdışında başka sanatçıları da yakından izliyoruz.
Bir müze ihtimali var mı?
Yakın gelecekte Perili Köşk’te hafta sonları halka açık rehberli turlar yapmak istiyoruz.
Borusan Kültür Sanat, 2005’te yapısal bir değişikliğe giderek ağırlığı klasik müzik ve eğitime vereceğini açıkladı. Hatta hedefi, İstanbul’u ‘müzik başkenti’ yapmak olarak belirledi. Hedefe ne kadar yaklaşıldı?
Hedefe her yıl bir adım daha yaklaşıyoruz. Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası’nın (BİFO) geçtiğimiz günlerde yayımlanan ilk uluslararası CD kaydı bu adımlardan biri. BİFO’nun ‘Respighi, Hindemith, Schmitt’ adlı albümü, Türkiye ve Avrupa’da satışa sunuldu. Böylelikle orkestramız Avrupa’ya açılma konusunda önemli bir adım attı. BİFO Sanat Yönetmeni ve Sürekli Şefi Sascha Goetzel yönetiminde gerçekleştirilen CD kaydı, üç 19. yüzyıl bestecisinin Türkiye ve Doğu esintili, nadir kaydedilmiş yapıtlarını bir araya getiriyor. Bir diğer heyecan verici proje de Salzburg Festivali. BİFO, 2010 Avrupa Kültür Başkenti İstanbul’un en başarılı orkestrası olması nedeniyle Salzburg’a davet edildi. Festivalin açılış etkinlikleri kapsamında 25 Temmuz 2010’da bir konser verecek. Konserin solisti de dünyanın sayılı piyanistlerinden Fazıl Say. Borusan Holding, İstanbul ile Salzburg arasında kurulan kültür köprüsünü pekiştirmek amacıyla ayrıca festivalin proje sponsoru oldu. 2011’de başlayacak sponsorluk kapsamında Borusan, Salzburg Festivali’nde her yıl Londra Filarmoni ve New York Filarmoni gibi dünyanın önde gelen orkestralarını ağırlayacak.
Akdeniz Müzik Festivali’yle ilgili gelişmeler neler?
Akdeniz Müzik Festivali’ne ‘Yeni Müzik’ adı altında devam edeceğiz. Ama program ve tarih henüz belli değil.
2008’in son aylarında faaliyete geçen ArtCenter/İstanbul’dan beklenen verim alındı mı?
ArtCenter/İstanbul, açıldığı günden bu yana genç atölye sanatçılarını gerek Türkiye’den, gerek yurtdışından birçok sanatçı, küratör ve galericiyle buluşturdu. Özellikle bienal döneminde ziyaretçi sayımız çok büyük bir artış gösterdi. Bu diyalog ve buluşmalar, sanatçılarımızın çeşitli sergilere ve projelere davet almasına birçok kez vesile oldu ve ArtCenter/İstanbul’u düzenli olarak ziyaret eden bir kitle oluştu.
Borusan Holding’in, sponsorlukları da göz önünde bulundurursak 2010 yılı için kültür ve sanata ayırdığı bütçe ne kadar?
2010 yılı kültür ve sanat bütçemiz 10 milyon dolar.
Jülide Karahan
Mart 2010/Skylife Business
..................
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder