9 Eylül 2011 Cuma

İstanbul'da Bir Yeni Medya Müzesi

BORUSAN HOLDİNG YÖNETİM KURULU BAŞKANI AHMET KOCABIYIK, 17 EYLÜL’DE AÇILACAK BORUSAN CONTEMPORARY İÇİN “çağdaş sanatı İstanbul’un en güzel mekanlarının birinde topluma sunacağız, merak uyandıralım, İNSANLARIN AYAĞI ALIŞSIN, İZLEYİCİ KİTLESİ OLUŞSUN…” DİYOR VE EKLİYOR: “NİHAİ HEDEFİMİZ İSTANBUL’DA BİR YENİ MEDYA MÜZESİ…

Rumelihisarı’ndaki Perili Köşk, 17 Eylül’de Türkiye’nin çağdaş sanat alanındaki ilk ofis müzesi olarak hizmet vermeye başlıyor. Borusan Contemporary isimli müze, sadece hafta sonları gezilebilecek çünkü hafta içi Borusan Holding Yönetim Merkezi olarak faaliyetlerine devam edecek. Çiçeği burnunda müzede görülebileceklerin başında Borusan Çağdaş Sanat Koleksiyonu geliyor. Ayrıntıları Borusan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Kocabıyık anlattı.

Ofisler müze oluyor. Çalışanlar bu duruma ne diyor?

Bazıları ilk başta tereddüt etti; çalışma ortamımız değişecek mi, düzenimiz etkilenecek mi diye… Ama şimdi çok memnun ve çok heyecanlılar. Hafta arası hiçbir etkinlik olmayacak, kimsenin çalışma düzeni de değişmeyecek. Hafta sonları ise masalarında özel eşyalarını bırakmamaya özen gösterecekler. Çünkü mekânlarla biraz oynanacak, suni duvarlar oluşturulacak ve eserler kurulacak.

600 eserlik Borusan Çağdaş Sanat Koleksiyonu’nun ne kadarı sergilenebilecek?

Eserlerin bir kısmı Salı Pazarı, Gemlik, İstinye ve Avcılar’daki ofislerde. Borusan Contemporary’de 400 eserden seçmeler olacak, dönüşümlü olarak. Ama aynı anda 150 kadarını sergileyebileceğiz.

Koleksiyonu ofislerde sergileme, sonra da binayı bir müzeye dönüştürme fikri nasıl gelişti?

Eser almaya başladıktan bir süre sonra odamda yer kalmadı ve kimilerini şirketin başka odalarına koydum. Bu durum herkesin hoşuna gidince ve şirket çalışanlarından çok olumlu tepkiler gelince motivasyonum arttı ve koleksiyonerliğe daha çok önem verir oldum. Paylaştıkça ve sergiledikçe süreç çok daha keyifli hale geldi. Sonuçta sadece Borusanlıların değil toplumun da faydalanması ve zevk alması için müze fikrini hayata geçirdik

Eserler zarar görebilir diye bir çekince olmuyor mu?

Zarar görenler oluyor, özellikle taşınırken… Ama tamiri mümkün.

Koleksiyonerlerin deposu vardır, zaman zaman eserleri dinlendirirler. Sizin yok mu?

Koleksiyonerlerin deposu vardır çünkü yeterli yeri yoktur. Bir de kendisi için alıyordur. Benim amacım eserleri saklamak değil, paylaşmak. Herkes görsün istiyorum, hatta onun için müze açıyorum. Esas gaye bu; halka açık bir koleksiyon. 1,5 yıldır bunun için çalışıyoruz. Eylül’ün 17’sinde de paylaşmaya başlıyoruz.

Müzeye giriş ücretli mi olacak?

Evet, az da olsa bir değer ödenmeli. O zaman daha çok merak uyandırır.

Perili Köşk 30 yıllığına sizde. Yani kirada. Sonra ne olacak?

Perili Köşk için sonrasını düşünmedik. Bizim nihai hedefimiz yeni medya üzerine bir müze açmak. Her şeyi planladık. Beş sene sonra inşaatı başlayacak. Yeri Salıpazarı’ndaki binamız. Borusan Contemporary ile insanların ayakları alışsın, bir izleyici kitlesi oluşsun. Sonra orada devam… 2020’de de memleketimiz Afyon’un Tazlar Köyü’nde bir açık hava müzesi açacağız.

Koleksiyonunuz yönünü yeni medyaya nasıl çevirdi? İlk baştan beri böyle miydi?

84’tü galiba. Bir arkadaşımın evinde bir resim gördüm, Kemal Önsoy’un. Beğendim. Sonra onun atölyesini ziyaret ettim. Koleksiyon gibi bir niyetim yoktu o zaman. Ofiste duvarlar süslensin diye başladım satın almaya. Sonra işin içine girdikçe hoşuma gitti, kapı kapıyı açtı, onu görüp öbürüne yöneldim. İlk yıllarda daha çok resim vardı. Ama bu bir eğitim süreci. Okuyorum, araştırıyorum, geziyorum, görüyorum, öğreniyorum. Hiç bitmiyor, sonu yok. Öğrenirken de zevklerim değişiyor. Sekiz yıl önce koleksiyonu uluslararası yapma kararı verdiğimde daha çok baskı almıştım. Şimdi yeni üretimlere merak duyuyorum. Aldığım son eserler hep yeni medya üzerine.

Vazgeçemediğiniz, her gün görmek istediğiniz bir eser var mı? Takılıp kaldığınız mesela…

Takılıp kaldığım yok da… Aldığım tüm eserleri seviyorum. Beğenmediğim bir eseri almam. Aldığım her parçayla evimde yaşayabilirim, dahası yaşamak isterim. Kriter bu zaten, alım kriterim. Evdekiler de rotasyona tabi.

İstanbul’daki sergileri geziyor musunuz?

Evet. En son İstanbul Modern’deki video sergisine gittim. Kayıp Cennet’e. Bayıldım. Sergideki her videoyu sonuna kadar izledim. Hatta iki kere gittim, toplam dört beş saat içeride kaldım.

Borusan Holding’in müzik üzerine de önemli yatırımları var. Taraflar arasında hafif bir kıskançlık oluyor mu?

Evet fazlasıyla. Ayrıca eğitime yatırımlarımız da var. 2010 bütçemiz 10 milyon dolardı. 2011’de bu rakamın çok üstüne çıktık… Her yıl farklı şekillerde harcanıyor. Yatırımlarımız bazen müzik ağırlıklı bazen sanat ağırlıklı bazen de eğitim ağırlıklı oluyor. Müzik Festivali sponsorluğumuz 10 yıldır devam ediyor mesela. 6’sı geçti, 4’ü kaldı.

Bu nasıl bir kaldı? Atlattık çok şükür mü? Hay Allah az kaldı mı?

Hay Allah, az kaldı. Devam etmek isteriz. Çok memnunuz.

***

YEDİ YENİ İŞ

Borusan Contemporary, resmi açılışını 17 Eylül’de iki sergiyle gerçekleştirecek. Sergilerden biri yedi Türk video sanatçısının bu sergiye özel ürettikleri yapıtlardan oluşuyor. Serginin ismi Yedi Yeni İş, küratörleri Mario Codognato ve Sylvia Kouvali.

Segment #1

Diğer sergi Borusan Koleksiyonu’ndan seçilen yapıtlardan oluşuyor. Küratörlüğünü Dr. Necmi Sönmez’in üstlendiği serginin ismi Segment #1. Her iki sergi de 11 Aralık’a kadar Perili Köşk’te ziyaret edilebilecek.

JÜLİDE KARAHAN

SKYLIFE/ EYLÜL 2011

Hiç yorum yok: