2 Kasım 2011 Çarşamba

Bir modern-çağdaş tartışması daha geliyor

Suna ve İnan Kıraç Vakfı Pera Müzesi Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Sanat Koleksiyonu'ndan bir seçkiyi 'Suretin Sireti' başlıklı bir sergide ağırlıyor. Küratörlüğünü sanat tarihçisi Zeynep Yasa-Yaman'ın üstlendiği sergi, Türk sanatının 1950'lerden 2000'lere uzanan serüvenine ışık tutma iddiasında. Ve bu iddia modernizm çatısı altında...

Sergi, ismini varlığın görünen, beş duyuyla algılanan yönüne karşılık gelen 'suret' kelimesinin yanı sıra kişinin görülmeyen, ancak duyularla sezilebilen yani suretten öte tarafını tanımlayan 'siret' sözcüğünden alıyor. Çok da iyi yapıyor. Çünkü karşımızda 1931'de oluşturulmaya başlanan 800 eserlik bir koleksiyona karşılık 60 yapıtlık bir sergi var. Suretten siret çıkarmak durumundayız. Bu kaygımızı "Koleksiyonun göremediğimiz kısmını, görebildiğimiz kısmından çıkarabilir miyiz sizce?" sorusu vesilesiyle Suna ve İnan Kıraç Vakfı Kültür ve Sanat İşletmesi Genel Müdürü M. Özalp Birol'a iletiyoruz. "Nasıl baktığınıza bağlı. 'Suretin Sireti' başlığı görünenin arkasındakini keşfetme yönünde yönlendiriyor aslında sizi. Öte yandan bu, çok büyük bir koleksiyon. Belli bir bakışla ifade etmek durumundayız. Biz Merkez Bankası koleksiyonu üzerinden Türk sanatının 1950'lerden günümüze olan macerasına ışık tutmayı tercih ettik. Nitelikli bir koleksiyon üzerinden o döneme bir ziyaret, bir göz atış, bir hafıza tazeleme, bir şeffaflaştırma sunmaya niyetlendik." oluyor cevabı. Zeynep Yasa-Yaman da benzer cümlelerle tanımlıyor sergiyi: "Bu, yeniden düşünme ve şeffaflığı hedefleyen bir sergi. Türk modern sanatına ilişkin arkeolojik bir kazı, sınırlı da olsa..."

Serginin bir başka yönü daha var. O da modern ve çağdaş sanat tartışmaları ile sanat tarihi yazımını belirleyen görüşlerin bir koleksiyon sergisi üzerinden yeniden düşünülmesi. Belli dönemleri önemsemek ya da eleştirmekten ziyade süreci şeffaflaştırarak üstelik. Ama aslında çok da mümkün görünmüyor bu. Çünkü "Merkez Bankası Koleksiyonu en son ne zaman, hangi eseri aldı?" gibi basit bir sorunun cevabı bile yok. Daha doğrusu verilmiyor. Kimse tarafından...

'SANATÇILAR KENDİ TARİHLERİNİ YAZMIŞLAR'

Yaman bambaşka bir noktaya çekiyor dikkatimizi: Modern sanat tarihi yazımının sorunlarına... "Modernizmin kolektif belleğine bu coğrafyadaki sanatçılar neler ekledi?" diye soruyor ve ekliyor hatta: "Sınırlı sayıda yayın var, yazarların çoğu sanatçılar, yani sanatçılar kendi tarihlerini yazmışlar. Ama acaba görünenin arkasında neler var?"

Burada da; Erol Akyavaş, Devrim Erbil, Serhat Kiraz, Bedri Rahmi Eyüboğlu, Zeki Faik İzer, Yüksel Arslan, Ömer Uluç, Adnan Çoker, Burhan Doğançay ve Ergin İnan gibi isimlerin yer aldığı ve 1949 tarihli tek bir eserin bile bulunmadığı bir sergi için modernizm çatısını uygun görme sorunu çıkıyor karşımıza. "Sergideki bir sanatçı ben modern değil, çağdaş bir sanatçıyım." derse ne olacak diyoruz Yaman'a... Cevabı, "Olabilir, diyebilir. Ama modernle bir şekilde ilişkidedir, en azından meselesi modernledir." oluyor.

Pera Müzesi'nin iki katına yerleşen 'Suretin Sireti' bugün ziyarete açılıyor. Pek çok önemli eserin yer aldığı sergi, aralık sonuna dek açık kalacak ve bakalım hangi tartışmalara çanak tutacak?

JÜLİDE KARAHAN

ZAMAN KÜLTÜR 02.11.11

Hiç yorum yok: