6 Kasım 2011 Pazar

SANAT/HAYAT: Merkez Bankası başkanından sanat dersi


Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, sanatla Merkez Bankası'na geldikten sonra tanışmış. “İlk tanışmam kendi resim sergimizle oldu. Gerçekten çok değerli bir koleksiyon.” diyor ve ekliyor Başçı: “Sanata uzak biri olarak samimiyetle söylüyorum, gönlüm klasik eserlerde. Onları daha çekici buluyorum. Ama zaman içinde modern eserlerdeki sireti/derinliği de fark etmeye başladım.”




Suna ve İnan Kıraç Vakfı Pera Müzesi, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Sanat Koleksiyonu'ndan bir seçkiyi ‘Suretin Sireti' başlığıyla ağırlıyor. Küratörlüğünü sanat tarihçisi Zeynep Yasa-Yaman'ın üstlendiği serginin bir sürü büyük iddiası var. Türk sanatının 1950'lerden 2000'lere uzanan serüvenine ışık tutmak, Türkiye'deki modern sanat tarihi yazımına yeniden bakmak ve süreci şeffaflaştırmak gibi... Temelleri 1931'de atılan 800 eserlik bir koleksiyona karşılık 60 yapıtlık bir sergi karşımızdaki. Ne, ne kadar mümkün? Hele şeffaflık? Merkez Bankası yetkilileri, koleksiyona katılan son eserle ilgili hiçbir bilgi vermezken üstelik…

Hâlbuki serginin açılışının gerçekleştiği salı sabahı Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı ne kadar samimi açıklamalar yaptı: “Sanatla Merkez Bankası'na geldikten sonra tanıştım. … Sanata uzak biri olarak samimiyetle söylüyorum, gönlüm klasik eserlerde. Onları daha çekici buluyorum. Ama zaman içinde modern eserlerdeki sireti/derinliği de fark etmeye başladım.”

MEHMET GÜLERYÜZ'E BERNANKE YORUMU

Bir de anekdot anlattı o sabah Başçı: “Sanat koleksiyonumuz yerelden evrensele bir katkı yapmak durumunda. Bu niyetle koleksiyonumuzun alt kümelerini –seçki diyorsunuz siz onlara galiba– yurtdışında sergilemeye başladık. 2007'de Washington'daydık. Amerika Merkez Bankası'nın toplantılarının yapıldığı binada. Modern ve klasik eserlerimiz bir arada. Hatta modern eserler zemin katta, klasikler merdivenlerde. İtiraf etmeliyim: Klasiklerimiz harika modern eserlerimiz pek karamsar. Neyse, Amerikan Merkez Bankası (FED) Başkanı Ben S. Bernanke ve eşi sergiyi gezerken Mehmet Güleryüz'ün 1989 tarihli ‘Martı' isimli eserinin başında durdu. Hemen yanlarına gidip açıkladım: 'Bu eser yapıldığı dönemin, yani 1989'un haleti ruhiyesini taşıyor. Türkiye'de iki şey vardı o sırada. Bir, enflasyon yüksek ve dalgalıydı; iki, kambiyo serbestti ve dış ticaret yasası vardı. Sanatçı bunlardan etkilenmiş olmalı.' Bernanke'nin cevabı: ‘Herhalde enflasyondan etkilenmiştir.”

PARA ÜZERİNDEKİ SANAT ETKİSİ

Yerelden evrensele meselesinin ne kadar önemli olduğunu anlatmak için bir başka örnek daha verdi Başçı. Baştan alırsak: Merkez Bankası yöneticileri; yeni paraları, yani E9 serisini yaparken düşünmüş: Gençleri sanatçı ve bilim insanı olmaya nasıl teşvik edebiliriz diye… Paranın üzerine basılacak resimlerin -bir ihtimal- katkısı olur demişler ve alternatif fikirler havada uçuşmuş: Türkiye'nin çiçekleri, Türkiye'nin el sanatları, Türkiye'nin bilim ve sanat insanları… Son öneri tereddütsüz kabul edilmiş.

Gayet basit: Bir genç paranın üzerine bakar, merak eder ve sorarsa; karşısındaki büyük de ‘o bir bilim/sanat insanı' diye açıklarsa… Genç, günün birinde benim resmim de paranın üzerine basılabilir hevesiyle… Çok çalışabilir. Seriyi oluşturmaksa, Başçı'ya göre, o kadar da basit değil: “Seriyi hazırlarken çeşitli kriterler koyduk. Seçtiğimiz isim tartışmalı olmasın, siyasi görüşleriyle öne çıkmasın, hayatta olmasın, yerelden evrensele bir katkısı bulunsun gibi… Sonunda elimizde iki elin parmağı kadar isim kaldı. Biz de yıl sırasına göre dizdik onları.”

1 Ocak 2009'dan beri kullandığımız paraların üzerinde/arka yüzlerinde o isimler var işte. 5 TL'nin arka yüzünde bilim tarihçisi Ord. Prof. Dr. Aydın Sayılı'nın resmi ki kendisi bizzat Atatürk tarafından mülakata tabi tutulup yurtdışına gönderilmiş. 10 TL'nin arka yüzünde matematikçi Ord. Prof. Dr. Cahit Arf var ki kendisi matematiğe Arf Halkaları'nı armağan etmiş. 20 TL'nin arka yüzünde Mimar Kemaleddin Bey'in resmi. O da Türkiye Mimarlar Odası'nı kurmuş olması yanı sıra pek çok önemli eserin mimarı, örneğin Ankara'daki Küçük Tiyatro'nun… 50 TL'nin arka yüzünde edebiyatçı ve felsefeci Fatma Aliye Hanım. Dünyanın, ama özellikle İslam dünyasının ilk kadın hakları savunucularından biri; ayrıca ilk Türk kadın romancımız. 100 TL'nin arka yüzünde bestekar Itri, 200 TL'nin arka yüzünde ise Yunus Emre var ki onları hepimiz tanıyoruz zaten. j.karahan@zaman.com.tr

***

KOLEKSİYONUN HİKÂYESİ

3 Ekim 1931 tarihinde kurulan Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın sanat koleksiyonunun temelini, S. Süreyya Bükey ve Jean Axel Weinberg'in çekip boyayla müdahale ettiği Atatürk fotoğrafları oluşturuyor. Bankanın mekânlarında kullanılmak üzere satın alınan bu fotoğrafları; Halkevleri, Güzel Sanatlar Birliği, Devlet Resim ve Heykel sergilerinden alınan eserler izliyor. Ankara Atatürk Kültür Merkezi'nde 12 Ocak-12 Şubat 1994 tarihleri arasında gerçekleşen ve 41 sanatçının 111 yapıtının yer aldığı ‘1950-2000' isimli sergi sayesinde ilk kez kamuyla paylaşılan koleksiyonda 800 kadar eser olduğu tahmin ediliyor. 2008'de Lefkoşa ve Frankfurt, 2009'da Lüksemburg, 2010'da Madrid ve Üsküp, 2011'de Şili ve Saraybosna'da sergilenen koleksiyonun 2012'de Hollanda, 2014'te de Polonya'ya gitmesi planlanıyor.

JÜLİDE KARAHAN

ZAMAN PAZAR/ 06.11.11

Hiç yorum yok: