20 Nisan 2011 Çarşamba

ÇOK YAKIN O YÜZDEN UZAK


YAŞADIĞIMIZ YERİN NİCE HAZİNESİNİ GÖRMEYİZ ÇOĞU ZAMAN. HEP ORADADIR, BİR ADIM ÖTEDE. NE ZAMAN OLSA GİDERİZ NASILSA… O ZAMAN BİR TÜRLÜ GELMEZ ASLINDA. ÇOK YAKIN OLDUKLARI İÇİN UZAKTIRLAR.


Bazen iş çıkar, üç beş günlüğüne başka bir ülkeye gideriz. Rehberler karıştırır, dergiler okur, planlar yapar, yoruluruz. Aslında çok basittir. Sadece UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne bakmak yeterlidir. Dünyanın hazineleri zaten çoktan tescillidir. Yeryüzü için önemli değerler taşıdığı kabul edilerek bulundukları ülkenin devleti tarafından korunması garanti edilen doğal ve kültürel varlıkların yer aldığı Dünya Mirası Listesi’nde Türkiye’ye ait 9 kültürel çekim noktası yer alıyor. 23’ü de yolda…

DÜNYA TEK BİR ÜLKE OLSAYDI

“Eğer dünya tek bir ülke olsaydı İstanbul başkent olurdu.” demiş Napolyon. Neredeyse… 120’den fazla imparator ve sultanın hüküm sürdüğü başka bir şehir daha var mı yeryüzünde? Binlerce yıllık tarihi, üzerindeki sayısız sanat eseri ve coğrafyanın kendisine sunduğu türlü çeşit doğa harikasıyla İstanbul, tüm tarihi alanlarıyla birlikte 1985 yılından beri UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde.

ANADOLU’NUN DOSTLUĞUYLA EL SIKIŞMAK

Camileri, çarşısı, mahalleleri, sokakları ve evleriyle geçmişin türlü çeşit hikâyesini günümüze taşıyan Safranbolu, 1994 yılından bu yana UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde. Bugünkü yapısını 17. ve 18. yüzyıllarda kazanan Safranbolu’nun geleneksel evleri bilhassa önemli. Türklerin yaşam biçimlerini yansıtan, gelenek ve göreneklerinden ödün vermeden mekânsal zenginlikleri öne çıkarılarak oluşturulan evlerin 800’e yakını yasal koruma altında. Anadolu’nun dostluğuyla el sıkışmak isteyenler Safranbolu’ya mutlaka uğramalı...


HİTİT UYGARLIĞI’NIN İZLERİNİ SÜRMEK

Hitit İmparatorluğu’nun başkenti Hattuşaş, 1986 yılından bu yana kültürel varlık olarak Dünya Mirası Listesi’nde. Dönemin mimarisi ve sanatının odak noktası olan ve M.Ö 1600’lerde kurulan açık hava arkeoloji müzesi konumundaki Hattuşaş, Aşağı Şehir ve Yukarı Şehir olmak üzere iki bölümden menkul. Sivil yaşam alanlarının yer aldığı Aşağı Şehir’in ortasında Hattuşaş’ın en büyük dini yapısı Büyük Tapınak yükseliyor. Tarihe yakından tanık etmek isteyenler için daha iyi bir fırsat olamaz!

BİR DOĞA TASARIMI: KAPADOKYA

Göreme Vadisi yamaçlarındaki peri bacaları, vadi tabanındaki zengin su kaynakları, bitki örtüsü, kayalara oyulmuş çok sayıda kilise ve duvar resimleri ile Göreme Milli Parkı ve Kapadokya; doğanın eşsiz bir tasarımı. 1985 yılında UNESCO Dünya Miras Listesi’ne dâhil olan Kapadokya, Nevşehir il merkezine 14 km uzaklıkta bulunan Avanos ve Ürgüp ilçeleri arasındaki 40 kilometrekarelik alanı kaplıyor. Kapadokya’da görülmesi gereken mimari yapılar arasında Eğri Minare, Alayhan ve Sultanhanı Kervansarayları, Sarıhan Kervansarayı, Ürgüp Taşkınpaşa Camisi ile Sungur Bey ve Alaaddin Camileri bulunuyor.

BAMBAŞKA BİR DÜNYA: HAYAT ÇELENGİ

UNESCO’nun 1985 yılında Türkiye’de Dünya Mirası olarak kabul ettiği ilk mimari yapı olan Divriği Ulu Cami ve Şifahanesi, 13. yüzyılda Mengüçlü Beyliği’nden Ahmet Şah ve karısı Melike Turan tarafından yaptırıldı. Mimarı Ahlatlı Hürrem Şah’ın elinde 1288’de şekil alan Divriği Ulu Cami, anıtsal karakterinin yanı sıra altıgen kubbesi ve benzersiz taş işlemeleriyle görülmeye değer. Yapının üç boyutlu, detaylı, her biri birbirinden farklı Barok, Selçuklu ve Gotik üsluplu geometrik stil ve bezemelerinin başka hiçbir yerde olmadığı sanat tarihçileri ve mimarlar tarafından tescilli. Yapının Kuzey Haç Kapısı’nda kullanılan hayat çelengi ise sanatçının hayalinde var olan üç boyutlu bir bitki dünyasını yansıtıyor ki eşsiz ve benzersiz.


GÜNDOĞUMU VE GÜNBATIMI

Yüksekliği on metreyi bulan heykelleri ve metrelerce uzunluktaki kitabeleriyle dünyanın en yüksek Açıkhava Müzesi olarak adlandırılan ve Kommagene Krallığı’ndan kalma bir antik kent olan Nemrut Dağı, Anadolu’da antik döneme ait görkemli ibadet yerlerinden biri. 1987 yılında UNESCO Dünya Miras Listesi’ndeki yerini alan Nemrut Dağı, üzerinde barındırdığı dev heykel ve anıt mezarların yanı sıra yeryüzünün en güzel gündoğumu ve gün batımlarına da şahitlik ediyor.

LİKYALILARIN BAŞKENTİ XANTHOS

Troya savaşlarında Prens Hektor’a yazdığı şiirle cesaret veren Sarpedo’nun yaşadığı Xanthos; Fethiye-Kaş yolu üzerinde, Fethiye’ye 46 kilometre uzaklıkta, Kınık Köyü’nün yakınındaki Eşen Çayı’nın ayırdığı Muğla-Antalya il sınırında bulunuyor. M.Ö 700 - 300 yılları arasında yaşadıkları bilinen Likyalıların en büyük idari merkezi olan Xanthos, Antik dönemin önemli dini merkezlerinden Letoon ile birlikte 1988 yılından beri UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’nde.

BEYAZLARA BÜRÜNMÜŞ BİR KENT

Temelleri Frigler döneminde atılan Hierapolis, adını Helenistik dönemin Bergama Kralı Telephoss’un güzel karısı Hiera’dan alıyor. M.S 96 ile 162 yılları arasında en parlak dönemini yaşayan Hierapolis; Nekropolü, Domitiyan yolu ve kapısı, mitolojiden birçok sahneyi temsil eden tiyatrosu, Frontinus caddesi ve kapısı, Agorası, Kuzey Bizans Kapısı, Güney Bizans Kapısı, Tritonlu Çeşme Binası, Apollon Kutsal Alanı, Surları, Direkli Kilisesi ve Nekropol Alanıyla hâlâ ayakta. UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne 1988 yılında giren kent, beyazlara bürünmüş doğa harikası Pamukkale’de bulunuyor.


ANTİK HİKÂYE KATMANLARI

Homeros’un İlyada Destanı’nda yer alan ve Truva Savaşı’nın yapıldığı yer olarak bilinen Truva Antik Kenti, UNESCO Dünya Miras Listesi’ne 1998 yılında girdi. 4 bin yıllık tarihi geçmişi ile dünyanın en ünlü arkeolojik alanlarından biri olan kent; Antik İda Dağı’nın eteklerinde, Çanakkale il sınırları içinde. 9 arkeolojik katmandan oluştuğu bilinen Truva’da; ev temelleri, tiyatro, son derece gelişmiş bir tekniği örnekleyen kanalizasyon sistemi, hamamlar ve çeşitli eşya buluntularına ulaşıldı. 1871 yılından itibaren Arkeolog Schliemann’ın yaptığı kazılarla 9 kent kalıntısı ve 42 yapı katı ortaya çıkarılan Truva, antik hikâyelerin izini sürmek isteyenleri bekliyor.


***

UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne girmeyi bekleyenler

Afrodisyas Arkeolojik Ören Yeri
Likya Uygarlığı Antik Kentleri
Sagalassos Arkeolojik Ören Yeri
Çatalhöyük Neolotik Ören Yeri
Perge Arkeolojik Ören Yeri
Efes
Karain Mağarası
Sümela Meryem Ana Manastırı
Alahan Manastırı
Aya Nikola Kilisesi
Harran ve Şanlıurfa
Ahlat Mezar Taşları ile Van Urartu ve Osmanlı Kaleleri
Diyarbakır Kalesi ve Surları
Denizli’den Doğubeyazıt’a Selçuklu Kervansarayları
Selçuklu Uygarlığı Başkenti Konya
Alanya Kalesi ve Tersanesi
Mardin Kültürel Peyzaj
Bursa Cumalıkızık
Edirne Selimiye Camisi
Aziz Pavlos (St. Paul) Kilisesi
İshak Paşa Sarayı
Kekova-Kaş
Güllük Dağı-Termessos Milli Parkı


JÜLİDE KARAHAN

SKYLIFE / NİSAN 2011

Hiç yorum yok: