26 Mayıs 2012 Cumartesi

Mesele, yazmayanı oynamak

 
Bugün Türk tiyatrosu için tarihi bir gün. Kemal Aydoğan'ın sahneye koyduğu, Haluk Bilginer'in Antonius ve Zerrin Tekindor'un Kleopatra rolünü üstlendiği 'Antonius ile Kleopatra' bugün 14.30'da, yarın ise 13.30 ve 18.30'da 2012 Dünya Shakespeare Festivali kapsamında Shakespeare's Globe Theater'da seyirci karşısına çıkıyor.
 
Türkiye'de en son 1947'de sahnelenen 'Antonius ile Kleopatra'nın Shakespeare's Globe Theatre'daki yorumu İstanbul'dakinden biraz farklı. Dekor ve ışık kullanılmadan sahnelenecek oyun için "Tiyatro açık havada. Işık yok, dekor yok. Zaten gündüz oynuyoruz. Göreceğiz bakalım, kim oyuncu kim değil." diyor ve ekliyor Haluk Bilginer: "Büyük bir meydan okuma bu; oyuncu adına. Çünkü oyunculuk sadece Shakespeare'in veya herhangi birinin yazdığı sözleri ezberleyip oynamak değil. Mesele orada yazmayanı oynamak. Yazanı oynamak kolay. Zaten yazıyor: Seni seviyorum. Ama bunu nasıl diyeceksin? Hakikaten seviyor musun, mahsus mu söylüyorsun, seviyormuş gibi mi yapıyorsun? Bin tane sebebi var. O sebebi bulup söylemek, yazılmayanı oynamak... İşte oyunculuk... Bu da ancak hayatı ve kendini anlamaya çalışmakla mümkün. Ben masumiyetimi ne zaman kaybettim, niye kaybettim, niye 9 yaşındaki ben değilim artık... Tüm bunları merak etmekle mümkün."

"İnsanı anlamanın tek yolu insanın kendine samimi olması. Kendinize dürüstseniz hata yapma ihtimaliniz yok. Her türlü sorunun cevabını yastığa başınızı koyduğunuzda yalnızken vermelisiniz. Eğer samimiyseniz soruların yanıtlarını bulmak çok kolay." diyen Bilginer'e göre hayat hepimiz maske taktığımız için zor: "Koca maskesi, karı maskesi, evlât maskesi, baba maskesi, öğretmen maskesi..."

Oyun Atölyesi yapımı 'Antonius ile Kleopatra'nın temelinde maskelenmeyen bir aşk var: büyük ve sonsuz... Kleopatra'nın "Pekala... Madem gerçekten âşıksın, o zaman, ne kadar? Ya ölçmeye kalkarsam..." minvalindeki meydan okuması karşısında Antonius'un "O zaman kendine başka bir dünya bulacaksın." cevabıyla özetlenen... Dünyada senin sorduğun sorunun cevabı yok demek istiyor Antonius ve sonunda kendilerine başka bir dünya buluyorlar. Ama o dünyayı bulana kadar Kleopatra her fırsatta Antonius'un aşkını ölçüyor: "Hadi bakalım şimdi ne yapacaksın? Kaçıyorum. Peşimden mi geleceksin, orada mı kalacaksın?"

Antonius peşinden gidiyor, her defasında. "Antonius gider. Siz gitmez misiniz? Âşık olmadınız mı hiç? Gitmediniz mi? Aşk için gidilir. Başka ne için gideceksiniz ki! Gidilecek başka bir sebep mi var? Her şeyi bir kenara bırakıp sizi peşinden koşturabilecek tek şeydir aşk." diyor ve ekliyor Bilginer: "Aşk nasıl bir şeydir? Günümüzde hâlâ var mıdır? Yaşanıyorsa nasıl yaşanıyordur? 21. yüzyıl aşkı neye benzer? İşte bütün bunları düşünmemize ve kendi kendimize tartışmamıza yol açıyor bu oyun."

***

Aborjin dilindeki tek Shakespeare oyunu Kral Lear olunca... 

2012 Dünya Shakespeare Festivali kapsamında Shakespeare's Globe Theater'da 37 ülkeden 37 farklı dilde Shakespeare oyunu sahneleniyor. Festival ekibinin Oyun Atölyesi'ne ilk önerisi 'Atinalı Timon' oluyor aslında. Ama Oyun Atölyesi 'Atinalı Timon'u 4 yıl önce sahnelediği ve yeniden yapmak istemediği için başka seçeneklere yöneliniyor. Bilginer'in gönlünde Kral Lear ve III. Richard olsa da onlar çoktan başka ülkelere verildiği için 'Antonius ile Kleopatra'da karar kılınıyor. İyi de oluyor. Bilginer'in aklının kaldığı Kral Lear ise Avustralya'ya, Aborjin'lere veriliyor, mecburen. Çünkü Aborjin diline çevirilen tek Shakespeare oyunu Kral Lear.

JÜLİDE KARAHAN

ZAMAN KÜLTÜR 26 MAYIS 2012

..

Hiç yorum yok: