12 Haziran 2012 Salı

2012 Sultan’ın Yılı



“Hayat bana her şeyin geçici olduğunu öğretti. En güzel şeyler de en kötü şeyler de günü gelince geçip gidiyor.” diyen Türkan Şoray bir sinema filmi çekmekte kararlı. hem de yıl bitmeden…


Türkiye’nin ve Türk sinemasının belleği, hatta bilinçaltı Türkan Şoray. Beyazperdedeki o naif, kırılgan ve sevecen haliyle değil; kararlı, inatçı ve mücadeleci yanıyla, Bir Zamanlar Osmanlı Kıyam dizisindeki Hatice Sultan rolüyle karşımızda.

Dizilere, özellikle de  Bir Zamanlar Osmanlı Kıyam’a sıcak bakmanızın sebebi ne?
Oyuncu olmanın getirdiği sorumluluğun bilincindeyim ve senaryo konusunda çok seçiciyim ama dizilerin toplumdaki etkisini biliyorum. Seyircimle ve sevenlerimle buluşmak için dizilerde oynamak istiyorum. Bir Zamanlar Osmanlı Kıyam hem bir dönem dizisi olduğu için ilgimi çekti hem de Hatice Sultan rolü beni epey cezbetti.

Hatice Sultan nasıl bir karakter? Sizi hangi yönüyle cezbetti?
Hatice Sultan olan bitenin farkında ve sarayda söz sahibi. Payitahtını korumak için kararlılıkla mücadele veriyor ve padişaha destek oluyor ama bir yandan da çok insancıl ve çok duyarlı.

Hatice Sultan dizinin ilk bölümlerinde izleyici karşısına çok az çıktı. İlerleyen günlerde etkinliğini artıracak mı?
Dizi, Osmanlı İmparatorluğu’nun Lale Devri’ni ve o dönemde gelişen halk isyanını anlatıyor. Hatice Sultan da tarihi olayların seyri içinde zaman zaman devreye giriyor ama ilerleyen bölümlerde olaylar gelişecek ve evet, Hatice Sultan’ın etkinliği epey artacak.

Bu ilk sultan rolünüz değildi; değil mi?
Hayır… Daha önce de bir Türk-Rus ortak yapımında, Ferhat ile Şirin filminde Sultan Mehmene Banu rolünde oynamıştım.

Sizi sinemada görmek isteyenlere bir notunuz var mı?
Bu yıl bir sinema filmi çekmeye kararlıyım. Elimde iki-üç hazır proje var. Ama bir tanesini sadece yönetmek istiyorum. Bir de yazar Osman Şahin benim için Mor Cepken isimli bir senaryo hazırlıyor.

Özellikle oynamak istediğiniz bir rol var mı? Önünüzdeki projelerden ziyade geniş zaman içinde…
İstiklal Savaşı’na katılmış ve sırtında mermi taşımış o fedakâr Anadolu kadınlarından birini oynamayı çok isterim.

Dizi çekimlerinden vakit bulabilecek misiniz film için?
Dizi çekimleri gerçekten insanüstü bir çalışma gerektiriyor. 90 dakikalık her bölüm adeta ayrı bir film. Dizi devam ettiği müddetçe özel hayatınızdan ve sosyal yaşamınızdan tamamen kopuyorsunuz. Günde 12 ile 18 saat çalışmanız gerekiyor. Yeterince uyuyamıyorsunuz bile. Ama bütün bunları öyle bir özveri, fedakârlık, aşk ve inançla yapıyorsunuz ki… Ben bu şartlarda çok çalıştım. Ama itiraf etmeliyim; Bir Zamanlar Osmanlı Kıyam’da daha az yoruluyorum. İşlerin büyük kısmı gençlerin üzerinde; onlar çok yoruluyor. Ama dediğim gibi; değiyor.

Bir Zamanlar Osmanlı Kıyam’da sizi zorlayan ya da yoran durumlar olmuyor mu hiç?
Zorluktan ziyade aklıma geldikçe güldüğüm bir anım var: Bir sahne için hazırlandım; makyajım yapıldı, kostümümü giydim, başıma da kavuğu yerleştirdik. Çekim alanına o şekilde gideceğim. Alan da platonun biraz ilerisinde bir dış mekân. Yani mesafe epey uzak. Arabaya binmem gerekti. Bu o kadar zor oldu ki… Önce yüzüstü girmeye çalıştım o upuzun kavukla. Olmadı; kavuk arabaya sığmadı. 20 dakika boyunca başka bir sürü komik pozisyon denedikten sonra arka koltuğa yarı uzanarak ve iki büklüm bir şekilde gittim sete. Arabadan çıkışımı ise hiç anlatmayayım…

*****

Avrupa’nın en büyük film platosu
Kocaeli Belediyesi ve TRT’nin desteğiyle Herşeyfilm tarafından Kocaeli’de kurulan plato şu anda Avrupa’nın en büyük film platosu. 260 dönüm arazi üzerindeki platonun 100 dönümü kapalı alan. Platoda şu anda 17 adet sabit dâhili mekân dekoru yanı sıra Osmanlı sokakları, Galata Meydanı ve Ayvansaray olmak üzere dış mekân dekorları da mevcut.

Bir Zamanlar Osmanlı Kıyam
Bir Zamanlar Osmanlı Kıyam, III. Ahmet’in tahtta olduğu ve Osmanlı’nın Avrupa’yla ilişkilerini savaş alanından diplomasi alanına kaydırma çabalarının yaşandığı bir dönemde geçiyor. Dizinin ana ekseninde; başlama, gelişme ve sonuç süreçleriyle birlikte Patrona Halil İsyanı var.

Kostüm atölyeleri de Platoda
Dizinin kostümleri platodaki kostüm atölyeleri ve terzihanelerde hazırlanıyor. Dekorlar da öyle. Sanat yönetmenine bağlı olan dekor ekibinde üç marangoz, iki demir ustası, üç boya ustası, üç prop ve aksesuar ustası bulunuyor. Platoda ayrıca 15 at kapasiteli bir at çiftliği ve bir de manej var.

JÜLİDE KARAHAN

ANADOLUJET HAZİRAN 2012 

Hiç yorum yok: