9 Haziran 2012 Cumartesi

Bir sıçrama tahtası olarak sanat

Borusan Holding'in yönetim ofisi olarak hizmet veren Rumelihisarı'ndaki Perili Köşk, geçtiğimiz eylül ayında Borusan Contemporary adını almış ve hiç de mütevazı olmayan bir hafta sonu müzesine dönüşmüştü. Türkiye'de hem yeni medya hem de ofis müze alanında yepyeni bir girişimde bulunan Borusan Contemporary, 17 Eylül'den bugüne sadece hafta sonları açık olmasına rağmen 13 bin kişiyi ağırlayarak rüştünü ispatladı.

Bu nispeten yüksek ilginin sebebini izleyicinin her seferinde koleksiyonun farklı bir tarafıyla karşılaşmasına ve yeni alınan eserlerin hemen sergiye dahil edilmesine yoran sergi yapımcısı Dr. Necmi Sönmez'e göre bir sanat koleksiyonunun en önemli özelliği; yaşayan, değişen ve organik bir yapıya sahip olması. "Ziyaretçi binaya girdiği andan itibaren çağdaş sanat eserleri tarafından kuşatılıyor. Bu kuşatma sanatla hayat arasındaki sınırı bir nebze olsun kaldırarak geçişken, gözenekli bir alan oluşturuyor. Koleksiyonun izleyiciyi içine alması, kurumsal bir mesaj vermesi ama didaktik olmadan... Bu çok önemli." diyen Sönmez; eserlerin nasıl yerleştiği sorusuna ise şöyle cevap veriyor: "Yönetim kurulu üyelerinin odalarından merdiven boşluklarına kadar her yerde sanat eseri var. Eserleri değiştirirken çalışanlarla konuşup anlaşıyoruz, sonuçta onların özel alanına müdahale ediyoruz."

Borusan Contemporary'de sanatın bir dekorasyon öğesi olmadığına da dikkat çeken Sönmez, "Sanat, farklı düşünme, algılama ve çözüm bulma konusunda bir sıçrama tahtası." diyor ve ekliyor: "Hizmet sektöründe çalışıyorsanız arka planı desteklemeniz gerekiyor. Bu, yükselmek için neredeyse bir ön şart ve iki şekli var: Ya sosyal ya da sanat alanında bir şeyler yapacaksınız. Yapmazsanız bir sonraki kuşak yapar ve sıçrar."
Borusan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Kocabıyık ise koleksiyonu ofislerde sergileme, sonra da binayı bir müzeye dönüştürme fikrinin nasıl geliştiği konusunda genel olarak şöyle konuşuyor: "Eser almaya başladıktan bir süre sonra odamda yer kalmadı ve kimilerini şirketin başka odalarına koydum. Bu durum herkesin hoşuna gidince ve şirket çalışanlarından çok olumlu tepkiler gelince motivasyonum arttı ve koleksiyonerliğe daha çok önem verir oldum. Paylaştıkça ve sergiledikçe süreç çok daha keyifli hale geldi. Sonuçta sadece Borusanlıların değil toplumun da faydalanması ve zevk alması için müze fikrini hayata geçirdik. Nihai hedefimiz ise yeni medya üzerine bir müze açmak. Her şeyi planladık. Beş sene sonra inşaatı başlayacak. Yeri Salıpazarı'ndaki binamız. Borusan Contemporary ile insanların ayakları alışsın, bir izleyici kitlesi oluşsun. Sonra orada devam..."

Sönmez'in dediği gibi kurumsal bir gereklilik ya da Kocabıyık'ın dediği gibi tamamen duygusal olsun; fark etmez. Sonuçta Rumelihisarı'ndaki Perili Köşk'te pek çok önemli sanatçının pek çok önemli eseri sergilenmekte. Üstelik de sürekli bir değişim dahilinde. Müze, hem ofis ortamını kuşatan sanat eserlerini hem de 3 ayrı geçici sergi alanındaki eserleri yaklaşık olarak 3 ayda bir değiştiriyor. Müzenin bu yazki değişimi 26 Mayıs'ta başladı. Yaşayan önemli çağdaş sanatçılardan Gerwald Rockenschaub'un elli kadar çalışmasından oluşan '4to2floors' isimli sergisi yanı sıra Borusan Çağdaş Sanat Koleksiyonu'ndaki Robert Mapplethorpe, Shirley Shor, Chul Hyun Ahn ve Sol Lewitt'ın eserlerinden oluşan 'Segment#2' 2 Eylül'e kadar açık. İki serginin yapımcılığını da Dr. Necmi Sönmez üstleniyor.

JÜLİDE KARAHAN

ZAMAN KÜLTÜR 9 HAZİRAN 2012

..

Hiç yorum yok: