'Padişahın Evi: Topkapı Sarayı Harem-i
Hümâyûnu' isimli sergi, Topkapı Sarayı'nın ikinci avlusundaki Has
Ahırlar'da dün itibarıyla ziyarete açıldı. Sultanlar, eşleri ve
çocukları tarafından bizzat kullanılan 300'e yakın eser ve belgenin yer
aldığı sergide; Hürrem Sultan'ın Kanuni'ye yazdığı mektup da bulunuyor.
Sergi 15 Ekim'e dek ziyaret edilebilecek.
'Padişahın
Evi: Topkapı Sarayı Harem-i Hümâyûnu' sergisinin açılışını Kültür ve
Turizm Bakanı Ertuğrul Günay yaptı. "Harem müstesna bir imparatorluk
merkezinin özel alanı, mahremi. İsmi de oradan geliyor. Padişah
çocukları, onların anneleri ve anne adayları bu mahrem mekânda dünyadan
gizli ama dünyanın bütün bilgilerine açık bir ortamda inanılmaz bir
disiplin ve hiyerarşi içinde yaşıyor, yetişiyor ve sonunda Osmanlı
sultanı olarak dünyaya hükmetme göreviyle karşı karşıya geliyor." diyen
Günay, Harem'in birtakım popüler söylemlerin ötesinde tam bir ilim,
hiyerarşi, disiplin, gelenek ve görenek yuvası olduğunu vurguladı.
Gönlünün asıl isteğinin sarayın bütün alanlarının restorasyonunun
bitmesi ve haremin kendi mekânında rahatça gezilmesi olduğunu söyleyen
Günay, saray içindeki birçok işgalin sona erdiğine ve sarayın tüm
zenginliklerinin yakın zamanda bir bir sergileneceğine dikkat çekti.
Topkapı Sarayı Müzesi Başkanı Prof. Dr. İlber Ortaylı ise Topkapı Sarayı'ndaki Harem'i zevcesi Hürrem Sultan'ın talebi üzerine kurduranın Kanuni Sultan Süleyman Han olduğunu söyleyerek konuşmasına başladı: "Mimar Sinan'ın Topkapı Sarayı'na tek hediyesi Harem'dir. Burası her şeyden evvel padişahın evi. O bir ev. Bu unutulmamalı. Birçok insanın fantezileri ve söylentileri dışında bütün çağdaş saraylar içinde en mütevazı ve disiplinli hayatın yaşandığı yerdir harem. İçinde imparatorluğun dört bir tarafından gelenler vardır. Menşei zamandan zamana değişir. Zekâ ve becerinin kan asaletinin önüne geçebileceğinin alametidir. Harem, okuma yazma oranı itibarıyla fevkalade nitelikli bir yer. Sergide harem halkının meşkleri, hüsn-ü hat denemeleri, el sanatları, musiki ve giyim zevklerini görecek ve ne demek istediğimi anlayacaksınız. Herkes kendince yorumlar oysa haremin inceleneceği birinci kaynak, sergideki malzeme ve arşivlerimizdeki zengin belgelerdir."
Haremin günlük hayatından izler
Topkapı Sarayı Müzesi koleksiyonlarında yer alan 300'e yakın eser ve belgenin yer aldığı 'Padişahın Evi: Topkapı Sarayı Harem-i Hümâyûnu' sergisi dört ana bölümden oluşuyor. Serginin ilk bölümünde Harem mimarisi; minyatürler, gravürler ve planlar eşliğinde anlatılıyor. İkinci bölümde yine mimarideki hiyerarşik düzene uygun olarak Harem'in koruyucuları ve hizmetlileri olan haremağaları ve cariyeler teşkilatı hakkında bilgi veriliyor. Üçüncü bölüm hasodalıktan hasekiliğe ve nihayetinde valide sultanlığa yükselen padişah kadınları, kız ve erkek çocukları ile kız kardeşlerinden oluşan hanedan üyelerinin Harem'deki yaşamları, eğitimleri ve hiyerarşideki yerleri hakkında detaylı malzeme sunuyor. Harem'de günlük yaşamın, eğlencelerin ve geleneklerin anlatıldığı dördüncü bölümde ise pek çok kişisel eşya yer alıyor.
***
Hürrem'in Kanuni'ye mektubu
Mektubuna "İki Gözüm Sultanım Hazretleri" ithafıyla başlayan Hürrem Sultan, padişahın yokluğunda ne gecesinin gece, ne gündüzünün gündüz olduğunu, aziz bir padişahın sohbetinden ayrı düşmenin firakıyla gece ve gündüz niyaz ettiğini, halinin ne dil ile ikrar ne de kalem ile tahrir olunamayacağını yazar. Padişah tarafından unutulmaktan korktuğunu ve padişahın zafer haberlerinin duyulmasından memnun olduğunu belirtip kılıcının üstün olup düşmanlarının kahrolması ve hep hayırlı haberler işitilmesi duasında bulunur. Mektubun sonuna da iki satırlık bir ilave yaparak hem Damat İbrahim Paşa'ya selam yollar hem de Mihrimah Sultan'ın selamını iletir: "Paşaya selam ederiz. Cariyeniz dahi eyu, hoş. Mübarek yaşmağınıza yüz sürer."
JÜLİDE KARAHAN
ZAMAN KÜLTÜR 14 HAZİRAN 2012
..
Topkapı Sarayı Müzesi Başkanı Prof. Dr. İlber Ortaylı ise Topkapı Sarayı'ndaki Harem'i zevcesi Hürrem Sultan'ın talebi üzerine kurduranın Kanuni Sultan Süleyman Han olduğunu söyleyerek konuşmasına başladı: "Mimar Sinan'ın Topkapı Sarayı'na tek hediyesi Harem'dir. Burası her şeyden evvel padişahın evi. O bir ev. Bu unutulmamalı. Birçok insanın fantezileri ve söylentileri dışında bütün çağdaş saraylar içinde en mütevazı ve disiplinli hayatın yaşandığı yerdir harem. İçinde imparatorluğun dört bir tarafından gelenler vardır. Menşei zamandan zamana değişir. Zekâ ve becerinin kan asaletinin önüne geçebileceğinin alametidir. Harem, okuma yazma oranı itibarıyla fevkalade nitelikli bir yer. Sergide harem halkının meşkleri, hüsn-ü hat denemeleri, el sanatları, musiki ve giyim zevklerini görecek ve ne demek istediğimi anlayacaksınız. Herkes kendince yorumlar oysa haremin inceleneceği birinci kaynak, sergideki malzeme ve arşivlerimizdeki zengin belgelerdir."
Haremin günlük hayatından izler
Topkapı Sarayı Müzesi koleksiyonlarında yer alan 300'e yakın eser ve belgenin yer aldığı 'Padişahın Evi: Topkapı Sarayı Harem-i Hümâyûnu' sergisi dört ana bölümden oluşuyor. Serginin ilk bölümünde Harem mimarisi; minyatürler, gravürler ve planlar eşliğinde anlatılıyor. İkinci bölümde yine mimarideki hiyerarşik düzene uygun olarak Harem'in koruyucuları ve hizmetlileri olan haremağaları ve cariyeler teşkilatı hakkında bilgi veriliyor. Üçüncü bölüm hasodalıktan hasekiliğe ve nihayetinde valide sultanlığa yükselen padişah kadınları, kız ve erkek çocukları ile kız kardeşlerinden oluşan hanedan üyelerinin Harem'deki yaşamları, eğitimleri ve hiyerarşideki yerleri hakkında detaylı malzeme sunuyor. Harem'de günlük yaşamın, eğlencelerin ve geleneklerin anlatıldığı dördüncü bölümde ise pek çok kişisel eşya yer alıyor.
***
Hürrem'in Kanuni'ye mektubu
Mektubuna "İki Gözüm Sultanım Hazretleri" ithafıyla başlayan Hürrem Sultan, padişahın yokluğunda ne gecesinin gece, ne gündüzünün gündüz olduğunu, aziz bir padişahın sohbetinden ayrı düşmenin firakıyla gece ve gündüz niyaz ettiğini, halinin ne dil ile ikrar ne de kalem ile tahrir olunamayacağını yazar. Padişah tarafından unutulmaktan korktuğunu ve padişahın zafer haberlerinin duyulmasından memnun olduğunu belirtip kılıcının üstün olup düşmanlarının kahrolması ve hep hayırlı haberler işitilmesi duasında bulunur. Mektubun sonuna da iki satırlık bir ilave yaparak hem Damat İbrahim Paşa'ya selam yollar hem de Mihrimah Sultan'ın selamını iletir: "Paşaya selam ederiz. Cariyeniz dahi eyu, hoş. Mübarek yaşmağınıza yüz sürer."
JÜLİDE KARAHAN
ZAMAN KÜLTÜR 14 HAZİRAN 2012
..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder