13 Ağustos 2012 Pazartesi

Otobüs çarptı, festival yaptı

 
Çeşitli doğa sporları yaparak büyüyen Brendt Barbur'un New York'ta bisiklete binerken geçirdiği kazanın ardından olumlu bir şeyler yapmaya karar vermesiyle 2001'de başlattığı Bisiklet Film Festivali'nin 11.sinin durakları arasında İstanbul da var. Festival, 13-16 Eylül tarihleri arasında özel gösterimler, fotoğraf sergileri, bisiklet gezileri, panel ve konserlerle İstanbul'da olacak.
 
Kaliforniya'da çeşitli doğa sporları yaparak büyüyen Brendt Barbur, bundan 10-15 yıl kadar önce güneşli ve neşeli bir günde New York sokaklarında bisikletiyle mutlu mesut dolaşırken... Bir otobüsün hızla kendisine doğru geldiğini fark eder. İş işten geçmiştir çoktan. Kazanın hemen ardından, Barbur'un hem otobüs şoföründen hem yoldan geçenlerden hem de ambulâns görevlilerinden duydukları, kazanın kendisinden daha vahimdir: "Ne işin var; hem de bisikletle hem de ana caddelerden birinde hem de..." Barbur'un o anda tek hissettiği ise bacaklarının hareket etmediği, dahası hissizleştiği...

Hani hep deriz ya; her şerde bir hayır vardır diye... İnsan bazen kendisi bulup çıkarabiliyor o hayrı. Tıpkı Barbur gibi. Brent Barbur, karalar bağlayacağına bisikletle ilgili, bisiklet sevenler ve ondan vazgeçemeyenlerle ilgili olumlu ne yapabilirim, kendimi kurban psikolojisinden kurtarıp bu kötü olaya nasıl pozitif yaklaşabilirim diye düşünür. Ve ortaya Bisiklet Film Festivali'ni (BFF) çıkarır.

KÜRESEL BİR BİSİKLET HAREKETİ'NE DOĞRU

2001 yılından bu yana Moskova, Paris, Londra, Milano, San Francisco ve New York gibi onlarca şehirde düzenlenerek uluslararası bir etkinliğe dönüşen ve dünyanın her yerinde yoğun ilgiyle karşılanan Bisiklet Film Festivali; bisiklet tutkusunu moda, müzik ve sinema gibi farklı disiplinlerle birleştiriyor. Sporu seven şehirli insanları ve her türlü bisiklet topluluğunu bir araya getiren festivalin takipçileri arasında yol bisikleti, dağ bisikleti, Fixed Gear, BMX, Cyclocross ve Downhill kullananlar bulunuyor, daha doğrusu buluşuyor.
Barbur'ın New York'ta bisiklete binerken yaşadığı otobüs kazasının etkilerini olumlu bir etkinliğe dönüştürmek istemesiyle başlayan festivalin 11. yılının durakları arasında İstanbul da bulunuyor. İstanbul'da ilk defa yapılacak festival; 13-16 Eylül tarihleri arasında sanat ve sporla dolu dört gün yaşatmayı planlıyor.

Festivalin İstanbul programında; aralarında Spike Jonze ve Amelia Shaw gibi yönetmenlerin kısa metraj bisiklet filmlerinin yer aldığı özel gösterimler, fotoğraf sergileri, bisiklet gezileri, panel ve geçmiş yıllarda Blonde Redhead, Roisin Murphy, Metronomy ve Glass Candy gibi sanatçıların sahne aldığı bir kapanış konseri var. Dünyadaki kültür başkentlerinde hızla büyüyen festival, şehir merkezli küresel bir Bisiklet Hareketi'ne de dönüşme yolunda. "Eskiden öğrenciler ve durumu pek de iyi olmayanlarca kullanılan bisiklet artık şehirli ve yüksek kazançlı kişilerin de tercihi." diyen Barbur'a göre bisiklet bilhassa şehir merkezinde en rahat ulaşım aracı.

Bu işe ilk kalkıştığında "Zaten sanatla, filmle ilgiliyim.. Neden olmasın" diyen Barbur, film yapımı ve gösterimlerinden büyük bir festivale hatta Bisiklet Hareketi'ne dönüşen etkinliğin bir başka yönüne daha dikkat çekiyor ve ekliyor: "Bisiklet çok yalnız bir eylem. Bir başına. Ama festival pek çok etkinlik sayesinde bisiklet severleri bir araya getiriyor ve bu durumu hafifletiyor."

Sanat ve bisikleti birleştirmekse elbette pek kolay olmamış. Barbur "Öyle çok fazla Hollywood yapımı yok." diyor ama yine de bisiklet konulu pek çok belgesel mevcut. Örneğin Lüksemburg doğumlu Andy ve Fränk Schleck kardeşlerin Lüksemburg kökenli Leopard-Trek takımının 2011 Fransa Turu hazırlıklarını konu alan bir belgeseli var: The Road Uphill (Yokuş Yukarı). Konusu bisiklet olan diğer filmler arasında ise 1976 yapımı A Sunday in Hell (Cehennemde Bir Pazar Günü), 1974 yapımı The Stars and the Water Carriers (Yıldızlar ve Su Taşıyıcılar), 2006 yapımı The Flying Scotsman (Uçan İskoçyalı) ve 2004 yapımı Hell on Wheels (Tekerlekler Üzerinde Cehennem) bulunuyor.

JÜLİDE KARAHAN

ZAMAN KÜLTÜR 13 AĞUSTOS 2012
 

Hiç yorum yok: