1 Haziran 2011 Çarşamba

Müzelerin teknoloji rekabeti


Türkiye müzelerinde teknoloji rekabeti başladı. Pek çok müzemizde pek çok değişik uygulama var. Arkeoloji müzesi diye giriyorsunuz; ilgi çekici, interaktif ve eğlenceli bir sürü yeni medya işiyle oynayıp çıkıyorsunuz. Ziyaretçilerine hoşça vakit geçirterek eğitmek isteyen müzeler en ilginç, en yeni ve en heyecanlı sergileme tekniklerinin peşinde!


Geçtiğimiz günlerde açılan Eskişehir Eti Arkeoloji Müzesi'ndeki birbirinden ilginç teknoloji uygulamaları herkesin dilinde. Müzenin bu konudaki tek alamet-i farikası Başbakan'ın da başından ayrılamadığı gerçek zamanlı arkeolojik köy gezisi değil. Merak edenler için oradaki olay şu: Küçük bir at arabasına biniyor, dizginleri kavrıyor ve önünüzde uzanan arkeolojik köyü bir baştan bir başa dolaşıyorsunuz. Çamaşır yıkayan kadınlara, oyun oynayan çocuklara ve hatta bayırları saran kırmızı lalelere baka baka... Müzenin diğer uygulamaları arasında; ayaklarınızın altında kaçışan sikkeler; sayfalarını elinizin rüzgârıyla çevirdiğiniz kocaman bir dijital kitap; içinde heykeller, yüzükler, takılar ve çömlekler olan çift katmanlı bir hologram var.

"Yeni medya uygulamaları eğitici olduğu kadar da eğlenceli. Aslına bakarsanız eziyetli bir teknoloji. Eserleri tek tek modellemek gerekli." diye söze başlayan ODTÜ Endüstri Ürünleri Tasarımı bölümü öğretim görevlisi Refik Toksöz'e göre yakında müzelerde teknoloji savaşları başlayacak. Neden? Cevap yine Toksöz'den: "Çünkü mesela bir müzeye bir uygulama yapıyoruz. Çok iyi oluyor. Tembihliyor müze: Aman bundan başka yerde olmasın, tek bizde olsun."

Geçmiş olsun. Pek çok müzemizde pek çok değişik teknolojik uygulama var artık. Arkeoloji müzesi diye giriyorsunuz; değişik, ilgi çekici, interaktif ve eğlenceli bir sürü yeni medya işiyle oynayıp çıkıyorsunuz.

GEÇMİŞİ TEKNOLOJİYLE ANLATMAK

Yeni medya uygulamalarından bol bol nasiplenenlerin başında Eskişehir Eti Arkeoloji Müzesi'nin yanı sıra Gaziantep Zeugma Mozaik Müzesi, Kaman Kalehöyük Arkeoloji Müzesi, Beypazarı Kent Müzesi, Galata Mevlevihanesi Müzesi ve Topkapı Sarayı Silahlar Bölümü var.

Geçtiğimiz günlerde adından epey söz ettiren Gaziantep Zeugma Mozaik Müzesi'nin en dikkat çeken uygulaması şu: 'Dyonsos'un Düğünü' mozaiğinin çalınan bölümünün fotoğrafı, eksik olan kısmı belli aralıklarla lazer yöntemiyle yansıtılıyor; definecilere ve eski eser kaçakçılarına ders verircesine... Müzede ayrıca 3 boyutlu film gösterileri, tabanlara yerleştirilmiş ışık oyunları ve interaktif mozaik panolar bulunuyor.

Bir başka yeni medya uygulayıcısı da geçtiğimiz yıl açılan Kaman Kalehöyük Arkeoloji Müzesi. Ziyaretçiler; Hitit, Demir çağı ve Osmanlı döneminde yerleşim bölgesi olan Kalehöyük'ü 3 boyutlu ve gerçek zamanlı dolaşabiliyor. Ayrıca bölgede bulunan önemli mühürleri büyütülmüş halleriyle inceleyebiliyor. Bu çok önemli çünkü son derece küçük olan mühürlerin hem altındaki desenin hem de ince bir işçiliğin ürünü olan sap kısmının ziyaretçiler tarafından görülebilmesinin başka bir mümkünü yok. Tekniğin adı etkivizyon.

Beypazarı Kent Tarihi Müzesi'ndeki uygulama ise insanı 1900'lü yılların başındaki Beypazarı sokaklarına götürüyor. Tarihi İpek Yolu üzerindeki binlerce yıllık geçmişe sahip Beypazarı'nın en meşhur konaklarını, sokaklarını ve yaşam alanlarını gerçek zamanlı ve 3 boyutlu gezebiliyor ziyaretçi.

2007'den beri kapalı olan ama önümüzdeki günlerde Başbakan'ın da katılacağı bir törenle açılması beklenen Galata Mevlevihanesi Müzesi'nde; eskiden dervişlerin hücresi olarak kullanılan bölümlerde Mevlevilik anlatılıyor. Enine boyuna... Balmumu heykeller, canlandırmalar ve panolar bir yana; odalardan birinde sürekli dönen bir semazen bulunuyor.

Önümüzdeki günlerde yine Başbakan tarafından açılacak Topkapı Sarayı Silahlar bölümü ise tam anlamıyla teknolojiye teslim. Muhtelif yansımalar, mehteran takımı canlandırması, 3 boyutlu askerler; daha neler neler... Söylenecek tek şey: Bugüne dek geleceği yakalamak için kullandığımız teknoloji, şimdi geçmişi anlamak için hizmetimizde!

JÜLİDE KARAHAN

ZAMAN KÜLTÜR / 01.06.2011

Hiç yorum yok: