22 Ekim 2011 Cumartesi

Malik Aksel'den bize kalanlar


Türk resminin hak ettiği değeri bulamamış ustası Malik Aksel, Beşir Ayvazoğlu'nun çabasıyla sanat dünyasının gündemine geldi. Aksel'in kitaplarının yeniden yayımlanmasını sağlayan Ayvazoğlu, yazdığı biyografinin ardından şimdi de bir sergiyi sanatseverlerin ilgisine sundu. Taksim Sanat Galerisi'ndeki sergide Aksel'in 100 kadar suluboya ve yağlıboya eseriyle birlikte halk resimleri koleksiyonu var.


Yüksel Arslan'ın 500'ün üzerinde yapıtı ve onlara eşlik eden düşünce dünyası yan yana ve üst üste Santralistanbul'da sergilenmeseydi geçen sene... Cihat Burak'ın 50 yıllık sanat üretimi İstanbul Modern'de bundan tam 4 yıl önce bir araya getirilmeseydi... Bilir miydik, bu kadar iyi tanır mıydık onları? Niye aynı şey Malik Aksel için de geçerli olmasın? Çekirdek hazır. 1987'de kaybettiğimiz Malik Aksel, Taksim Sanat Galerisi'nde açılan 'Ressam-Yazar-Koleksiyoncu' alt başlıklı bir sergiyle anılıyor. Sergide, sanatçının oğlu Murat Aksel'in koleksiyonundaki 100 kadar suluboya ve yağlıboya resimle Malik Aksel'in Bursa Büyükşehir Belediyesi Kent Müzesi'ne bağışlanan 81 parçalık taşbaskısı halk resimleri koleksiyonu yer alıyor.

Eskiden kahvehane ve evlere asılan bu taş baskısı halk resimleri, 1910 yılından itibaren matbaalarda basılmış ve Malik Aksel tarafından toplanabildiği kadar toplanmış. Bir daha bir araya getirilmesi mümkün olmayan eserlerden oluşan ve Türk kültürü açısından epey önem taşıyan bu koleksiyon, ilk defa 1958 yılında Devlet Resim ve Heykel Müzesi'nde sergilenmiş. Sonra da kaybolup gitmiş. Uzun süre nerede olduğu bilinmeyen eserler; Beşir Ayvazoğlu, Malik Aksel'in kitaplarını yayına hazırlarken, Murat Aksel'in evinde büyük bir paketin içinde bulunmuş. Bursa Büyükşehir Belediyesi Kent Müzesi'ne bağışlanan resimler, bakım ve onarım çalışmalarının ardından çerçeveletilerek geçtiğimiz bahar Bursa'da sergilendi. Peki ses getirdi mi sergi? Aksel'in külliyatını yayına hazırlayan ve onun biyografisini de yazan Beşir Ayvazoğlu'na göre: Hayır.

AKSEL'İN KAÇ ESERİ OLDUĞU BİLİNMİYOR

Taksim Sanat Galerisi'nde sergilenen 100 kadar yağlıboya ve suluboya eser arasında, Malik Aksel'in "Anadolu Yurt Gezileri" sırasında Sivas ve Denizli'de yaptığı 20 civarında resimden sadece 3 tanesi var. Bu eserlerin çoğunun nerede olduğu bilinmiyor. Bu sergide 1939 yılında Sivas'ta yapılmış 3 yurt resmi yer alıyor: "Kale Mahallesi", "Sivaslı Genç Kız" ve "Harman Yeri", diğer adıyla "Kağnı". "Biz sadece oğlu Murat Bey'in koleksiyonundaki eserleri sergiliyoruz. O da Murat Bey'in imkânlarıyla... Sadece Bursa Büyükşehir Belediyesi resimlerin nakliye işlerini üstlendi. Hassa Mimarlık da kokteyli..." diyen Beşir Ayvazoğlu'na göre Aksel'in Devlet Resim Heykel Müzelerinde de önemli resimleri var. Tabii, özel koleksiyonlarda da... "Toplam kaç eseri olduğunu da maalesef bilmiyoruz." diyor ve ekliyor Ayvazoğlu: "Bunu bilmemize imkân da yok. Aksel'in eserleri özel koleksiyonlara dağılmış; kayıt yok, günlük yok. Varsa da elimizde değil."

Aslında hatıraları dahil, pek çok şeyi kayda geçirmiş biri Malik Aksel. Araştırmacı bir yazar. Bu noktada Ayvazoğlu'nun yayına hazırladığı ve Kapı Yayınları tarafından 5 kitap halinde yayımlanan Malik Aksel külliyatını hatırlamalı: 'Sanat Hayatı: Resim Sergisinde Otuz Gün', 'Anadolu Halk Resimleri', 'Türklerde Dini Resimler', 'İstanbul'un Ortası', 'Sanat ve Folklor'...

Bütün bunlardan önce ressam, dahası bir suluboya ustası Aksel. Beşir Ayvazoğlu'nun anlatımıyla: "Özellikle suluboyada Türk resminin en önemli isimlerinden, suluboyanın ilklerinden. Suluboyayı kimse ciddiye almazken o suluboyaya yönelmiş. Bu önemli." 1903 Selanik- Katerin doğumlu Aksel'in suluboyaya, hatta resme yönelmesinde Darülmuallimin'deki (Erkek Öğretmen Okulu) hocası Şevket Dağ'ın etkisi büyük. Hocası aracılığıyla tanıdığı Güzel Sanatlar Birliği'nin gerçekleştirdiği Galatasaray sergilerine düzenli olarak katılan Aksel'in şiarı da hocasının, "Gittiğim yol ve branşım hiçbir Avrupalı ressamın taklidi değildir, sırf kendi mahsulümdür." sözü.

Gözünü hariçten ziyade memlekete çeviren Aksel'in hiçbir akıma bağlı olmayan ve ısrarla yerli ve gündelik hayatı işleyen resimleri alabildiğine iddiasız. Küratörlüğünü Mehmet Lütfi Şen'in, danışmanlığını Beşir Ayvazoğlu'nun yaptığı ve 2 Kasım'a dek Taksim Sanat Galerisi'nde görülebilecek bu sergi, belki Malik Aksel retrospektif sergisi için adımların atılmasına da vesile olur.

JÜLİDE KARAHAN

ZAMAN KÜLTÜR / 22.10.11

Hiç yorum yok: