9 Temmuz 2012 Pazartesi

Caz’da Kamp Zamanı


Şu anda Türkiye’de caz eğitimi veren iki üniversite var: Yaşar ve Hacettepe. Ama gençlerin caza, caz festivallerinin de gençlere olan talebi çok fazla. Bu sebeple çok yakında, hatta bu yaz, İzmir’de Türkiye’nin ilk caz kampı açılacak.


Önce olan Anadolu'da neler oluyor, bir bakalım... En son 12. Afyonkarahisar Caz Festivali’ni geride bıraktık. Afyonlu müzik öğretmeni Hüseyin Başkadem’in maddi zorluklara rağmen düzenlediği festival, uluslararası alanda iyi müzisyenleri konuk etti. 4-10 Haziran arası düzenlenen festival, Prag ve Afyon arası müzikal dostluğu devam ettirdi. Geçen yıl Kapadokya Caz Günleri’ne de ilginç bir sosyal sorumluluk projesi daha eklendi: Gençler için Caz. İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün desteğiyle sekiz yüzü aşkın ortaokul ve lise öğrencisine notaları, enstrümanları ve cazı anlatan Onur Ataman liderliğindeki ekip, proje için sahnedeydi.

Gençler için caz meselesi tüm caz festivalleri için önemli. ZAZ ve Arild Andersen Trio gibi önemli isim ve grupları ağırlayan “21. Akbank Caz Festivali”; 17 Ekim – 3 Kasım 2011 tarihleri arasında Anadolu’daki üniversiteleri bir bir dolaştı. Alp Ersönmez, Timuçin Şahin ve 123 Grubu’yla birlikte… Dolaşılan şehirler arasında; Ankara, Eskişehir, Trabzon, Erzurum, Adana, Kayseri, Konya ve Bursa vardı.

Akbank Caz Festivali’nin gençlerle ilgili tek numarası bu değildi: “JAmZZ Akbank Caz Festivali Genç Yetenekler Yarışması”, 30 yaşını aşmamış tüm amatör genç yeteneklere kapısını sonuna kadar açtı. Yarışmaya 66 aday başvurdu. Kazananlar usta cazcılarla Babylon’da sahne tozu yuttu. Söz konusu gençler olunca “İstanbul Caz Festivali”nin de eli boş durmuyor. Sekiz yılı geride bırakan “Genç Caz Konserler Dizisi” şimdiye dek 200’ün üzerinde başvuru aldı, bunların 30 kadarını dünyaca ünlü caz sanatçılarıyla buluşturdu.

Durum bu. Caz için gençler, ülke için caz önemli. “Her boyayı boyadık bir cazımız kaldı” değil mesele. Başta İstanbul, Ankara ve Afyon olmak üzere ülkenin dört bir yanında festivaller düzenlenmekte. Peki, sadece üretileni sergilemek ne kadar yeterli? İKSV Caz Direktörü Pelin Opçin’in de dediği gibi “Üretim yapılmasına önayak olmak gerekli. Hele Türkiye’nin köklü caz geçmişi düşünüldüğünde…” Yapılmazsa yazık.

HER ŞEY TAMAM AMA…

Heves, yetenek, ilgi, eğitmen tamam… Tek eksik: Okul. Eskiden Bilgi Üniversitesi’nin Caz Bölümü varmış. Hatta günümüzün pek çok başarılı ismi de orada yetişmiş. Müzisyen ve eğitmen Emre Karteri’nin verdiği bilgiye göre şu anda Türkiye’de caz eğitimi veren iki üniversite var: Yaşar ve Hacettepe. Onların caz bölümleri de daha çok yeni. Hacettepe Devlet Konservatuvarı’ndaki Caz Bölümü, eğitim-öğretim yılına 2010 Eylül’ünde başlamış. Yaşar Üniversitesi’ndeki ise 2011 Eylül’ünde... Bir de başlıbaşına bir caz bölümüne sahip olmamakla birlikte caz içerikli derslere önem veren Yıldız Teknik Üniversitesi var...

Ülkemizde caz eğitimi veren az sayıda üniversite olması sebebiyle gençler de ilk aşamada, zamanlarının bir kısmını eğitime ayırabilen az sayıdaki caz müzisyeninden ders alıyor. Sonra da dişinden tırnağından artırıp para biriktirerek iki, üç haftalık caz kamplarına gidiyor. Ama sonunda iyi haber: Bu ay İzmir’de Türkiye’nin ilk caz kampı açılıyor. Yaşar ve Hacettepe Üniversiteleri’nde ders veren dünya standartlarında caz eğitimcileri ve müzisyenlerinin yer alacağı projeye Virginia Commonwealth Üniversitesi de destek veriyor.

İYİ BİR CAZ MÜZİSYENİ OLMAK İÇİN…  (EMRE KARTARİ)
Sadece caz müzisyenliği değil yapılan tüm işlerde öncelikle, o iş için belli bir tutkuya sahip olmak gerek. Caz eğitimine şu yaşta başlanmalıdır diye bir şey diyemem çünkü mesela efsanevi caz davulcusu Tony Williams, Miles Davis’le çalmaya başladığında sadece 15 yaşındaydı. Öte yandan Dave Holland ve Jack DeJohnette gibi caz devleri enstrümanlarını ellerine 14 yaşına geldiklerinde aldı.

TÜRKİYE’DE CAZIN GELİŞİMİ  (HÜLYA TUNÇAĞ)
Türkiye’de caz, 1950’lerden sonra ilerleme gösterdi. İstanbul Radyosu’nda Erdem Buri’nin hazırladığı programların yanı sıra caz eleştirmeni, yazar, müzisyen Cüneyt Sermet’in plak dinletileri ve açıklamalı caz tarihi programları çok faydalı oldu. Davulcu Erol Pekcan şefliğinde piyanist Atilla Garai, basçı Selçuk Sun ve kornocu Melih Gürel’den kurulu topluluğun 1 Şubat 1958’de Ankara’da verdiği konser tarihe geçti.


JÜLİDE KARAHAN

ANADOLUJET TEMMUZ 2012 

Hiç yorum yok: