26 Aralık 2011 Pazartesi

Dali sergisine büyük ilgi

İlk sulu karla birlikte kışa teslim olan İstanbul'da gerçeküstü bir şeyler oluyor. 20. yüzyılın sürrealist ressamlarından Salvador Dali'nin sanat tarihine bıraktığı mirasın 121 parçası InArtis ve Kült işbirliğiyle Tophane-i Amire'de sergileniyor. Sergide üç bölüm var: İlahi Komedya, Sürrealizm İzleri ve Gala ile Akşam Yemeği.

Sergiyi gezmeye sağdan başladığımızda 'Sürrealizm İzleri'ni buluyoruz karşımızda. "Ben sürrealizmin ta kendisiyim." diyor zaten usta. Bu bölümde 9 adet renkli basım litografi var. Her biri 1971'de Paris'te yapılmış. İçlerinde saatler, koltuk değnekleri, kelebekler ve insanımsı yaratıklar... Düşle gerçek, hayalle plastik dünya bir arada ama karamsar bir şemsiye altında.

Hemen karşıda 'Gala ile Akşam Yemeği'... "Yemeklerin tümüne muazzam estetik ve ahlaki değerler ithaf ederim... Özellikle de ıspanağa." diyen Salvador Dali, seriyi tamamen keyif almaya adanmış ve diyet reçetelerinden itinayla uzak durmuş. Her biri yine 1971'de resmedilen 12 renkli litografinin hikâyesi Dali'nin bir çocukluk hayaline göndermeli. Anlatıldığına göre; ufaklığından beri aşçı olmayı hedefleyen Dali, bu hayalini ancak 68 yaşında gerçekleştirebilmiş; hem de efsane restoran ve aşçıların tariflerinden ilham alarak... Bir de tabii tabak değil, taş üzerine; yiyecek değil, boya ve mürekkeple... Çok renkli ve bol ışıklı seride, parası olmadığı için açlıktan ölmek üzere olan bir sanatçı imgesi var. Durumdan şikâyetçi mi? Katiyen. Bilakis, sanatı yemek yer gibi tüketmenin keyfini sürmekte.

Serginin son ve en kalabalık bölümünde Dante'nin uzun soluklu şiiri 'İlahi Komedya' işlenmiş. Sebebi, 1950'li yılların başlarında dönemin İtalyan hükümetinin Dante'nin 700. doğum günü şerefine Dali'den İlahi Komedya'yı resimlemesini istemesi. Çokça eleştiri alsa da Dali, 100 parça suluboyayı itinayla yapmış ve onları dönemin uzman ağaç oymacılarına yeniden ürettirmiş. Baskısı sıkı sıkı kontrol edilen 3000'in üzerindeki ahşap blok, baskı işi bitince hemen yok edilmiş. Bu durum Dali'nin projeye maddi nedenlerden çok; edebi, sanatsal ve ruhani olarak ilgi duyduğunun en birinci göstergesiymiş. Haklı olarak... Çünkü Dante'nin günahkârların ruhlarının dehşet verici hallerini ve acı çekişlerini betimlemesi Dali'ye epey ilham vermiş. Sadece ilham... Çünkü sanat otoritelerine göre; Dali'nin çizimleri İlahi Komedya metninin illüstrasyonlarından çok, onun sürrealist yöntemiyle uyguladığı yorumlarmış. Aynı sanat otoritelerine göre seri; Dali'nin sanatsal gelişiminin de bir özeti.

Yaklaşık 1 milyon liraya mal olan 'Dali' üst başlıklı sergi, Tophane-i Amire'nin geniş ve yüksek alanında küçük, karamsar ve bir o kadar da katmanlı bir dünya vaat ediyor. Herkes Dali için farklı bir betimleme seçebilir kendine: Sürrealist provokatör, mistisizm yoluyla anlamın peşinde koşan Katalan, eşine alabildiğine âşık bir koca, deli bir renk ustası, garip ve komik bir tiyatro oyuncusu... Seçim için son tarih 26 Şubat.

***

Ne hayat!

1904 Katalonya doğumlu Salvador Dali, yaşamı boyunca sadece eserleriyle değil sıra dışı yaşamıyla da epey dikkat çekti. Paul Eluard'ın eşi Gala'dan, tanıştığı anda etkilenip sonunda onunla evlenmesi hayatının belki de en büyük skandalıydı. 1936'da Londra Uluslararası Sürrealist Sergisi'nde sahneye dalgıç tulumuyla çıkması da unutulmaz gariplikleri arasındaydı. Salvador Dali, 1989'da Figueras Hastanesi'nde vefat etti.

***

Hatırlatma

Salvador Dali, İstanbul'a bir kez daha, 2008 sonunda misafir olmuştu. Sakıp Sabancı Müzesi'ndeki 'İstanbul'da bir Sürrealist: Salvador Dali' isimli sergide; 33 resim, 113 çizim, 111 gravür ve 12 litografi vardı. İlk beş günde toplam 8 bin 132 kişinin ziyaret ettiği sergi; mektup, fotoğraf, not ve belgelerle zenginleşmiş ve retrospektif bir bakış vaat etmişti.

JÜLİDE KARAHAN

ZAMAN KÜLTÜR / 26.12.11

Hiç yorum yok: