20 Aralık 2011 Salı

İLK VE SON KEZ GÖRENLER İÇİN: SOPHIE CALLE

Günün birinde Orhan Pamuk'la çalışmak isteyen Fransız çağdaş sanatçı Sophie Calle; Son Kez, İlk Kez isimli sergisiyle Sakıp Sabancı Müzesi’nde.

Serginin Son Kez bölümünde irili ufaklı bir sürü hikâye… Aniden kör olup son gördüğünü nadir bir hazine gibi hafızasında saklayan ya da yavaş yavaş kör olduğu için bir son görüntüsü olmayan ya da kör doğduğu için hiç görüntüsü olmayanlar hakkında. Yazı fotoğrafın, eski bir efsane de serginin hizmetinde. Efsane şöyle: Şehir milattan önce 7. yüzyılda bir Yunan kolonisi olarak kurulmuş ve kolonistlerin ilk gördükleri yer, bugünün Kadıköy'ü olmuş. Karşı kıyının çok daha verimli toprakları yerine Kadıköy'e yerleşmeyi seçen kentlilerden ötürü, bölgeye körler şehri denmiş.

İlk Kez’de ise İstanbul'da yaşayan ama denizi hiç görmeyen insanların onunla ilk karşılaşma anları... Görüntü yönetmeni Caroline Champetier'in çektiği 10 sessiz videoda önce gözlerini kapayıp şöyle derin bir nefes alıyor kahramanlar. Denizin görüntüsü ve sesi televizyondan tanıdık sonuçta ama ya kokusu… Son olarak Calle’ın “1986'da doğuştan kör insanlar tanıdım. Güzelliğe dair imgelerinin ne olduğunu sordum onlara. İlk yanıt veren, bana denizi anlatan adamdı...” cümlesi. Sergi 31 Aralık'a dek açık.

***

JEAN BAUDRİLLARD’IN ÖĞRENCİSİ

Newsweek tarafından günümüzün en önemli 10 çağdaş sanatçısı arasında gösterilen 1953 doğumlu Fransız sanatçı Sophie Calle aldığı sosyoloji eğitimi boyunca Jean Baudrillard’ın öğrencisi olmuş. Calle’in eserlerinde yazarın etkisi büyük.

***

ÇALIŞMALARININ İZİNDE

*Calle, 1979’da ürettiği Suite Venitienne isimli ilk projesinde; bir partide tanıştığı herhangi bir adamı Paris’ten Venedik’e kadar takip edişini belgeledi.

*Birkaç yıl sonra gerçekleştirdiği The Sleepers’ta 8 gün boyunca kendi yatağında uyuması için çağırdığı herhangi 24 kişiye sorular sorup onların fotoğraflarını çekti.

*İspanya Bilbao Guggenheim Müzesi’nde 1981 yılında sergilenen The Shadow isimli çalışmasında annesinin tuttuğu bir dedektife kendini izletti.

*Aynı yıl gerçekleştirdiği The Hotel’de kimliğini gizleyerek bir otelde temizlik görevlisi olarak çalıştı ve odalarda bulduğu yazı ve nesneleri topladı.

*1983’te sokakta bulduğu herhangi bir telefon defterindeki numaraları arayarak defterin sahibi hakkında kişisel bilgiler topladı ve bunları Fransız Liberation gazetesinde yayınladı. Defterin sahibi ve belgesel film yönetmeni Pierre Baudry sanatçıya dava açtı.

*1986’da görme ve izleme üzerine çalışmalarının temeli olan The Blind projesini gerçekleştirdi.

* Bir dönem, Paul Auster’ın Leviathan romanındaki Maria karakterini gerçek hayatında canlandıran Calle, tıpkı onun gibi her gün belirli bir renkteki yiyecekleri yiyerek yaşadı.

*2003’te Eyfel Kulesi’nin tepesine kurduğu yatakta bir gece geçirdi. İşin ismi Room with a View’di. Aynı yıl, Paris Pompidou Center’da Did you see me? isimli retrospektif sergisini açtı.

*2007’de 52. Venedik Bienali Fransa Pavyonu’nda sergilenen çalışması kapsamında sevgilisinin kendisini terk ettiği ve take care of yourself cümlesiyle biten mektubu; dişi bir papağana, iki kuklaya ve 107 kadına okuttu.

*2010’da İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı etkinliklerinden biri olan İstanbul’da Yaşıyor ve Çalışıyor’a katıldı ve görme yetisini kaybetmiş insanların son görüntülerini araştırdı.

JÜLİDE KARAHAN

SKYLİFE BUSINESS / ARALIK 2011

Hiç yorum yok: